IRMAK AYOĞLU’NUN MÜZİK DÜNYASI

0

İznik Gazetesi ekibi olarak, çeşitli müzisyenler ile röportajlar yaparak onların sesini duyurmaya ve siz değerli okuyucularımız ile buluşturmaya devam ediyoruz. İlginç ve bir o kadar’da güzel bir hayat hikayesine sahip olan sevgili Irmak Ayoğlu ile İznik Gazetesi olarak harika bir röportaj’a imzamızı atmış bulunuyoruz. Son derece pozitif ve samimi olan Irmak Ayoğlu, sorularımıza içtenlikle cevap verdi ve kendisi hakkında merak edilen her şeyi ilk İznik Gazetesine açıkladı. Röportajımıza geçmeden önce, kendisine bu harika röportaj için İznik Gazetesi ve ekibi olarak sonsuz teşekkür’ü borç biliriz.

 

Klasik olacak ama Irmak Ayoğlu kimdir ve neler yapar?

 

Merhaba, Irmak Ayoğlu Antalya’lı, eski sporcu biridir. Koşmayı, yüzmeyi sever. Dans eden, sosyalleşen dışa dönüklüğü ile duygusal biridir. Kitap, gazete okur, şarkı, öykü yazar, gitar çalar, söyler ve bolca düşünür..
İnsan ilişkilerine, iletişim ve ifade biçimlerine, kişisel ve toplumsal konulara kafa yorar.
En çok kendi ile uğraşır ve buradan yola çıkar.
Adından da anlaşılacağı üzere bir ırmak nasılsa öyledir.

Her insanın küçük yaşlardan itibaren belli başlı hayaller olur. Sizin içinde bu sektör hayallerinizden bir tanesi miydi?

Ben hayallerimin peşindeyim 9 yaşımdan beri. Müzik ve sporla hep iç içeydim.
Bu “sektör” ?.. :)) Hayır. Fakat şarkı yazmak, çalıp – söylemek ya da çalışma – antrenman… yani hayalim “sahne” / “saha” oldu hep. Sektöre düştüm diyelim. Bir öncekinden bir adım daha iyiye hedefle..

 

Zorlukları nelerdir ve mesleğinizden memnun musunuz?

 

Mesleğimi 2019’da bıraktım. Çok memnundum. Günlerinizin çocuklarla ve gençlerle geçmesi harika bir yaşam enerjisi veriyor ve bilin bakalım nasıl sömürülüyor..?? 🙂 SİSTEM!!!
Hayalimi gerçekleştirme arzum, kendi potansiyelimi dışarı çıkarabildiğim kadar. Bu da elbette koşulların olgunlaşmasıyla kendini var edebiliyor. Capital düzlemde endüstriyel ilişkilenmeler beni zorluyor.

4 yıl kadar yalnız sahne aldım. 2 yılı zaten pandemi.. Herkesin dilindeki o zorlukları ben de yaşadım, yaşıyorum. Sahne bulmakta zorluk çektim, çekiyorum. Kimi işletmeler için takipçi sayım, kimisi için daha önce hiç duyulmamış şarkılarımı söylüyor olmam problem oldu. Üslup, taciz, şiddet… paketin içinde zaten.

Şimdi bana el verenler var. Bana alan tutan işletmeler, şarkılarıma esntrumanları ile katkı verenler.. Böylesi daha çekilir kılıyor zorlukları… Takım olmanın özlemi içimde pek tabi. Zorluk her ne ise buna “değer mi” diye bakıyorum. Zaman. İnsanın kendinden de vaz geçebilme ihtimali korkutuyor…

 

En çok dikkat çeken şarkılarınızdan bir tanesi olan ‘’Ne Yalan Söyeleyeyim’’ adlı şarkınız hakkında bahsetmek ister misiniz?

 

Ah.. 🙂 Zamanında güzel bir ilgi toplamıştı evet. Söz müziği bende, Aranjmanı Cenk Erdoğan (ağabeyim) ile birlikte. Klibini, Coşkun Turgut çekmişti ve Atakan Yüzer dans ediyordu. O zaman eğlendiğimizi söyleyebilirim.

 

Vokal olarak hangi tür parçaları okuyorsunuz ve çalmaya sevdiğiniz enstrümanlar nelerdir?

 

Vokal olarak zor açıklamak… Bir kaç denemem oldu. Gençliğimde pop/rock/hiphop gruplarına vokalist olarak görev yaptım. Kendi projemin solistiyim, benden başka yapacak kimse yok doğal olarak :)) Gitar dışında vurmalılara ilgim var kajon çalmayı seviyorum.

 

Size göre mesleğinizin en eğlenceli yanı nedir?

Oyun oynamak!
Gecenin saatinde gelen mail değil de bir fikir, söz, melodi, rif vs. olunca bir maceraya dalıyorsunuz..
Şarkıyı paylaştıktan sonra tüm süreçler acı tatlı zaten eğlenceli aslında. Elbetteki sahne ve sahne sonrasını seviyorum ben en çok.

 

Mesleğiniz dışında ilgilendiğiniz başka bir şey var mı?

 

Müziğim ve müzik dışında gündemim genelde insanlar oluyor. Onların gümdemlerine ve onlara ilgiliyim. Bir de Voleybol maçlarına..

 

Dinleyici kitleniz ve sosyal mecralardan sizi takip eden hayranlarınızla aranız nasıl?

 

Fena değil.. Desteklerini eksik etmiyorlar. Yapıcı eleştirilerine her zaman kulak veririm. Bir dinleyicim “sende inanç, cesaret ve enerji var” demişti. Bir diğeri “ samimi” bulmuştu. Başkası “ bir potansiyel olarak kalman da mümkün” dedi. En son aldığım yorumu çok benimsedim. “Bence sen protest pop yapıyorsun”. Ne diyebilirim ki; pistler sizin sahneler bizim olsun ;))

 

Sahneye ilk çıktığınız anı hatırlıyor musunuz? Nasıl bir duyguydu? O heyecanı tarif etmek gerekirse tam olarak nasıl tarif edersiniz?

 

Evet. 7 yaşımdaydım. Kendime inanıyordum, neşeli ve heyecanlıydım.Önümde en az 300 kişilik topluluk vardı. Onlara “Tarkan – Gül döktüm yollarına” söyleyecektim. Şarkının ortasında bir yerde seyirciyi de işin içine kattım. Birlikte tempo tutarak söyledik. Elbette alkışlanmak ve kendimi ispat etmenin haklı gururu vardı sonrasında.

 

Sizi siz yapan en önemli etken nedir ve müzik sektörü dışında nasıl bir Irmak Ayoğlu var?

 

Adanmak. Bağlı olduklarımla bağımsız bir yaşam sürmek istiyorum. Bunun dramları ile boğuşuyorum. Tarif edemediğim bir boşluk… Kalabalıklar içinde yalnız bir Irmak var diyebiliriz.

 

Yakın bir zamanda dinleyicilerinizi bekleyen bir projeniz var mı?

Olmaz olur mu? Çok beklettim bile…
İlk önce
“IrmakCa” olarak çıktığım yolculukta;
“Yüzleşme” adında, üç farklı şarkımdan oluşan, Söz müziği bana ait olan, Al Beni, Dert Benim Derdim ve Yüzleşme (aynı ismi taşıyan) bir 3’leme çıkarmak üzereyim. Bir çeşit derleme diyebiliriz. Ankara’nın köklü stüdyolarından olan Stüdyo Allegro’da Orçun Babak ile kaydettim ve Davulda Tuna Sarp Tokel, Perdesiz Bassta Serkan Güneyi şarkılarıma katkı verdiler. Yine aynı şekilde 3’leme olarak yayınlanmak üzere Unite Ortak Mekan’ın imkanıyla, Okan Özyiğit’in Yönetmenliğinde üç klip çektik ve Direk Dans koreografisi ile Kana Tunçay, oyunculuğu ile Trans Aktivist Şimal Saral kliplere katkı verdiler.

Yakın zamanda Retro Yapım ve IF Performans’ın bir arada organize ettiği A-live Müzik yarışmasında “Kendimi Kaybettim” şarkım ile derece aldım. Bu parçada hem sahnede hem kayıtta; Davulda Cem Ölmez, Perdesiz Bassta Serkan Güneyi, Elektrik Gitarda Ali Deniz katkı verdiler. Bu heyecanını paylaşmak isterim..

Ayrıca eli kulağında olan iki başka parçamın da kayıt aşamasında olduğunu söylemek isterim.

 

Kendinizi müzik yolunda 10 yıl sonra nerede görüyorsunu? Yani belli başlı projeleri başarmış bir Irmak Ayoğlu’nu görebilir miyiz sizce?

 

Ben 2-3-5 senelik planlar yapıyorum. Onlar gerçekleşmeden şimdiden 10 yıl sonrama laf atamam. Sağlık olsun da..
Göremeye de biliriz. Belli mi olur.. “belli başlı proje”’ye de bağlı… :))
Harbiye ilk hedef!

Son olarak sizin gibi genç ve yetenekli arkadaşlarımıza ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?

Akıllı ol, üstünü başını yırtma.
Haber ver, eve geç kalma.
İnsan ol.
Tek parça kal.
Unutma.

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.