İstanbul’un eski Galata Köprüsü altında öğrencilerin, nargilecilerin devam ettiği şirin bir kahvehane. Kahvehane dediysem, öyle gözünüzde büyük bir yer canlanmasın. Çok rağbet gören ERZURUM ÇAYEVİ adlı Erzurum işi kıtlama tavşan kanı çayı ile meşhur bir çayhane .. Müşterisi genellikle ehlikeyif emeklilerle İstanbul’a gelmiş ama Köprü altında da denize karşı şöyle bir nargile fokurdatmak keyfi yaşamak isteyen taşralılar olurdu. Kallavi tiryaki fincanıyla (kulpsuz ve irice fincan) ya da üstüne kürdan batırılmış pudra şekerleri dökülmüş bayat kahveci lokumu ile sade kahve içen yaşlılar genellikle ön taraf ” kurander oluyor ”(cereyan yapıyor) diye sırtlarını duvara vererek denize karşı otururlardı…
İç ve dış kısımlarında birkaç masa olan, küçücük fıçıcık bir kahvehane güzeli. İçeride; nargile müdavimlerinin sürekli kullandıkları kilitli marpuç dolapları vardı. Sıcak, sıcak simitlerden alan Galata Köprüsünün altındaki kahvehanenin ön tarafındaki denize bakan birkaç masadan birini kapan hemen oturuyor. Arkadan ince belli bir bardakta gelen, yeni demlenmiş olan çaydan yudumlarken karşı sahili izlemek de ayrı bir güzellikti. Masanın zemininden ve köprü kenarından ‘’ loang, loang’’ diye vuran küçük dalga sesleri ve martı çığlıklarıyla kahvaltısını yapanlar vardı. Bu arada, tüm kahvehane deniz üzerinde olduğu için de hafiften de sallanıyorduk hep birlikte
Can doyduktan sonra ise, sıra geliyordu canana;
İnsanlar aldıkları simitlerin kalanını da martı dostlarıyla paylaşıyorlar. Onlar da çığlıklar atarak teşekkür ediyorlardı, çok da sevgi doluydular.
Ümmügülsüm Rehberi adındaki İranlı bir kadının olan Erzurum Çayevinde hemen her gün kibar dalgıçların asla dalmadığı Haliç’e dalan dalgıçla üniversiteli kız tavla oynuyor. Kendini sadece hapla iyi hisseden hapçı hamal, şişesi elinden eksik olmayan Ayyaş Nuri de, çayevinin televizyonunda “Ajans Haberlerini” büyük dikkatle izliyorlar. Diğer Köşede ise gemilere gemi elemanı gönderen Ali Dayı vardı. Armatörle gemici arasındaki şahıs idi. Yaşlı nargileciler çayevinin âdeta dekoru olmuşlardı. Yukardan arabalar geçiyor. Sarsılıyoruz. Yalova yolunu kullanan bir çok İzniklinin de uğrak yeriydi de. Sabahçı kahvesi olması nedeniyle zaman mefhumu sınırsızdı. Gün gelir otele gitmek zor olduğunda ya da cebinde otel parası çıkışmayanlar için bir sığınma yeriydi. Burası her türlü sınıftan İnsanın buluşma noktasıydı. Bir tarafta şoförü köprünün üstünde beklerken Nargilesini Fokurdatan iş adamı ile evsiz barksız üşümekten sığınma yeri olarak kullanan gariban aynı masayı paylaşabiliyordu. Gecenin bir yarısı üstü perişan bir mecnun içeri girip bir köşeye sığınması da olağandı. Bu mekanda.. Bu müşterilerin çaylarını da eksik etmezdi kahveci parasını alamayacağını bildiği halde. Başka bir köşede de vapur saatini bekleyen iki üç İznikli de oturmuş da olabilirdi. Kabzımalla gördükleri hesabı kontrol ederken çaylarını yudumlarlar. Vapur saati yaklaşırken de gelen İznikliler de , masaya yaklaşıp sohbete katılırlardı. Gide gele kahveciyle sohbeti olanlardan bir paket sandık üzüm getirenlerde olurdu. Başka bir masa da mekanın müdavimlerinden; Abdürrahim Karakoç ile Cemal Süreyya sohbet ediyor olabilirler, buranın müdavimleri olarak. Burası, Sarayburnu’na bakan cephesiyle vazgeçilmez uğrak yeri olurdu onlara. Ancak ortak ana konu nargileydi bu mekanda; en iyi nargile İstanbul da başka nerede bulunur diye. Kahveci ise hangi şehirde nerelerde Nargileciler olduğunu anlatırdı oradakilere.
Bir zamanlar edebiyatçılarımızdan Faruk Nafiz Çamlıbel ve Yahya Kemal Beyatlı da buranın müdavimlerindenmiş. Kahveye gelenler onların etrafına toplanır, sohbeti koyulturlarmış.
1930’lardan bu yana hizmet veren Erzurum Çay Evi 1991’de Galata Köprüsü’nün yanmasıyla Tophane’de Amerikan Pazarı’nın olduğu (Kılıç Ali Paşa) yerdeki mekânına taşınmış. Erzurum Çay Evi’nin şimdilerdeki sahibi ve işletmecisi.. Bu işi ailesinden devralmış. Özellikle politika, sanat ve spor camiasından geniş bir müşteri portföyü var . İnsanların gürültü yapmadan oturdukları, tavla oynadıkları ve bu arada nargile fokurdattıkları bu mekânın 40 senelik müdavimleri de var. Gündüz emekliler, akşam işten çıkanlar, gece 21.00’den sonra da gençlerin geldikleri Erzurum Çay Evi sabah 03.00-04.00’e kadar açık. Nargile içmenin raconu Bir kere sigara içer gibi içilmiyor nargile. Havayı nefes alır gibi çekmelisiniz ki şişedeki su fokurdasın ve tütün yansın.. Son tavsiyesi; Nargile içen birinin yanında sigara içmek ona hakaret sayıldığından, mümkünse sigara içmeyin.