BİR GÜZEL İNSANLA BİRLİKTE OLMAK

0

CAHİT KOYTAK ŞAİR/DÜŞÜNÜR

 

İstanbul’a gittim mi Cahit Koytak ile nasıl birlikte olabilirim diye düşünmeye başladım.

Cahit Koytak ile birlikte oldum mu hep bir şeyler öğrenirim ondan

Son derece mütevazi ve kamil bir düşünür.

İstanbul da kaldığım bu sıra oğlum iş yerinde idi ve bir arkadaşım Çoşkun Yıldız’da o sıralar İstanbul da idi. Hep birlikte Cahit Koytak’ı ziyaret etmek istiyorduk.

Oğlum sen Cahit Abiyi ara ayarla dedi.

Cahit Abiyi aradım: Abi dedim 3 sıralarında oğlum, bir arkadaşım ve ben sizi rahatsız etmek istiyoruz, dedim. Bekliyorum, dedi.

Kendisi Çengelköy’de oturuyor. Güzel bir evi de var. Çoşkun’u aradım, beni Beylerbeyi’nden alın dedi.

Biz yola koyulduk, Çoşkunu aldık.

Cahit Abi bizi kapıda karşıladı. Güzel yüzlü, şirin insan

Bahçeye hazırlık yapmış.

Bir semaver kaynıyor. Aklıma Sait Faik’in Semaver adlı öyküsü geldi, orada konuşulanlar orada kalır.

Fakat ben birkaç noktaya değinmek istiyorum.

Daha önceki bir telefonla aradığımda bana şöyle bir şey anlatmıştın.

Dışarı çıktığında yanına bazı kitaplar alıyormuş ve öyle ki kendisine otobüste yer veren bir kimseye (yaşlılara ve kadınlara) bir kitap veriyormuş. Kendisi her gün beşe doğru bir yürüyüş yapar.

Birkaç dil, bir çok çeviri ve kendi yazdığı şiirler abartma olmasın yazdığı şiir kitapları kocaman bir raf tutar.

Halil Cibran’ın bütün kitaplarını çevirmiş.

Sürekli üreten bir insan.

Ve bir ödül. Cumhurbaşkanlığı ödülü. Takdir edilmek güzel bir şey. Orada sohbet sırasında “ Cahit Abi, Tıptan doktordan başka her şey çıkar, derler, galiba kimya mühendisliği okuyanda her şey oluyor” dedim. Güldü .

Muhammet Esed’ten dipnotlarla birlikte çevirdiği Kur-an Meal Tefsiri bugün en çok okunan kitaplardan biridir.

Cahit Abi, dedim. Muhammet Esed’ten çevirdiğin Meal-Tefsirle senin hazırladığın Meal arasında bir fark var mı ?

Var, dedi.

Garaudy’den söz etti. İslam’ı en iyi anlayanlardan biri.

Garaudy bir Marksit teorisyen olmasına karşın İslam’ı seçiyor. Onu çok genç yaşlarda keşfetmem benim için büyük bir şans. İlk Türkçe de yayınlanan eseri “İslam’ın Vaatettikleri”

Bir bomba etkisi yaptı.

Bir çok elde Garaudy’nin bu eseri geziyordu.

Ondan sonra bütün eserleri yayınlandı. Bütün eserlerine sahibim. Bir ara televizyonda programlar yaptı.

Türkiye’ye geldi.

Bu kadar derinlemesine bilgi ve birikim ancak böyle büyük bir zekadan çıkabilirdi.

Cahit Abi’nin hazırladığı son kitap “ Yaşlılık ve Yalnızlık Sanatı” ben tam bunu dile getireceğim bir sırada içeri girip kitabın demo halini getirdi.

“ Bakın dedim, Cahit Abi benim için özel bir kitap hazırlamış” güldüler.

Çoşkun telefonda bir camii önünde yatan bir kadın resmi gösterdi. Cahit Abi de kendi kitabından onunla ilgili bir şiir okudu.

Cahit Abi, benim espriyi, takılmayı çok sevdiğimi biliyor mu? Bilmiyorum. Artık ayrılacağız.

Cahit Abi, dedim sizin gibi bir alimle birlikte olmak büyük bir zevk, her şey için çok teşekkür ederiz.

Bizi uğurlamak için kapıya çıktı.

Cahit Abi, dedim, bunlar ikisi bir arada oldu mu, ben bunlarla pek birlikte olmak istemiyorum.

Neden, dedi

İnsanın kafasını karıştırıyorlar dedim. Biri alim, biri filozof ondan.

Güldü.

Kapıya çıktı bizi uğurlamak için.

Oğlum, Çoşkun ve ben arabaya bindik ve Çengelköy’e geldik. Ve bir süre Çınar altında oturalım dedik. Çınar altına gittik. Şöyle deniz kıyısına gidip sohbet edelim diye düşündüm.

Köprü, deniz, gidip gelen gemiler, martılar ve martı sesleri. Ve bizde nefesimizi bıraktık oraya.

Çoşkun’u istediği bir yere bıraktık.

Leave A Reply

Your email address will not be published.