Zeliha ve Coşkun için / İznik

0

‘Düşünmek, varlığı şükranla hatırlamaktır. ‘

Heidegger

 

Dünya bizim birbirimize gösterdiğimiz ihtimamla biraz daha güzelleşir.

 

İyi işler yapanların yanında durmak ve hatta onu desteklemek, özendirmek ve eğer imkanın varsa, bilgin ve istidadı varsa yardımcı olmak tabiatın senfonik yapısına, izliğine uymak ve bunun sonucunda güzel bir sesin olanca güzelliği ile gökyüzüne erimesine yönünden sevinç ve neşe veren bir olay olsa gerektir.

 

Aksi halde bozuk ve akortsuz sese tanık olursunuz, bu yalnız insanı değil bütün varlığı rahatsız eder.

 

O yüzden ki bu güzel sese katılmak, beraber şarkı söylemek o kadar hoştur ki denge bozulmaz, bir aksama olmaz. Bu insana huzur verir. İnsan parazit ve çirkin seslerden uzak bir şekilde bir yaşamın içinde olduğu için daha yaratıcı olur, hayata daha güzel şeyler katmak gibi yüce bir erdemin sahibi olarak hakkettiği yere sahip olarak anılmak masariyetine layık olur. Bu az birşey değildir  bir insan için.

 

Neden ki bunun idrakinde ve farkında olan tek varlık insandır.

İnsan öteki varlıkların hiçbirinde olmayan bir çok özelliği kendinde toplamış ve mutlak suretle kendinden sonraki insanlara, türdeşlerine birşeyler bırakmak ve yaşadığı zaman dilimine bir tanıklık olmak üzere bir takım izleri olsun ister. Bu çok doğal bir güdüdür.

Bu sanat olur, edebiyat olur, kültürel olarak taşıdığı şeyleri yazmak, yapmak gibi bir güdü ile birçok faliyet yapar. Ve bunlar gelecek kuşaklara miras olarak bırakılır.

 

Bir haftaya yakın bir süredir İznik’te idim..

Arkadaşlarımla birlikte oldum. Çok mesut dakikalara dalıp çıktım. Neden ki güzel şeylere tanık oldum.

 

Belediye Meclis üyesi Zeliha Hanım Coşkun Yıldız’ın yaptığı çalışmaları işitmiştim. Fakat onları yeniden Zeliha Hanım’ın dilinden duymak beni bir kat daha hoşnut kıldı. İznik için ne yapılsa azdır. Daha doğrusunu söylemek gerekirse bütün Türkiye’nin her köşesinde yaşayan insanlar için daha güzel şeyler yapılırsa, ki bir çok şeyde yapılıyor.  Daha çok, daha çok.

Zeliha Hanım’ın donanımı şaşırttı beni. Bir hayli bilgili. Bilgili ama sağlam bilgili insanlarla birlikte olmak çok güzel.

 

İznik’te olan pek şeye vakıf.  Eski – yeni bütün herşey hakkında bilgisi var. Bu güzel şeyler yapmak konusunda önünü açar.  Neyin yapılacağını, neyin yapılamayacağını bilir insan. Zeliha  Hanım’ın büyük bir şansı var.

 

Süleyman Paşa Medresesinde bir takım odalar almış.  O odalardan her birine ünlü isimlerin alimlerin adları verilmiş.

Zeliha Hanım bütün bunlara vakıf olarak adımlar atmış. İznikin medreseleri Osmanlı için çok büyük bir öneme sahip. On medrese yapılıyor ve bu medreselere atanan ilk rektör Davudi Kayseri adlı bir alim.

 

DSİ salonunda Davudi  Kayseri için bir panel yapıldı. Ünlü İbni Haldun’nun Mukaddeme adlı eserinin çevirisini yapan Prof. Dr.  Süleyman Uludağ  da oradaydı. Bir hayli de kalabalık dinleyici vardı. Bu panele  bir ara belediye başkan adayı olarak katılan İsmail de vardı. Çiçekte yollamıştı.

 

Zeliha Hanım ve Coşkun yine çok güzel birşeye imza atarak bir faliyet düzenlemişler. İznik’e ilgili çevrelerce çok iyi bilinen konuların uzmanı Ömer Lekesiz,  şimdi İRCICA’nin başına getirilen  Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç gibi ilim erbabı kimseleri getirmişler. Mahmud Erol Kılıç çok bilinen bir isim. Ve bir ara Endonezya ya büyük elçi olarak atanmıştı.

 

TV programlarında zaman zaman yer alarak Anadolu irfanı hakkında çok ilgi çekici şeyler anlatıyor ve ilgi topluyor.

 

Onu en son  Canan Can ile Bambaşka Sohbetler programında Prof. Dr.  Kemal Sayar ile birlikte bir televizyon kanalında dinlemek gibi bir şansa malik oldum.

Aynı doğrultuda bir söylemlere sahip ‘ Mitolojinin Gücü, Bana Masal Anlatma ‘ adlı programda da Prof. Dr.  Süleyman Seyfi Öğün, bir arkeolog yazar, bir öğretim üyesi bayan tarafından da dile getirildi.

Türklerin Anadolu ya gelirken beraberinde getirdikleri kültür ve inançların nasıl hala dipdiri yaşadıklarına değindirler .

Aynı türden bazı çalışmaların Prof. Dr.  Ahmet Yaşar Ocak ta da görmekteyiz. Yazdığı kitaplar ve verdiği demeçler bunlara dokunmakta.

Zeliha Hanım ve Coşkun çok daha önemli birşeye kalkışmışlar. Ve İznik ile ilgili ne kadar yayın kitap, dergi, ansiklopedi varsa bunları çeşitli yollarla toplamışlar. Güzel bir kitaplık hazırlamak gibi gayretleri var.

Kutlamak gerek.

Bunları nasıl bir metot ile düzenleyip okurun istifadesine çalışmak isteyen kimselere sunalım diye bana danıştılar. Kütüphaneciyim ya. Yapmadığım işte değil. Bir çok yerde kütüphane açtım. Bunun yararına da bütün kalbimle inanan biriyim.

Bu adamların yaptıkları iş çok değerli ve güzel bir iş.

Onlara İznik Sanayi Odasında ki kitapların düzenlenmesi için yaptığım yardımları yolu önerdim.

Bir demirbaş kitabına kitapları kaydedin. Kitapların sırtlarına bir etiketle demirbaş numaralarını yazın ve raflara öyle dizin. Bu çok elverişli bir yol.

Türkiye de Halk ve Çocuk Kütüphanelerin de uygulanan Düwey yani onlu düzenleme, konularına göre burada pek gerekli olmayacak dedim. Başka sistemler Fransa Nasyonel Bibliyotek, Amerika’daki Kongre Kütüphanesindeki sistemi anlattım.

Birçok şeyi hem eksik bırakıyorum, uzun uzun anlatmıyorum ve bunun üzüntüsünü yaşıyorum.

Mesela müracaat kitaplarını ayırın ve onlar için ayrı bir köşe yapın dedim. Peki müracaat kitapları hangileridir : ansiklopediler, haritalar, sözlükler.

Aman bu insanların yanında durun güzel şeyler yapıyorlar. Coşkun Yıldız çok okuyan ve kendisini çok geliştirmiş bir insan, onu her fırsatta ve her yerde bir imkan hazırlayın. Ondan yararlanmak onunla birlikte olmak bir imtiyaz, ayrıcalık olarak düşünülmelidir.  Mesleki bakımdan çok ileride. Bu konuda bir şey öğrenmek isteyen bir kimse hiç tereddüt etmeden ona başvurabilir.  Sonuçta hoşnut ve iç rahatlığı ile ayrılacağınızdan eminim.

 

Zeliha Hanım ve Coşkun’la birlikte olduğum sırada Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir adlı kitabında Bursayı anlatırken İznik’e de yer verip anlattığı konusu doğrusu aklıma gelmedi.

Bunu ayrı yazı olarak, alışılmışın dışında bir konseple yazıp gazete de yayınlamayı tasarladım. Umarım yararlı olur. Bütün maksat yararlı olmak değil mi?

Varsın bazı kimseler yalnızca seyretmekle kalsınlar.

Zeliha Hanım’ın imzasını taşıyan birde İznik yemekleri kitabi hazırlanmış. Bunu da ayrı bir yazı konusu yapacağım.

Leave A Reply

Your email address will not be published.