TIPTA PODOLOK YENİ BİR DAL MI?

0

Diyebiliriz ki insanla birlikte tıp ilmi de başlar.

Nedeni şu her canlı varlıkta yaşadığı süre içinde bir takım şikayetler ortaya çıkar.

Ve onları gidermek, ortadan kaldırmak iyileştirmek için bir takım çarelere başvurur insan.

En ilkel, pirimitif çarelerden başlamak üzere bir takım ilaçların bulunmasından ve özellikle Filaming tarafından penisilinin keşfinden sonra birçok ciddi hastalık ve özellikle Robert Lak tarafından tespit edilen Strestefilakok ve Sitafilaskok cinsi mikropların meydana getirdiği rahatsızlıklar tedavi edilmeye başlanmıştır.

Tabi ki bu arada Pastör’ün mikroskop altında bir takım canlı varlıkları ortaya çıkarması ile bu kulvar da alınan yol daha da kolaylaşmıştır.

Bir takım hastalıklara tanı koymak ve bunların tedavi edilmesi konusunda yapılan çalışmalar ve bu yolla bulunan ilaçlar tedaviyi daha kolay ve zahmetsiz hale getirmiştir.

İlerleyen tıp birçok dala ayrılmış ve bu dallarda ihtisas sahibi insanlar yetiştirilmeye uğraşılmıştır.

Zaman zaman da olsa yeni hastalıklar baş göstermiş, bunun yanında bilinen bir takım nedenle kimi hastalıklar gün ve gün artmaya başlamıştır.

Bunların en başında kanser gelmektedir.

Yine öte yandan halk arasında bilinen adı ile şeker yani diyabet hastalığı ivme eylemi göstermiştir.

Şekerle birlikte eğer özen gösterilmez ve dikkat edilmezse bunun getirdiği komplikasyonlar söz konusudur.

Retinopati.

Nöropati

Böbreklerde sorun

Bunlar en çok söz konusu edilen bir takım pürüzlerdir.

Ne ki bunların yanında pek de önemsenmeyen ve hatta üzerinde pek de durulmayan bir husus vardır.

Ayak bakımı.

Şekerli bir hastanın bir yarası pek kolay kolay iyileşmez. Bu yüzden ayakta beliren bir yara iyi tedavi edilmez ise kesilmeye kadar bir yol gözükür.

İşte tıbbın bu şeker hastalıkları nedeniyle ayaklarına büyük bir özen göstermesi gerekmektedir.

Bu hususta bir alt dal olan PODOLOGLAR ilgilenmektedir.

Diyabetli ayak bakımını podologlar tarafından yapılmaktadır.

Bu yeni bir alt dal gibi görünmesine karşın yeni bir uzmanlık alanı değildir.

Ortaçağ da orta Avrupa’da BADER ismi altında yapılıyor ve biliniyordu.

Şeker hastaları için salık verilen iki önemli ve altı çizilmesi gereken nokta vardır.

Bunlardan biri HAREKET.

İkincisi karbonhidratlı yiyeceklerden olabildiği kadar uzak durmak.

Bu iki ilaç çok etkili bir ilaçtır.

Şeker hastalığı denildiği gibi çok şeker yeme yolu ile meydana gelen bir rahatsızlık değildir.

İnsan vücudunda pankreas bezinin yeteri ölçüde yeterli bir şekilde çalışmamasından ileri gelen bir rahatsızlıktır.

Yeterli ölçüde salgılanmayan insülin bu sonucu gösterir.

Şekerle yaşamak mümkündür. Yeter ki biraz özen.

Aklıma gelmişken anlatayım. Vehbi Koç, bildiğiniz gibi önemli bir iş adamlarımızdan biridir.

Bir iş yerine bir adam alacak ise önce doğru hastaneye yollarmış. Nedeni şu. Bu adamın şekeri var mı, yok mu diye.

Şeker hastası olan bir insan sinirli olur. O yüzden.

Bazen şekeri düşer. Hidoglisemi denilen bu halde biraz karbonhidratlı bir besin sizi eski halinize getirebilir.

Leave A Reply

Your email address will not be published.