İZNİK KADISI GÜMÜŞZADE MEHMET EFENDİ’nin ASILMASI -I

Kenan YEŞİLYURT Emekli Öğretmen

0

TV de tarihi diziler, toplumun tarihe merak sarmasına katkı sağlamakta doğal olarak. Sonuç da bu da iyi bir şey.  Fakat bu demek değildir ki diziler tarih biliminin kendisidir. Tarihi olayları gerçek anlamda ancak Tarih bilimi ışığında öğrenebiliriz.  İşte İznik Kadısı  Gümüşzade Mehmet Efendi’nin asılması da böyle bir olaylardan biridir.

  1. Murat, çocuk yaşta “ Osmanlı”nın buhranlı bir döneminde tahta çıktı. Bu süre içerisinde padişah adına annesi Kösem Sultan “saltanat naibesi” adıyla devleti yönetmek zorunda kaldı. Yeniçeriler isyan ettiğinde  sarayı basarak, IV. Murat’ın gözleri önünde, değerli vezir-ı âzami  Damat Hafız Ahmet Paşa’yı parçaladılar. Birçok devlet adamının evi yağmalandı. Yeniçeriler,  yaptıkları pazarlıklarla genç padişahı zor durumda bırakmışlardı. Acizliği, yaşı itibarıyla sürekli küçümsenmesi ve annesinin himayesinde kaldığı düşüncesi onun ilerde sert, acımasız, gaddar bir mizaca bürünmesine neden olmuştur.

Ülke yönetiminde kesin olarak egemen olduğunda;

Tütün ve kahveyi yasakladı.  Tütün içenlerin ise öldürülmelerine dair fetva çıkarılır.   IV. Murad, bizzat kendisi özellikle geç saatlerde kıyafet değiştirerek yasağa uyulup uyulmadığını kontrol etti ve bulduğu şüphelileri öldürttü.

  1. Murad içkiyi de halka yasaklamış, ancak kendisi içki içmeyi sürdürmüş ve bu içki bağımlılığı ölümünün bir nedeni olmuştu.

Diğer bir yasak ise yatsıdan sonra fenersiz dışarı çıkma yasağı idi. Kıyafet değiştirerek yatsıdan sonra sokakları gezen IV. Murad, fenersiz gezenlerle karşılaşınca onları öldürtmekteydi.

IV.Murad, İran Seferi hazırlıkları yapılırken, Bursa üzerine bir gezi tertip etmiş bu gezide hem av yapıla­cak hem de halkın şikâyetleri yerinde incelenecek ve netice­lendirilecekti.

Sultan 4. Murad, mevsimin kış ve havanın karlı olmasına aldırmayarak İznik ve Bursa’ya gitmek üzere 3 Aralık 1633 tarihinde İstanbul’dan yola çıkar. Padişah avlanarak Kazıklı Derbendi üzerinden İznik’e doğru hareket eder. Bozuk yolda ilerlemekte zorlanan sultan, yolun çok bozuk ve düzeltilmemiş olması nedeniyle İznik Kadısı’na çok kızar. Yanında bulunan Vezir Gürcü Mehmed Paşa ile Kapıcılar Kethüdası Nasuhpaşazâde Hüseyin Ağa’dan derhal İznik’e gitmelerini ve görevini yapmamış olan kadıyı idam etmekle görevlendirir. Padişahtan evvel İznik’e ulaşan Mehmet Paşa ile Hüseyin Ağa, kadıyı tutuklarlar. İdam edileceğini anlayan kadı, “Şevketli padişahımızın buradan geçeceği haberi dün geldi. Bunun üzerine hemen şehir halkını ve reayayı yollara çıkardım, fakat padişahımız daha önce buraya ulaştı, benim günahım yoktur” diye yalvarır. Fakat bu yalvarmalar fayda etmez. Zira artık hakkında karar verilmiştir.

İdama götürülen kadı, yollara dizilmiş olan ve toplanan halka dönerek: “Müslümanlar, Hak huzurunda, nâ hak yere gittiğimin şehadetini sizden talep ederim” der. Yaka paça İznik’te kale kapısına götürülen kadı, sorgu yapılmadan idam edilir. Cesedi de ibret-i alem olsun diye üç gün kale kapısında asılı halde bırakılır. Üçüncü gün cesedi kale kapısından indirilip defnedilmek üzere mezarlığa götürülür. Yolda cesedin burnundan kan gelmeye devam eder. Oradakiler, Kadı’nın şehit olduğu hükmünü verirler. Karaçelebizâde Abdülâziz Efendi, Ravzat-ül-ebrar adlı eserinde Kadı’nın cübbe ve sarığıyla idam edildiği bilgisini verir.

 

Naima Tarihi’nde ise olay şöyle anlatılır;

-“Padişah IV.Murad, av yaparak İznik’e yaklaştığında, atını hızlı sürüp, önden giden habercileri geride bıraktı. Yol ve sokaklar çamurdu. İznik Kadısı yolları temizletemeden, şehre erişen padişah, ihmal gösterdiği kanısıyla Kadı’nın asılmasını ferman buyurdu. Mübaşirler gelip asmaya götürdüklerinde feryat edip:
‘ Behey ağalar! Şevketlü Padişahımızın geleceği haberi dün geldi. Tüm görevlileri ve şehir halkını, sokakların temizlenmesine çıkardım. Fakat o gün at koşturup geldiler. Benim günahım yoktur.’ diye yalvardı ise de faydası olmadı. Nasuhpaşazade:’padişahın emri böyledir’ diyerek alıp kale kapısına götürünce, şehir halkı tamamen seyre çıkmışlardı. Zavallı kadı yüzünü halka çevirip:
-‘Müslümanlar, Hâk huzurunda, boş yere gittiğimin şahitliğini sizden talep ederim’ diyerek emre boyun eğdi. Başında sarığı ile kale kapısında asıldı(1633).Üç gün öylece durdu.”

(Devamı haftaya)

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.