Doğrularınızı sorgulayabilirsiniz; bu normaldir. Ama birilerinin sorgulatmasıyla aynı şey değildir.
Kendinizden şüphe etmenizi sağlayan bir cahil topluluğunun içinde sıkışıp kaldınız mı hiç?
Size kendinizi sorgulatabilirler.
Birilerinin sizi anlaması gerektiğinde sizi hiç kimse anlamak istemiyorsa, at gözlüğü takmışsa; Gerçekleri, kendi doğrularınızı ne kadar iyi ifade ederseniz edin sonucu hep hüsran olur.
Edindiği düşünce kalıpları o insanın hem duvarı hem de at gözlüğü olmuştur. Nasıl tek bir doğru olabilir, nasıl tek doğru sen ve senin gibiler olabilir? Başka hayatları, başka kişilikleri benimseyemezler. Kendisinden olmayana ne saygısı vardır ne de tahammülü. İşte böyle insanlar anlamadıkları her şeyi ezip geçebilirler.
Siz ne kadar çırpınırsanız çırpının, onun doğrusu doğrudur.
Sen yanlış ve kötüsündür.
Size bunu o kadar çok dikte edebilirler ki, kendini sorgulama evresine geçebilirsin.
40 yanlışın içinde 1 doğru olan sizken, siz mi ‘’doğru’’ olan olacaktınız?
Size siz olma hakkını vermek istemez.
Siyah nokta beyaz noktayı yutar. Siz bir devrim niteliğinde de olsanız da sizi ufalayıp, bastırmak için tüm yolları deneyebilirler. Net ve sağlam olmanızla başa çıkamamaktan korkarlar.
Onlar için susup köşenize çekilmeniz gerekir.
Yapmayın.
Kendi doğrularınızı size sorgulattıklarında onların bunları yapmaktan ibaret olduğunu unutmayın.
Bir sonraki köşe yazıma kadar görüşmek üzere.
