Çocukluğumda sık sık insanların para yediği konusunda dedikodular duyar, paranın nasıl olup da yenen bir şey olduğunu merak ederdim. Yıllar sonra para yemenin ne demek olduğunu öğrendimse de bu yaşa geldiğim halde para yemem nasip olmadı.
Bir kere insan kendi parasını yiyemez. Yerse ona para harcama derler ve bu harcama hesap kitap içinde yapılır. İnsan yerse başkasının parasını yer. Burada hesap kitap yoktur. Kazançlar vergiye tabi değildir. Bu başkası çok yakını, bir akraba, bir arkadaş veya başka biri olabilir.
Para yemek öyle birden bire olmaz. Birden bire büyük meblağlar yersen dikkati çekersin ve yeme kaynakların kurur. Bu nedenle azar azar hissettirmeden yemen gerekir.
Para yemede en güncel ve kolay yöntem, bir dosttan borç para alıp iade etmemektir. Bu vergisiz ve temiz bir para girdisidir. Ödeme vakti gelince, alacaklıdan önce kısa kısa mühletler istenir, alacaklının alacağını unutması veya bıkıp vazgeçmesi beklenir. Eğer alacaklı ısrarlı ise, tanımazdan gelinir. Hatta sokakta karşılaşma olasılığı varsa, sokak değiştirilir.
Ancak dostlarınızla aranızın bozulmasını istemiyorsanız diğer bir yöntem, azar azar acil ihtiyaç talebiyle borç almaktır. Aldığınız borç miktarı pek önemli değildir. Alacaklıyı sıkmaz ve böylece arkadaşlığınız bozulmaz. Hatta ödeme zamanı gelince bu ödemeyi başka bir arkadaşınızdan aldığınız borçla yapabilirsiniz. Bu yüzden arkadaş sayısını ne kadar çok tutarsanız borçlanma olasılığınız o kadar artar.
Talep edilen para miktarı çevrenin kaldıracağı miktarın üzerine çıkınca gidilecek yer bankadır. Bu defa bir bankadaki borcunu öbür bankadan aldığın borçla kapamaya çalışırsın. Yalnız bankalar adama dostlar gibi para yedirmez. Ya borç vermeyi keserler ya da seni hacizle zorlarlar. Bu nedenle bankalarla iş yaparken çok hesaplı olmak gerekir. Faiz yumurtlayan tavuğu kesmeseler de tüylerini yolar yastık yaparlar.
Bankalar borç vermeyi keserlerse bir başka alternatif, bir arkadaşını bankaya borçlandırmak ve onun aldığı parayı yemektir. Böyle bir durumda borcu bankaya arkadaşınız öder, siz arkadaşınıza ödemezseniz, tuhaf bir durum oluşur. Arkadaşınız para yemediği halde bankaya borç öder.
Son zamanlara kadar varlığını sürdüren para yeme modeli, çantayı vapurda, takside, otobüste unutup bu vahşi şehirde beş parasız ortada kalma numarasıdır. Bu numarayı bilmeyenler talihsiz kişiye acıyıp birkaç lira verirler. Ancak kişi başarılı ise gündelik kazancının sizin kazancınızın birkaç katı olduğunu öğrendiğinizde dudağınız uçuklar. İşte bu, tam sorunsuz bir para yeme şeklidir.
Bir başka grup insan vardır ki bunlara yüzünüzde gülücüklerle ve içtenlikle para yedirirsiniz. Bu gerçekten de para yemedir. Çünkü karşılığı asla geri gelmez. Bu saygıdeğer insanlar, karı, koca çoluk, çocuk gibi sözcüklerle anılırlar. Bunların para yemeleri haktır. Ancak sizin bütçenizde bir delik açılma olasılığı ortaya çıktığında kısık bir sesle, bu ayın bütçesi elvermiyor deyip harcamalara engel olmaya çalışırsınız. Eğer para yetmiyorsa eşinizi mutlu etmek için bir arkadaşınızdan borç alırsınız, olmuyorsa bir bankaya gidersiniz……
