1 OY 4’E KATLANDI

0

Geçtiğimiz pazar günü Fenerbahçe’nin kongresi yapıldı. Aziz Yıldırım ve Ali Koç’un aday olduğu başkanlık seçimini Ali Koç büyük bir fark yaparak kazandı.
Fenerbahçe’ye hayırlı ve uğurlu olsun. Böylece Fenerbahçe’nin Aziz Yıldırım saltanatı yıkılmış oldu.
Hatırlanırsa Aziz Yıldırım 20 sene önce kongrede bir(1) oy fark ile başkan seçilmişti. Ve o bir oy tam 20 sene ona başkanlık yaptırdı.
Bu uzun dönemde Aziz Yıldırım Fenerbahçe’ye çok hizmet yaptı, kulübüne başta yatırımlar olmak üzere çok şey kattı. Ancaaak, Fenerbahçe’den de çok şeyleri kaybettirdi. Bunları bilerek yaptı kanatindeyim. Öncelikle “Fenerbahçe Cumhuriyeti” söylevleri ile ayrıcalıktan öteye “bölücülük” yaptı. Bu hiç hafife alınacak bir anlayış değildir. Başarılarınında yanında şaibelerinde var olduğu uzun bir 20 yıl. Sonra mahkemeler, tutuklanmalar… Bunlar Fenerbahçe gibi kulube, bir camiaya yakışan şeyler değildi. Dahası her olayda başkalarını suçlaması(Federasyon, hakemler, rakip takımlar, rakip takım yöneticileri, hatta kendi taraftarlarını bile ağır sözlerle çekiştirmeleri) hiçte doğru değildi.
Nedir o, Fenerbahçe stadında Galatasaray’a kupayı verdirmeme, ışıkları söndürme, misafir takım yöneticilerini kabul etmeme ve daha niceleri… Bunlar, Türkiye’nin üç büyüklerine yakışır davranışlar değildi. Pekçok olumsuz davranış artık Fenerbahçeli taraftarları dahi isyan ettirmişti.
Artık, Aziz Yıldırım’ın gidici olduğu belli idi ama o hala “ben” egosu ile seçime girdi ve boyunun ölçüsünü aldı. Ali Koç yine büyük bir efendilik gösterip kendisi için “efsane başkan” demekle onu onurlandırdı.
Şimdi geçmişe dönüp baktığımızda pekçok kuruluşta uzun süre kalmak isteyenler hep tepki görmüşlerdir.
Örneğin CHP’de Rahmetli İsmet Paşa çok ilerlemiş yaşına rağmen genel başkanlığı bırakmamıştır. Partisinde bu yüzden harcadığı değerli insanların sayısı saymakla bitmez. Bir Kasım Gülek’in yeri doldurulamamıştır. Bir Günaltay bir daha gelmemiştir. 90 yaşında yine varım demiş, ancak Ecevit’e yenilmiş ve salonu sinirli bir şekilde terk ederken yanındakilere “Aldattınız beni” diyerek isyan etmiştir. (Salonda tüm partililer Ecevit’i alkışlarken, İnönü kulakları duymadığı ve iyide göremediği için yanındakilere sorduğunda “-Sizi alkışlıyorlar paşam” diye yanlış bilgilendirme yapıyorlar)
Biri çıkıpta “yeter artık paşam” diyemediği için yürüyecek hali kalmayan İnönü hep “ben” demiştir. Yanlış nedir uzun süre başta kalmak(1938-1972 yani 34 yıl)
Bugünde canlı siyasette aynı yanlışları görüyoruz. Uzun süre MHP’nin başında bulunan Devlet Bahçeli artık ne hale geldi, izaha ihtiyacı yok. 3-4 sene önce en ağır tenkidleri yaptığı Tayyip Beyin peşine düştü, onun işareti ile methiyeler diziyor, muhalefete demedik bırakmıyor, akla uymayan pek çok saçmalıkları yapıyor. Görünen o ki kendiside bitti, partiside. Ama, onu kullanan iktidar yeni seçim sistemi içinde ona bir koltuk garantisi verdi.
Aynı durum AKP ve Tayyip Bey içinde geçerli. Günümüzde uzun süre iktidarda olmak kolay değilse de olumsuzlukları daha da artırıyor. Meydan konuşmalarına bakıyorum, haddi aşan, saldırgan ve bir o kadarda taraftarına dolgu yapan konuşmalar.Hani bir zamanlar futbolda “doldur baba Recep” sloganı vardı. Onun gibi birşey.
Kısacası hayat gelip geçiyor, ömür dediğin ne ki. Dünya’nın tek adamı olsan ne yazar. Gün gelecek herkes gibi senin içinde bir sela verilecek o kadar.
Dünya bunlara değmez, bunu herkes bilmeli.
Hani Temel varya bizim Karadeniz uşağı. Temel’e Azrail gelmiş. -Hadi demiş gidiyoruz. Temel, yalvar yakar Allah’tan biraz daha yaşamak için süre almış. Bu süre içinde Temel pilot olmuş, Azrail bana yetişemez demiş , demiş ama gökyüzünde uçtukları sırada kabine Azrail girmiş, – Hadi Temel vakit tamam, demiş. Temel bakmış Azrail çağırıyor. Ula demiş, burada da buldu beni. – Yahu, bak arkada 300 yolcu var, benim canımı alırsan onlarda uçak düşer ölürler. Azrail şöyle bir bakmış -Temel 300’ünü de bir araya getirmek için senelerdir uğraşıyorum zaten, hepiniz öbür tarafa.
Bilemem, kadermi ama o 300’ün içinde olmak istemem.
Hoşça kalın.
Not: Ben FB’li değilim. BJK’lı de değilim. GS’lıyım. Ama bu üç kulüp olmasa idi, Türk sporunda pekçok şey olmazdı.

Leave A Reply

Your email address will not be published.