Turgut Özal’ın dönemi idi. Bulgaristan,Türk asıllı vatandaşlarının Türkçe olan isimlerini değiştirmeleri için baskı yapıyordu. Onlar da Türkiye’ye kaçmaya başladılar. Gelenler, Trakya bölgesinde,daha önce gelmiş akrabalarının yanında sığınmaya çalışıyorlardı. Özal durumu görüp sınırlarımızı onlara açtı,yerleşim ve çalışma imkânları sağladı.Şimdi ise, memleketleri zor durumdayken sıkıyı görüp kaçan Suriyelilere kapılarımızı açtık. Hem de öyle bir açış ki…Hani bir lâf vardır; “ışığı gören geldi, gören geldi” işte öyle oldu ve sayı üç milyonu buldu.Bu,sıkıyı görünce memleketlerini terk eden insanlardan Türkiye’ye ne hayır gelir ki vatandaşlığa alacakmışız! Binlerle üniversite mezunu,meslek sahibi insanımız işsizken,onlar ne fayda verecekler ki iş sahibi yapacakmışız! Yoksa,”OY anam OY” hesabı mı?
Kalın sağlıcakla Osman ŞAPCI
OLTAYA TAKILANLAR
AYÇİÇEĞİ BEREKETİ
Bayram ziyareti dolayısıyla Çatalca’ya dostları ziyarete gittik. Genellikle her yaz birkaç defa gideriz. Bu sefer şimdiye kadar görmediğim bir berekete şahit oldum. Yol kenarlarındaki, binlerce dönüm tarlanın hepsi sapsarı ayçiçeği idi. O kadar da güzel ve sağlıklı açmışlardı ki, seyredebilmek ve içlerinde resim çekmek için defalarca durduk. Gittiğim dostuma gelecek endişeleri olup olmadığını,yağmur yağmazsa verim durumlarını sordum; “artık tehlikeyi atlattılar,son yağan yağmurlar,ve arkasından güneşin açması ayçiçeğini bu hale getirdi, çekirdekler de dolar” dedi.
Allah bu bereketi afattan korusun diyerek tanrıya verdiği nimet için şükrettim. Bu sene o bari yüzümüzü güldürsün dedim. O.Ş
