İNEGÖL-İZNİK

0

1959-60 dönemi Bursa Erkek Lisesine başladığımız yıllarda, Bursa’nın ilçelerinde lise ve dengi okul yoktu. Bursa’da da Erkek Lisesi, Kız Lisesi, Ticaret Lisesi, Ziraat Okulu(Lisesi), Sanat Okulu(şimdiki Endüstri Meslek Liseleri), Muradiye Kız Öğretmen Okulu(Lisesi), Işıklar Askeri Lisesi var idi. Yani Bursa’da 7 lise ve dengi okul var idi. Zaten Bursa’da yanılmıyorsam 80-90 bin nüfuslu idi ve Türkiye’ninde 5. Büyük ili idi.

Diğer ilçelerden orta okulu bitirenler gelir lise veya dengi okullarda orta öğretimlerini yaparlardı. İznik’ten de sanırım 7-8 kişi idik Bursa Erkek Lisesi’ne gidenler. Erkek Lisesi yatılı olduğu için diğer ilçelerden gelen öğrencilerle de kaynaşır, arkadaş olurduk. İnegöl’den gelenlerin çoğu arnavut kökenli idi. Bilirsiniz arnavutlar pırasayı çok severler. Bizde İnegöllülere “pırasacılar” diye takılırdık. Hani İnegöl’ün pırasası da meşhurdu.

Geriye doğru dönüp şöyle bir bakıyorumda o zaman İznik’in nüfusu 1500 kişi filandı, İnegöl’ünde eh bizden biraz fazla idi ama İnegöl’de tarım ilçesi idi, İznik’te öyle idi.

Aradan 50-60 sene geçti. İnegöl’ün nüfusu 200 bin, İznik’in nüfusu 23 bin. İnegöl’de bugün büyük bir sanayi gücü var, İznik’te sanayi yok. İnegöl’de tarım yine var, hemde fazlası ile. İznik’te tarım var ama İnegöl kadar değil. Aramızda sadece zeytin fazlalığımız var, diğerlerinde hep gerideyiz.

Neden böyle?

Yine size İnegöl ile ilgili İznik ilgilendiren bir anımı anlatayım, belki farkı anlatabiliriz. Yanılmıyorsam sene ya 1985 yada 1986 yılı idi. İnegölspor Türkiye 3. Liginde terfi noktasında idi, İznik ise aynı grupta orta sıralarda idi. Sezonun sondan ikinci haftası idi, İnegöl İznik’i yenerse 2. Lige terfi edecekti. Böyle önemli bir futbol maçı.

Maç İnegöl’de idi ve 90 dakika İnegölspor bastırdı, çok üstün oynadı ama bir gol atamadı. Bizim kaptan İsmail tek başına uzun bir defar atarak taşıdığı topu İnegöl ağlarına gönderdi ve maçı İznik kazandı.

İnegölspor için çok bir maçtı. İznikspor maçtan çıkıp mecburen şehir içinden geçerken pekçok İnegöllü galeyana gelip bizim takımı ve taraftarlarımızı taşa tuttu. Günlerce iki ilçe arasında gerginlik yaşandı.

Bursa valisi Zekai Gümüşdiş, bizim kaymakam Keramettin Metin Köksal’a açarmış telefonu, İnegöl’e maça gitti diye “Amigo kaymakam” diye başlarmış, ağzına ne gelirse, fırça atıp dururmuş. Bakın iş nerelere varmış. Birkaç gün içinde İznik, İnegöl’ü yendi diye devlet kademesinde bile kara listeye alınmıştı.

Kaymakam Keramettin Bey benim Vali Zekai Bey ile aramın iyi olduğunu öğrenmiş, o günlerde bana takıldı. Durumu anlattı. Ertesi gün öğleden sonra toplandık. Genel meclis üyeleri Anavatan Partisinden Rahmetli Ziya Özbek, Doğruyol Partisinden Ali Karabacak, Cumhuriyet Halk Partisinden Rahmetli Necati Yılmaz, Esnaf Odası Başkanı Rahmetli Zeki Özkan ve Anap ilçe başkanı Bursa da vilayette buluştuk. Anaplı arkadaşlar yan çizdiler, diğerleri ile vali beyin makamına çıktık. Hal, hatır derken vali bey konuya girdi ve aynen “sabıka dosyanız işte burada” diye raftaki dosyayı gösterdi ve başladı kaymakam başta olmak üzere İznik’i suçlamaya.

Baktım olacak gibi değil. Vali beyin konuşmasını kestim ve “yanılıyorsunuz sayın valim” diye vali beyin konuşmasına müdahale ettim. Aynen söylediklerimin özeti: Siz valisiniz, bugün varsınız, yarın yoksunuz, ama İznik ve İnegöl hep var olacaklar ve Bursa’nın iki ilçesi olarak ortak menfeatlerde varlıklarını devam ettirecekler. Oynanan maç nizami bir şekilde olmuş bitmiş, alınan güvenlik tedbirleri sayesinde sahada hiçbir olay çıkmamış, İznik araçları şehir içinden geçerken taciz edilmişler. Burada İznik’in ne sabıkası olabilir, İnegöl’ü yenmek suç ise o zaman iş başka yerlere gider, siz valisiniz, bu iki ilçeyi tekrar kaynaştırmak size düşer…. filan uzun bir konuşma yaptım. Vali bey teşekkür etti, olay bitti.

Vilayette valilik katının altında yani giriş katında emcümen odası vardır. İndim oraya gittim. Encümende kimler var, onları görmek istedim. İçeride sekiz-on meclis üyesi oturuyorlar. Birkaç taneside İnegöllü. Hatta benim liseden bile arkadaşlarım oradalar. Hadi bakalım, sarmaş dolaş, çay-kahve faslı derken, bastım fırçayı vali beyi kim şişirdi diye.

Tabii çözdük işi. İnegöllü siyasetçiler parti ayırmaksızın hepsi vali beye çıkıp İznik’i, İznikspor taraftarını, kaymakama kadar hepsini tabiri maruz görün gammazlamışlar. İnegöl tek vücut olunca vali beyde sahipsiz olan İznik’e faturayı çıkarmış ve adını bile koymuşlar: Sabıkalı ve kaymakamı da amigo.

Neyse sonraki hafta İnegölspor, Çanakkalespor’u yendi de yine şampiyon oldu. Böylece buzlar eridi.

Buradan çıkan sonuç şu: İnegöl yıllardır iktidarı ile muhalefeti ile birleşir. Ankara’ya gider, isteklerini sıralar ve yaptırır.

Biz ne yaparız? Hele şimdi Ankara’nın yolunu bilen var mı? İhtiyaçlar, hizmetler o kadar yığıldı ki hizmet veremeyen bir kadro şimdi ağaç kesiyor. Bari yapamıyoruz, yıkalım der gibi.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.