BAHÇESİZ DEVLET

0

Siyasetin ana kurallarından biri “kaybeden gider” ilkesidir.

Devlet, Bahçe’li mi, Devlet Bahçeli mi? Son yıllarda Sayın Devlet Bahçeli’yi anlamakta güçlük çekiyoruz. Rahmetli Türkeş zamanından beri Bahçeli partinin ön saflarında yer almıştır. Türkeş’ten sonra MHP’de lider olmuştur. Taa ki son 8-10 yıla kadar Türkeş’e ters bir politika da izlememiştir.

Birkaç ciddi yanlış dışında partiyi taşıyabilmiştir. Yaptığı ciddi hatalardan biri Öcalan’ın yakalanma olayından sonra iktidar ortağı bir ortam içinde çok açık bir ifade ile “Apo’yu asacağız” açıklamasıdır. Ama yine iktidar ortağı olarak Anayasa değişikliğine imza koyup “idam cezası”nın Türk ceza hukukundan çıkarılmasıdır. Böyle olunca Apo idamdan kurtulmuştur. Benim kanaatime göre de Öcalan Türkiye’ye teslim edilirken idam cezasının kaldırılması şartı getirilmiştir. Bu Batı’nın isteğidir, Türkiye bunu kabul etmiştir.

Bu olaydan sonra sanırım 2001 de Keles-Kocayayla şenliklerinde teşkilattan gördüğü çoşku üzerine erken seçim kararını açıklaması ve koalisyonu bozmasıdır. Bu hata koalisyonun sonu olmakla kalmamış yapılan seçimlerde koalisyon ortağı partiler –DSP, Anap, MHP- meclis dışı kalmışlardır.

Bu durum sonrası Devlet Bahçeli parti genel başkanlığından istifa etmiştir. Belki bu yanlışlardan sonra istifa etmesi en uygun davranış olmuştur. Ancaak MHP teşkilatı bu istifayı kabul etmemiştir, ki belkide teşkilatın yaptığı en önemli hatada bu olmuştur. Ne yazık ki parti kadroları parti umdelerine göre kadrolaşmayıp, parti liderine göre kadrolaştığından bu teşkilat hatası hiç tartışılmamıştır.

Bu noktada partilerin tümünde varolan “teşkilat hataları”na değinmek isterim. Türkiye’de, siyasi parti teşkilatları hep en üste yani genel başkana tabi olmuştur.

Yani genel merkeze ve özellikle genel başkana muhalif teşkilatlar –il ve ilçe teşkilatları, yöneticileri, delegeleri dahil- tasfiye edilir, görevden alınır. Parti tümü ile genel başkana ve genel merkeze bağlı kişilerden oluşturulur. Böyle olduğu için teşkilat genel başkanın, genel merkezin yanlışlarını göremez, görse de kabullenir. Genel başkana tabi bir politika izledikleri için ne pahasına olursa olsun bu genel başkan ile devam etmek isterler. Bir istisna ile Süleyman Demirel’in kendisine ve genel merkeze muhalif olsalar bile o seçilmiş kadroları –il, ilçe, delege ne olursa olsun- hiçbir şekilde görevden almamıştır. “Seçilmişler, suç işlemedikçe görevlerine devam ederler” demiştir.

Şimdi dönelim MHP teşkilatı, Bahçeli’nin istifasını geri aldırmış, ve bugüne kadarda Bahçeli genel başkan olarak partisinin başında olmuştur.

Sıkıntı Devlet Bahçeli’nin meclis çalışmalarında iktidar partisi Akp’nin ciddi sıkıntılı anlarında tam destek vermiş olmasından kaynaklanmaktadır. Bu durum son yıllarda artış göstermiş ve iktidarın sallantıya düştüğü anlarda Devlet Bahçeli mecliste tam kadro iktidara destek olmuştur. Bu duruma karşı çıkan milletvekillerini de ya seçim öncesi adaylığını veto ederek yada partiden ihraç ederek tam takım destek politikasını sürdürmüştür.

Bu MHP’yi mecliste Akp’nin payandası haline getirmiş, meclis içinde Mhp’nin adı “küçük Akp” olmuştur.

Son yıllarda ise genel başkanlığa soyunan partili değerli kişileri tasfiyesi, çeşitli dava entrikaları ile kongreyi ertelemeye çalışması ve partide “mutlak tek adam” zihniyeti ile hükmünü sürdürmesi parti içinde “bardağı taşıran” hareketler olmuştur.

Şu son tutumları ile de iktidara artık “açık kart” ile destek verir olmuştur.

Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde iktidar Akp-Mhp olarak görünüm arz etmektedir.

Ve en önemlisi Türkiye’nin rengini, yapısını, rejimini değiştirebilecek “Başkanlık” sistemi için iktidara adeta “Ben yanınızdayım, devam edin” garantisi vermiş gibidir.

Önümüzdeki 6-7 aylık bir dönem, Türkiye için ya parlementer düzen ya başkanlık tartışmaları ile gündemde olacaktır. Bu duruma ulaşmak isteyen Akp şimdi koşar adımlarla Anayasa değişiklerinin hazırlığı içindedir. Türkiye’yi bu noktaya getirende Devlet Bahçeli olmuştur.

Şimdi Devlet Bahçeli mi, yoksa Devlet Bahçesiz mi? Hangisi?

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.