“Evlen Benimle”

0

Oha (afedersiniz), Aynen TV programının adı böyle: “Evlen Benimle” bir başkası “ Dest-i İzdivaç” bir başkası “ Evleneceksen Gel” “ Esra Erol’la” “ Zuhal Topal ile Desti İzdivaç” “Kısmetse Olur” “ Gözüm Sende” sayamadıklarımız cabası.

Ne programı bunlar ?. Evleme, evlendirme ne halt ise böyle programlar.

Genelde öğleden sonra, akşam üstü 3 saat, 4 saat süren programlar. Aylarca bazen bir-iki sezon bir sürü kadın, kız, erkek belli bir yerde konaklıyor. Haydi ertesi günü programda boy gösterimi başlıyor.

3-4 saat canlı program için birkaç sunucu, birkaç telefon, bir orkestra ve boy gösteren hanımlar, beyler. Basit özellikleri sıralayıp karşı taraf ile elektrik bağlantısı kurma oyunu. Sonra o ona şunu dedi., bu buna şunu dedi. Dedikodu, bir takım suçlamalar, birbirlerine olmadık lafı söylemeler, o şununla olmadı, ertesi günü o, bununla ilanı aşklar. Elektrik aldı haydi çay içmeye. Bir gün sonra no oldu anlaşamadık.

Kökeni batı Tv’lerinden alınan programlar, hiçbir özelliği yok, tam aksine toplumun en önemli kurumunu zedelemek için vitrinlenmiş oyunlar. Medeni yasamız derki “ aile toplumun temelidir”. Buyurun bir sürü televizyon reyting yapmak için aileyi (daha baştan evliliği) ne hale getiriyor. Ciddiyetten uzak, topuma ve aile yapısına hiç uymayan, saçma sapan programlar.

İşin tuhafı özellikle pek çok hanımı evde bu programları izliyorlar. Bu izleyici hanımlar bir araya geldiklerinde, ya da “ gün” düzenlemelerinde konuşulan konuların başında bu programlar geliyor.

Dahası bu kadar yozlaştırıcı programlardan netice çıkarılıyor yada benzetmelerle çevre aileler bu çirkinliklerle özdeşleştiriliyor. Yahu izleyecek başka program mı yok denilince de “ başka neyi izleyelim, haberler hep aynı, hergün kavga, dövüş, savaş, şehit haberleri, bıktık usandık, aynı haberler aynı kişilerin konuşmaları”.

Şart değil haber izlememiz, daha başka faydalı programlar izleyin desekte nafile.

Neden böyle ?

Gerçekten araştırılması gereken bir konu.

Öyle ki, izleyici dediğimiz kişinin değer yargıları çok farklı. Kendimize özgü programlar yapmıyoruz, yahut yapılanlar yetersiz. Bu bir gerçek.

Bir başka yönü insanları “ başka şeylere” yönlendirmeleri. Bunun ardında siyasi çıkar çok yatar.

Bir başka yönü ise Basın- yayın-iletişim organlarının saptırılması, burada içten ve dıştan gelen destek oyunları ağır basmaktadır. Malum basın-medya –yayın organları parlamenter rejimlerde 4 kuvvet olarak olarak belirtilir. Yasama, yürütme ve yargı bu üç kuvvetten sonra basın ve yayın 4. kuvvet olarak kabul edilir.

Ne yazık ki Türkiye’de 3-4 yüz TV kanalı var bunların çok büyük bir kısmı ya dini kullanmakta, yada toplumu yozlaştırıcı yayınlar yapmaktadır. Biz batının “ilim ve fenni” ni almamız gerekirken “kültürünü” alır olmuşuz. Yönetenlerde özellikle ve özel kasıtlarla yayın dünyasını, hatta “ sosyal Medya” adı altında internet bağlantılarını yanıltıcı ve saptırıcı duruma getirmişlerdir.

Pek çok yanlış için arz ettiğimiz bu evlenme programları daha çok izlenir olduğu için bu yanlışı vurgulamaya çalıştık. Ne diyelim “anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Hoşça kalın…

Leave A Reply

Your email address will not be published.