Son dönemlerin iyi Netflix yapımlarından bir tanesi olan Wednesday adlı mini dizi 1. Sezonuyla birlikte harika bir izleyici kitlesine sahip oldu. 2. Sezonun ne zaman başlayacağı henüz belli olmayan bu mini dizi Türkiye izleyicileri tarafından da oldukça sevilen yapımlar arasına girmeyi başardı. Peki Wednesday adlı dizinin konusu nedir? Başrol hangi özelliklere sahip gibi bütün soruların cevaplarını siz değerli okuyucularımız için derledik.
Wednesday dizisi Nevermore Academy’deki eğitim sürecine odaklanıyor. Burası bir nevi cadılık ve büyücülük okulu. Son derece karanlık ve biraz da muzip bir okul. Addams Ailesi gibi ucubik ailelere hitap ediyor. Adı tahmin edeceğiniz üzere Edgar Allan Poe’nun Kuzgun şiirinden gelme. (Bir daha asla!) Ve konumu vampirik Romanya’da. Yani uyumsuz kızımız Wednesday kendisi kadar garip bir yatılı okula gidiyor. Biz de onun buradaki maceralarına tanık oluyoruz. Artık türlü büyüler mi dersiniz; tuhaf tipler, gizli saklı bölmeler mi? Tam bir dark academia konsepti.
Addams Ailesi 1938’de Charles Addams tarafından New Yorker çizgi romanı olarak yaratıldı. Bu ailenin en büyük özelliği, klasik çekirdek ailenin tam tersi olması. Ne zamanki çizgi roman TV dizisi oldu, o zaman karakterler de -özellikle de Wednesday- isimlerine ve şimdiki kimliklerine kavuştu.
Biz Wednesday’i 90’lardaki film serisinden biliyoruz. Hepimizin hafızalarında “o kız” var. Fakat Wednesday ilk kez 60’lardaki siyah beyaz sitcomda seyircisiyle buluşmuştu. 60’lardaki dizide daha keyifli bir tip gibiydi. Bale yapıyor, dans ediyordu. Filmlerde ise sadistik ve karanlık bir imaj çizdi. Nadiren gülümsedi. Ve biz bunu nedense sevdik. Wednesday dizisinde de bu geleneği devam ettirecek gibi görünüyor.
Hadi, şimdi bu asla şımarık olmayan, korkusever kızın imzası gibi olan özelliklerine bakalım: Wednesday adı Monday’s Child isimli eski bir kreş tekerlemesinden geliyor. Tekerlemede şöyle diyor: “Çarşamba isimli çocuk kederle dolu.” Wednesday’in bir göbek adı var: Friday! Ama insana Çarşamba kadar ürkütücü gelmiyor. Ne de olsa Cuma güzel bir gündür. İş çıkışında bira içersiniz falan. El yani Thing onun evcil hayvanı gibi. Hatta kuşu gibi sürekli omzuna konuyor. Bir de Marie Antoinette adında oyuncak bebeği var. Kafasız olduğunu belirtmeme gerek yok herhalde. (Kafasını, giyotinle oynarken koparmıştı!)
Favori hobisi örümcek beslemek. Homeros adında ponçik bir örümceği var. Mağaralarda piknik yapmayı seviyor. Bir de resim yapmayı seviyor. İnsan başlı ağaçlar çiziyor.
Doğum günlerini de çok seviyor. Çünkü doğum günleri onu ölüme bir adım daha yaklaştırıyormuş. (Peki, siz olaya hiç bu açıdan bakmış mıydınız?)
Belli başlı karakteristik özellikleri şöyle: Asla sarılmaz, duygularını göstermez, mutlu şeyler söylemek yerine her zaman iç karartıcı şeyler söyler. Öfke nöbetlerine giriverir.
O da bir fan girl. Bermuda Şeytan Üçgeni’ne ve 1706’da Salem’de cadılıkla suçlanıp yakılan büyük teyzesi Calpurnia Addams’a hayran.
Bir ayağında altı parmağı var. (Bunu Charles Addams özellikle belirtmiş. Buraya yazmamak olmazdı.)
Aslında oldukça hassas biri. Gizemli bir yaratıcılığı ve şiirselliği var. Tiyatrolarda boy gösterebilir. Bir keresinde aşık bile olmuştu. Addams Family Values’ta Joel Glicker isimli nerd çocuğa.
Ölümden, işkenceden, groteskten korkmuyor; aksine bunları kucaklıyor. Diğer çocukların korkutucu bulduğu şeyler onun için eğlenceli. (Artık günümüz çocukları da biraz çılgın tabii.)
En iyi oyun arkadaşı Pugsley. Tipik kardeşler olarak, hem oynuyorlar hem kavga ediyorlar. Tabii kardeşler arasında elektrikli sandalyeye oturtup, küçük işkence şakaları yapmak varsa!
Siyah rengi özellikle seviyor. (Sevilmez mi? Dünyanın en mutlu rengi. American Horror Story’de de dendiği gibi: Çarşambaları biz siyah giyeriz!)
Wednesday’in aslında psişik yetenekleri var. Dizide bunu göreceğiz. Ve küçük bir kız olmasına rağmen insanüstü bir güce sahip.
Gelelim yine Wednesday dizisine. Bu dizi bir yeniden yapım ya da devam yapımı olmayacak. Addams Ailesi’nin tamamen yeni bir versiyonu olacak. Addams Ailesi burada Latin kökenli bir aile. Yeni Wednesday Addams Jenna Ortega da bunun altını gururla çiziyor. Çünkü bu projeyi bir nevi köklerini temsil etmek olarak görüyor. Dizinin en büyük sürprizlerinden biri ise ikonik Wednesday Addams Christina Ricci’nin de dizide yer alması. Canlandırdığı Marilyn Thornhill karakteri akademide bir çalışan. Bu duruma tıpkı Wednesday gibi parmak şıklatarak ve gülümser gibi yaparak karşılık veriyoruz.
Biraz daha Wednesday: Bu bir live-action şov. 8 bölümden oluşuyor. Yaratıcıları Alfred Gough ve Miles Millar. Tim Burton sadece 4 bölümü yönetmiş. Diğer bölümlerin yönetmenleri Gandja Monteiro ve James Marshall. Gomez Addams bu dizide Charles Addams’ın tasvirine benzetilmiş. Yani bildiğimiz Gomez’den biraz farklı. (Bu yüzden ilk başta garipsedik.) Danny Elfman yine müziklerde. Heyecanımız gittikçe artıyor değil mi?
Çocukların canavarları sevdiği günümüzde, Wednesday artık o kadar da tuhaf bir çocuk değil. Ama hala ilginç. Ve biz korku filmlerindeki psikopat küçük kızları her daim sevmişizdir. Bu da bir gerçek. Bakalım dizi bize bu ruhu yaşatacak mı? Wednesday’in aslında okullarla arası hiçbir zaman iyi olmamıştı. Okuldaki kanlı gösterisini hatırlayın. Ya da seri katil elinden çıkma gibi duran resim projesini. Bakalım 2. Sezonda bizleri neler bekliyor? Zamanı gelince hep birlikte öğreneceğiz. Sabırsızlıkla 2. Sezonu bekleyenlerin olduğunun farkındayız. Biraz daha sabır.
