ÜZÜM – ZEYTİN

0

1979 Mart sonlarına yaklaşmıştık. Güzel, güneşli bir gündü. CHP iktidarda, AP muhalefette idi. O yıllarda akaryakıt, sigara, yağ gibi temel ürünlerde kıtlık vardı. Tiryakiler sigara almak için bayilerde, sigara satan yerlerde kuyruğa giriyorlardı. Tuhaf bir dönem yaşadı Türkiye o yıllarda.

Adalet Partisi Genel Başkanı seçim otobüsü ile Türkiye’yi il il dolaşıyor, iktidarı tenkit ediyordu. Bursa için iki gün ayarlamıştı. İlk gün sabah erken Bozüyük, İnegöl, Yenişehir’i meydanlara toplamıştı.

24 Mart günü idi, günlerden cumartesi idi. Ben ilçe başkanı idim o zamanlarda. Ali Karabacak il genel meclisi üyemizdi. Mehmet Kaman’da Elbeyli Belediye Başkanı idi. Saat 12:00 sıralarında Derbent Köyü sapağında Demirel’in otobüsünü karşıladık ve üçümüz otobüse bindik. Otobüste gazeteciler vardı. 5 tanede genel başkan yardımcıları.

Demirel ile ilk defa yüz yüze geldik. Bana genç başkanım diye hitap ediyordu. Ne var İznik’te diye sordu. Bende Türkiye’de olanlar İznik’te de var, Türkiye’de olmayanlar İznik’te de yok dedim. Devamında bugün cumartesi olmasına rağmen tekel sigara dağıtmış, millet bayram ediyor dedim. Demirel kahkahayı patlattı. “İnsan aynı anda Türkiye’nin her yerinde olamaz ki, Bozüyük’te de, İnegöl’de de tekel aynı şeyi yapmış dedi.

Bu espriden sonra İznik’in asıl meselesi duruyor dedim. Nedir diye sordu. Ova sulama işi dedim. Hemen atıldı. Biz 1976’da Keramet 1, -Keramet 2 sulamalarını tamamlayıp açtık. Boyalıca’nın 1978’de olması lazımdı, finanse etmiştik dedi. Ben olmadı dedim. Nasıl olmaz dedi. Başkanım 1978 bütçesini inceledim İznik ova sulaması için 1000 TL koymuşlar bütçeye dedim, olamaz inanmam dedi. Valla bütçe kanunu resmi gazeteden inceledim durum bu dedim.

Hehalde bu işler sizi bekliyor diye birde yağlı espri yaptım. Demirel başını salladı, baya konulara girdik. Virajarla Derbent bayırını indik. O zamanlar İznik yolunun iki tarafı üzüm bağları ve içerisinde iki asmada bir zeytinler dikili idi. Demirel yine sordu; Bu zeytinler üzümlere zarar vermiyor mu diye. Ben de izah ettim. Zarar veriyor zeytinler büyüyünce zaten bağlar  sökülecek buralar zeytinlik olacak dedim.

Desene İznik Üzümü ölüyor, yerine zeytin geliyor dedi. Evet dedim, üzümün maliyeti daha yüksek onun için millet zeytine yöneldi dedim.

Bu konuşmalarımızı otobüsteki basın mensupları dikkatle dinliyor not alıyorlardı.

Sonra Ayasofya’nın önünde meşhur konuşmasını yaptı ve Orhangazi’ye devam edildi. Yolda da bugünkü DSİ sulama pompasının yerini gösterdim tarla idi. 17 Eylül 1980 ihalesi ile Boyalıca pompası yapıldı. Onunda hikayesi ayrıdır. Bir başka sefere anlatırım.

Evet Üzüm, zeytin derken bu sene ovada çok zeytin bahçesi yandı. Zaten özellikle düz kesimlerde zeytin geliri azaldı, masrafı arttı. Bu kıştan sonra pek çok zeytin bahçesi cins değiştirecek. Meyvalık olacak, şeftalilik olacak, zeytinin yerini daha verimli ürünler alacak.

Bu değişimler zaman zaman olacak. Bunu kabul etmemiz gerekiyor.

Asıl yapmamız gereken tarımda doğal gıda yetiştirilmesi olayıdır. 1980’de ön çalışmalarını yaptığımız kısa dönemden sonra 40 senedir zirai mücadele de hiçbir gelişme olmadı.Tam tersine ilaç ile mücadele hem yetersiz, hem zararlı, hem pahalı bir yöntem oldu. Onun yerini alacak olan doğal mücadele unutuldu.

Bu doğal mücadele dediğimiz biyolojik mücadele yapılmadıkça İznik çiftçisi ürün dikimi, yetiştirmesi konusunda daha çok yıllarını boşa harcayacak.

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.