İYİ BİR ENTELEKTÜEL, İYİ BİR İNSAN, BİR KAHRAMAN, KAZIM KARABEKİR PAŞA

0

Her denilen, her anlatılan şeye hemen inanıvermek akıllı bir insanın harcı değildir. Akıllı bir insan hiç yoksa denilen şeyi test eder. Çeşitli kaynaklara bakar, inceler, araştırır en doğru olan neyse ona tamam der.

Mudanya Mütarekesi’nden sonra bütün tersanelere el konulmuş, ordu terhis olunmuş. Hamidiye Kahramanı Rauf Orbay böyle bir mütarekeye imza atmak zorunda kalmıştır.

Osmanlı Milli Savunma Karargahı bu çıkmazdan nasıl kurtulabiliriz, bunun derdine düşmüş, bir takım planlar yapmaktadır.

Mustafa Kemal’den önce bir takım paşalar Anadolu’ya geçmiştir. Bunların en başında gelen isim Kazım Karabekir Paşa’dır. 19 Nisan 1919’da Trabzon’a çıkar (Kazım Karabekir, Milli Mücadelemiz), (Oxford ve Boğaziçi’nde Tarih Profesörü Hakan Erdem).

Padişah Vahdettin Mustafa Kemal’e çok güvenmektedir. Ve Mustafa Kemal’e bir yakınlığı vardır. Neden ki Vahdettin daha şehzade iken Almanya ziyareti sırasında onun yaverliğini yapmıştır.

Mustafa Kemal Şişli’de bulunan evde bir takım istişareler, temaslar yapar. Ben Şişli’de ki o evi gezdim.

Mustevliler Türkler azınlıkları eziyor diye bazı yerleri işgal etmek istiyorlardı. O sıralarda Samsun yöresinde Ruslara baskı var diye bir takım şikayetler geliyordu.

Bunu önlemek amacı ile Mustafa Kemal büyük yetkilerle 9. Ordu müfettişliğine atanır. Yetkiler o kadar genişti ki bütün valilere emir verebilecekti.

Gerçek niyet sonra ortaya çıktı(Yıldıray Uğur).

Eldeki tek silahlı güç Kazım Karabekir’de idi. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Samsun’a çıkar. Havza’da kalır, kaplıcalarda tedavi olmaya çalışır. Amasya tamimi yayınlanır.

Mustafa Kemal İstanbul’da ki temaslar sırasında İstanbul’da ki Damat Ferit Hükümetinden istediği ödeneği, istediği arkadaşları alır. Vahdettin ile uzun süre görüştükten sonra Padişah Fermanı ile Bandırma Vapuru ile yola çıkar. Bandırma Vapuru son derece lüks ve iyi donanımlı bir gemidir. Gemi halen Samsun’da demirlidir. Gittim gördüm ben.

O sıralar yurdun her yanında Müdafa-i hukuk cemiyetleri kurulmuştur. Mustafa Kemal Sivas Kongresini Kazım Karabekir aracılığıyla katılır. Kongre sivil bir kuruluştur.

Bunları geçmek istiyorum. Neden ki Kazım Karabekir Paşa üstüne söyleyeceklerim var.

İstanbul’da kaldığım sıra zaman zaman Kazım Karabekir müzesine gider diye levhalara rastlıyordum.

Bir gün elverişli bir sırada şu müzeyi bir gezeyim dedim. Zor bela sora sora buldum. İçeri girer girmez çaldığı piyano sağ yanda idi. Ona dokundum, bir tuhaf oldum. Hemen yanında çaldığı keman bir camlı dolap içindeydi.

Bildiğiniz gibi Kazım Karabekir’in şairliği de vardır. Sözlerini kendi yazdığı ve bestelediği istiklal Marşı plağı  ve büyük bir kütüphane.

Sol yanda yazdığı kitaplar. Hayatım, İstiklal Harbimiz, İttihat ve Terakki, Şiirleri “İstiklal Harbimiz” adlı kitabının başına gelenleri biraz sonra anlatmaya çalışacağım.

Kazım Karabekir sonuna kadar. Mustafa Kemal’le birlikte olmuş, ne ki zaman zaman sürtüşmeleri olmuş ve kendi ifadesi ile “ancak bundan sonraki işlerimizde mesele ruhi bakımdan daha çetin olacaktı” (Milli Mücadelemiz)

Kazım Karabekir resim de yapıyor.

Başarıları kitaplara sığmaz.

Kolordu komutanlığı sırasında savaşta yetim kalan 6000 çocuğu sefaletten kurtarıp vatana ve millete faydalı meslek sahibi bireyler haline getirdi.

Doğu Cephesi Komutanlığı Sırasında  Kars, Ardahan, Artvin’in işgalinden kurtulmasını sağladı. Ermeni hükümetiyle yapılan Gümrü anlaşmasında ve Sovyet Rusya ile yapılan Kars anlaşmalarında TBMM adına Heyet başkanlığı yaptı. Böylece kurtuluş savaşı sırasında Doğu Cephesi güvence altına alınmış iş rahatlamıştı.

Daha sonra İstanbul milletvekili olarak Mecliste ilk muhalefet partisi olan Terakki Perver partisini kurarak liderliğini yaptı.

Daha sonra Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşlarıyla birlikte İstiklal Mahkemesinde Yargılandı. Asker arasında büyük prestiji vardı.

Bir iki noktaya dokunmak istiyorum.

“İstiklal Harbimiz” kitabı matbaaya verildiği sırada bunu İsmet İnönü haber alır ve Atatürk’ü arar.

Hemen matbaa basılır, kitaplar toplanır yakılır.

Öte yandan değinmek istediğim bir 2. Nokta var. Bülent Ecevit saraya yakın bir aileden idi. Sultan Vahdettin’in torunu Hümeyra Özbaş, Bülent Ecevit’in üvey kuzeni. Özbaş’ın babası, sultan Vahdettin’in kızı Prenses Ulviye’den ayrıldıktan sonra 2. evliliğini Bülent Ecevit’in annesi ressam Nazlı Ecevit’in Teyzesi Ferhunde Hanım ile yaptı.

İlber Ortaylı’ya göre Bülent Ecevit son yıllarında yakın tarih üstüne çalışıyordu ve “Vahdettin Hain değildi.” Dedi.

Murat Bardakçı “Şah Baba” adlı kitabında da aynı şeyi söyledi.

Leave A Reply

Your email address will not be published.