İŞTE O SES ARMAĞAN TEZCAN

0

Her hafta birbirinden farklı isimleri işte o ses röportajları adı altında siz değerli okuyucularımıza ulaştırmaya devam ediyoruz.  Bu hafta sevgili Armağan Tezcan ile gerçekleştirdiğimiz harika bir röportajı paylaşmak istiyorum.  Kendisi benim gibi radyo sektöründen gelme ama radyo sektöründe benden daha çok iş yapmış üstad durumunda. 1998 yılında Nazilli de Radyo x de radyo programları hazırlayıp sunarken aynı zamanda reklam tanıtım ilan telesekreter seslendirmelerine başlayan Armağan Tezcan  Yerel bir radyo olmasına rağmen şimdi bile geriye dönüp baktığımızda birçok ulusal yayın yapan mecradan daha kaliteli işler yaptığı bilinen bir gerçek. Reklamın firmadan sipariş olarak alınıp yayına hazır hale gelene kadar olan bütün süreçlerinde aktif çalışan Tezcan orası aslında benim için okul gibiydi ifadelerini kullandı. Şimdi gelin röportajın geri kalanını kendisinden aktaralım siz değerli okuyucularımıza.

Aslında seslendirme geçmişim sanılandan daha eski. Mikrofon bir şekilde hayatımın hep içinde oldu.1998 yılında Nazilli de Radyo x de radyo programları hazırlayıp sunarken aynı zamanda reklam tanıtım ilan telesekreter seslendirmelerine başlamış oldum. Yerel bir radyo olmasına rağmen şimdi bile geriye dönüp baktığımda birçok ulusal yayın yapan mecradan daha kaliteli işler yaptığımızı görüyorum. Orası benim için okul gibiydi. Reklamın firmadan sipariş olarak alınıp yayına hazır hale gelene kadar olan bütün süreçlerinde aktif çalıştım. Metin yazma ve slogan bulma da dahil. Bulduğumuz bazı sloganlar ulusal firmalar tarafından da kullanıldı. Daha sonra bu kez üniversite eğitimimi aldığım Karaman Renk radyo Tv de yine radyo programları ve seslendirmeler yaptım.  Okul bitti tekrar Nazillide 1 yıl radyo yöneticiliği yaptıktan sonra bu işi ulusal baz da yapmalıyım dedim ve İstanbul’a geldim 2005’de Promay’ın kapısından ben de dublaj yapmak istiyorum diyerek girdim. O zaman hiç unutman Berna Başer ve Bedia Ener çay içiyorlardı. Berna hanım napalım alalım mı bu kızı dedi.  Bedia Abla da sağolsun alalım bu kızdan olur dedi ve bana kapıyı açtılar sağolsunlar. Fakat bu çok uzun süremedi Promay kapandı benim de İstanbul’da geçinmek için para kazanmam lazımdı. Bu yüzden seslendirmeye biraz ara verdim Roket 877 Radyo Alaturka Radyo Moda gibi radyolarda programlar yaptım. Hatta bir ara nakliyecilik ve dış ticaret de yaptım ama o başka bir konu. Tam yılını hatırlayamasam da 2014 yılı gibi seslendirme ve dublaja kesin dönüş yaptım.

İlk ses verdiğim karakter reklamlarda kaşif DORA’idi. Ve seslendirme çalışmalarımdan bazıları : Alt Kattakiler filminde Laura Birn, Derin Karanlık filminde Dina Cataldi, Euphoria dizisinde Maude Apotow, Greenland: Son Sığınak filminde Leeann Tweeden, İyi Olan Kazansın filminde Jane seymour, John Wick filminde Bridget Moynahan (Helen), Kadın Aklı Erkek Aklı, Keşke 30 Olsam filminde Brie Larson, Maymun Canavara Karşı, Ölüler Ölmez fiminde Selena Gomez, Rake – Çapkın filminde Tara Summers, Sıcak Bir Yaz Gecesi – Kendall, Sünger Bob Kare  Pantolon: Firarda, Tam Zamanında – Ms. Jones, The Godd Doctor – Dr. Olivia Jackson, The Last Kingdom dizisinde Klara Tolnai (Sidgeflaed), Tragedy Girls Sly Stanton, Tutarsız Adam filminde Natasha Bassett, Üvey Kardeşler filminde Nohelia Sosa (Perla), Scott Pilgrim Dünyaya Karşı –  Tamara Chen, Sweet Magnolias – Grace Wharton,  Zamanda Tutsak fiminde Eliza Scanlen ‘e ve daha sayamadığım nice karakterlere ses vermişimdir.

Kendi sesimi çeşitli platformlarda ilk duyduğumda ilk önce çok hoşuma gidiyordu. Kendi sesimi çok beğeniyorum zaten. Bazen etrafı susturup bir dakika lütfen deyip daha dikkatli dinliyorum. Eleştirel bir kulakla dinliyorum öğrendikçe. Kendimin en büyük eleştirmeni benim. Burası olmamış diyorum bazen söyle yapsan daha iyi olurdu falan. Bazen de aferin kız diyorum kendime iyi iş çıkarmışsın.

Her insan seslendirme yapabilir mi? . Aslında bu konuda otorite değilim ama işin bencesini söyleyebilirim. Hiç bir işi herkes yapamaz. Yapmamalı da zaten. Benden mesela Nakliyeci olmadı olamadı ne bileyim cerrah da olmaz dublaj sanatçısı olmaya çalışıyorum. Hiç bir zaman oldum diyemem. Bir  işi yapmak için hele ki sermayenin emeğiniz olduğu işlerde o işi gerçekten çok sevmeniz gerekiyor. Yıllarınız verecek kadar sevmeniz. Bizim işimizde sürekli gelişmek okumak iyi bir diksiyon artikülasyon şart iyi bir gözlemci ve oyuncu olmalısınız. Bir işi yapanlar var bir de sanata dönüştürenler. Ben o sanata dönüştürenlerden öyle anılanlardan olmak istiyorum.

Zamanında çok daha kıymeti bilinen saygın bir meslekken maalesef yanlış bir takım yaklaşımlar ile eski şaşasını kaybetmiş. Hayatta her sey de olduğu gibi sektörümüzde de iniş çıkışlar olmuş ve olmaya devam edecek ne yazık ki. Altın her zaman altındır. Şimdilerde eski parıltısına kavuşması hatta daha iyi olması için atılan çok değerli adımlar var. Sendikadaki arkadaşlarımız bu konuda çok emek veriyorlar. Ben umutlu olmaktan yanayım.

Seslendirme sanatçılığı her ne kadar biz içinde olanlar tarafından sorunları dile getirilse de dışarıdan hala cazibesi yüksek bir sektör. Dolayısıyla sömürüye de çok açık. Bu konuda eğitim alacaklarsa doğru kurumlardan ve kişilerden eğitim almalarını paralarını boşuna harcamalarını dikkatli olmalarını tavsiye edebilirim. Ya da stüdyolarla temas kurup gerekirse aylarca duayen büyüklerimizi dinlemeyi göze alıp stüdyoda öğrensinler. Kendilerine inansınlar seviyorlarsa konuşsunlar bence.

Kendimi gördüğüm değil de görmek istediğim yer diyelim. Aslında cevap verdim bu soruya. Adımın işini sanata çevirenlerle anılmasını isterim.  Armağan var ya hakkını vermiş rolün. Aktörün kendisi kendini bu kadar iyi konuşamazdı. Bunu büyüklerim ve seyirci derse daha ne olsun. Bir de yıllar sonra da hala aynı heyecan ve zevkle bu işi yapmak isterim. Yani son olarak çok parada yanında fazla gelse fena olmaz tabii. Her türlü olumsuzluklara rağmen yinede işlerini aynı heyecan ve başarıyla yapan nice seslendirme sanatçılarından bir tanesi sevgili Armağan Tezcan. Her gün saatlerce sayısız stüdyolarda dolaşıp seslerini tüm zor koşullara rağmen bir şekilde ulaştırmayı başaran seslendirme sanatçılarımıza sevgi ve saygıyla. Bir sonra ki İşte O Ses röportajlarına kadar hoşcakalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.