“Bilgi ve verilere doğru yaklaşıldığı sürece”
Bu haftaki yazıma geçen hafta İznik Gazetemiz de çıkan bir haberle başlamak istiyorum.
Bu habere göre yedi yıldır mevcut haliyle kullanılan Ayasofya Orhan Camisini geçtiğimiz yılın(2017) ilk altı ayında 2690 yabancı, 134 bin yerli turist sayı verilerek bir tespit yapılmış. Bu istatiki bilgi kentimiz Müftülüğü tarafından yapılmıştır.
İstatistik bir bilim dalıdır.bir çok kurum ve kuruluşun ortak yapması gereken istatik bilgilerinin birleştirilerek oluşturması gerekir.
Benim asıl takıldığım nokta, Müftülüğün veri toplaması ve böyle bir sonuca ulaşması değil. İlçemizdeki diğer kurum ve kuruluşların istatistik yapıp yapmadığı önemli. Tek yönlü veri girişleri ile yapılan bir sonuç İznik bazında bir sonuç olamaz. Yani bir çok verinin birleştirilerek detaylı bir sonuca ulaştırılması daha doğru olurdu.
Altı aylık çalışmayla ulaşılan yabancı turist sayısının 2690 kişiyle doğru olduğunu düşünelim. Bu sayının yıllık bazda 5000 rakamına ulaştığını varsayalım. Ayasofya müze olarak kullanıldığı yıllarda(2004-2007 yılları arası) yabancı turist sayısının her yıl için 15000 olduğunu biliyoruz. Yani buradan yola çıkarak yabancı turist sayısında yıllık bazda 10000 eksilmenin nedenlerini araştırmak gerekir. Yabancı turist sayısının 2004-2007 yılları arasına 15000 tespiti müzede kesilen bilet sayılarından oluşmuş bir sonuçtur. 2017 yılı için yabancı turist sayısının bini geçmeyeceğini düşünüyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın yerli turist sayısı olan 134 bine itirazım olamaz.
Şimdi yetkililere bir önerim var. Ayasofya’nın etrafındaki yıllardır esnaflık yapan ticaret insanlarına, özellikle Medrese ve diğer çarşılardaki Çini sanatçılarımıza yabancı turiste ne kadar rastlıyorlar. Yabancı turist sayısının günlük ortalama 2 veya 3’ü geçer mi?
Birkaç sözüm de Belediye Başkanı Osman Sargın’a;
*Kentimizde üreten ve eski çini ustalarından size serzenişler var, atölyelerine bu güne kadar hiç uğramadığınızı da söylüyorlar.
*Sayın SARGIN. Boyalıca’da kabak hasadında çiftçilerimizi ziyaret etmişsin. Çiftçiler için yani üretimlerini kolaylaştıracak ne gibi katkılar yapabiliyorsun?
*Panayırda eski Belediye önünde Hanımeller Stantlarının oluşturulması tabii ki çok güzel bir şey. Önemli olan insanların alım gücü var mı? Oradaki insanların emeklerinin karşılıklarını alıp alamadıklarını hiç sordunuz mu? Ve de cumartesi akşamı çarşını ortasında, yere oturarak “SIRA GECESİ” adı altında çiğ köfte yapmanın kentimiz kültürü ile ne alakası var? Bana yaptıklarınız ve verdiğiniz fotoğraflar bir “ŞOV” u andırıyor.
Şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. AK Parti ilçe yönetiminden hiç kimseyi yanınızda göremiyoruz. Bunun için ne diyeceksiniz?
Tüm okuyucularıma saygılarımla.
