GEÇERSEN 500 AKÇE

0

Türkiye doğu-batı yollar yanında birazda kuzey-güney doğrultusunda yani enine-boyuna yeni yollara kavuşuyor.

Geçen hafta sonu bu yollardan en önemlisi olan İstanbul-İzmir yolunun büyük bir kısmı açıldı. Daha önce Körfez, köprü Orhangazi bağlantıları yine törenlerle açılmıştı.

Ota yollar genelde üçlü gidiş, üçlü dönüş şeklinde yapılır. Güvenli yollardır. Yollar dışında çevre ile bağlantıyı kesen tel örgü bağlantıları ile çevreden gelecek özellikle hayvanların yola girmesi gibi zararlı olaylar önlenmiş olur.

İstanbul-Ankara yolu bu şekildedir. Keza günüyde Adana bağlantıları Toroslar, Ceyhan, Gaziantep yolları bu şekildedir.

Türkiye bu yolları çoğaltmak zorundadır. Bunlar artık büyük ihtiyaçtır. Viyadüklü, tünelli ulaşımlar pek çok, virajı, yokuşu olmayan yollardır.

Bu yollar ile övünmemiz gerekir. Ancak

Bu yollar yapılırken eskisi gibi zor şartlarda yapılan yollar değildir. Teknoloji artık bu yolların yapımını kolaylaştırmıştır. Onun için öyle çok maliyetli yollar değillerdir ama bu yapmasını bilende öyledir.

Bu Türkiye’nin gerek karayollarında gerekse demiryollarında yaptığı yeni yol ve ulaşımlar üzülerek belirtelim ki Dünya standartları değer olarak çok üzerinde. Oysa tam aksine para ve değer politikaları bakımından çok daha düşük fiyata getirelecek işlerdir.

“Cebimizden mi çıktı” anlayışı ile yaptırılan bu yolların maliyeti, parasal ödenme şartları böylesine birkaç yol daha yapabilecek miktarları bulmaktır. Onun için bu yollar “Paralı yol” konumundadır. Yani bu yoldan geçen yolun bedelini ödeyecektir.

Bu bedel nasıl belirlenecektir. Bu yoldan her gün binlerce araç geçecektir. Ve ödenecek miktar hak ve adalete de uygun olmalıdır. Benzer durum 1986 yıllardan beri İstanbul-Ankara TEM otoyolunda uygulanmaktadır. Üstelik bu TEM otoyolundan elde edilen gelir yeni yollar yapımı için fon olarak ayrılmıştır. Bu şekilde yol geliri yeni yolların yapımına ayrılmış olmaktadır.

Şimdi İstanbul-İzmir Oto yolunun geliri cebimizden çıkmayacakmış. Peki neremizden çıkacak? Üstelik hesaplamalara göre 250 liralık yol parası ödenecek. Yani İstanbul’dan kalkacak özel aracı ile İzmir’e bu yoldan giden vatandaş 250 civarında köprü yol geçiş parası ödeyecek. Dönüşte de aynı. Git gel. Eee birde bunun yakıt gideri var. En azından 500 TL de o yapar, etti mi 1000 TL. Kaç tane babayiğit bu yolu kullanacak merak ediyorum.

Tabii köprü anlaşması aynen bu yollarda da geçerli yani günlük şu kadar geçiş,bu kadar geçiş parası, yetmedi mi kalanını devlet bütçesinden takviye yaparız.

Buna KAPÜTÜLASYON derler efendiler. Kimse bu yolu alıp götüremez ama bu yoldan geçenin kanını emerler. Geçmeğe de mecbursun. Yani Deli Dumrul misali: Geçersen 500 akçe geçmezsen 1000 akçe.

Yıllar yılı öde babam öde. Bitecek diye de bekle dur. Nasıl olacak?

Yeni bir kurtuluş savaşı vererek yine, bir ekonomik kurtuluş savaşı.

Başka bir çözüm bilen var ise Çanakkale köprü geçişinde öneri de bulunsun. Belki öyle yaparlar.

Hoşça Kalın

Leave A Reply

Your email address will not be published.