CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI VE KÜLTÜR YOLU FESTİVALLERİ

0

Nereden başlayayım diye düşündüm.

İlkin; ”Kültür nedir?” diye sorsak ve bunun yanıtını almaya çalışsak daha doğru ve isabetli bir tanım olur galiba.

Bir insana, bir bireye çok kültürlü bir insan olduğunu söyleriz mesela. Neden öyle deriz? Çok bilgili bir kimse akla gelir hemen.

Peki, bunu bir kurcalayalım bakalım. Çok bilgili, derken neyi kastederiz?

Kültürün ne demek olduğunu iyi bilirsek bunu tespit etmek çok kolay. Dünyaca ünlü sosyolog Prof. Dr. Şerif Mardin’e bakarsak; mesela Çin’den ipek böceği Osmanlı diyarı Bursa’ya gelir.

Bu konuyu daha ayrıntılı ve geniş bir biçimde anlatmak istiyorum. Ne ki şimdi bir kültür tanımı yapacağım.

Bursa’da dut ağaçları vardır. Ekilir ve bu ipek böceklerinden bu dut yaprakları yararlanır. Koza olur. Bunlar sıcak suda çözülür, ipek iplikler meydana getirilir.

Bunlar tezgahlarda işlenir, birçok şey yapılır. İpek mendil, ipek halı, pek elbise, ipek vs.

Bunları alıp satarlar. İşleyen insanlar vardır. Alıp satan insanlar vardır. Kullanan insanlar vardır. Bütün bu süreç ve bu süreç içinde oluşan bir kültür vardır. Bunun getirdiği yaşantıya kültür adı verebiliriz. Yani orada, ipek böceği etrafında bir oluşan bir kültür vardır.

Bir dahaki sefere daha detaylı anlatmak ve yazmak üzere.

İstanbul çok başka bir şehir. Çok güzel ve birçok medeniyetin bir arada yaşadığı bir şehir.

Bu Kültür Yolu Festivali i çok güzel düşünülmüş ve icra edilen bir proje. Çoktan beri yazmak istediğim bir konu. Nasip.

AKM’de ve birçok yerde edebiyat, sanat olayları, müzik, ses sanatçıları, resim sergileri, söyleşiler vs.

Kültür ve sanat bir topluma nasıl ki bir fidan diker, ona can suyu verirsin, öyle bir şey. O fidanın tutmasını mümkün hale getirir, aynen öyle. Onu büyütür, kocaman bir hale getirir. O fidan meyve verir artık. Bu çok önemli bir şeydir. Ne ki devamlılık şarttır yoksa solar, kurur. O kültür kalıntısının üstü toz ile kaplanır ve görünmez olur, görünmez hale gelir. Onu yeniden onarmak güç olur, müşkül olur.

Yerli ve yabancı birçok sanatçı bu festivalde yer alır performans sergiler.

AKM’de İlber Ortaylı ve Refik Anadol gibi insanlar ile sohbetler yapıldı.

Tabii biz ancak TV’den izleyebiliyoruz. Bir kültür ve sanat kanalı var, o veriyor.

Ülkemizin sanatçıları yanında dünyaca ün yapmış sanatçıları görmek ve izlemek imkanı bulabildik.

Bu yerelden evrensele uzanmak, başka kültür obalarından haberdar olmak o kadar önemli ve altı çizilmesi gereken bir şeydir.

Böyle insanlar yok mu? Var. Hem de bu işi çok güzel beceren insanlar var.

Mesela Ahmet Hamdi Tanpınar, Haldun Taner, Neyzen Kutsi Ergüner, Fazıl Say, Timur Selçuk…

Bütün sanatçıları büyük bir saygı ile anmak ve anlatmak da isterim.

Bir aralar Kültür Bakanlığı kapılarında bu cümle yer alırdı. Bu cümle İbni Sina’ya ait; ”Sanat iltifat görmediği yerden kaçar.”

O yüzden ki bu türden yapılan şeyler takdir edilmeli ve özendirilerek hak ettiği değeri teslim etmeli.

Bu arada bu konsept içinde yer alan ve bir televizyon kanalında, TV 2’de ”Pazar Konseri” ismi altında tamamı verilen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konserinden söz etmek istiyorum.

Bu türden müziği izleyen insan sayısı çok, bir hayli kalabalık bir dinleyici sayısı vardı. orkestra şefi Cemi’i Can’dı. (Maestro)

Bizde bu türden müzikler için orkestralar ve şef sayısı da bir hayli var. Dikkatle izliyorum, kimisi bazen baget kullanmıyor.

Gürel Aykal, Cem Mansur gibi popüler olmuş şefler Borusan’ın, Akbank’ın, İstanbul Sanat Senfonik Orkestraları vesaire var.

Peki ne çaldı C. S. Orkestrası? İlkin Feridun Cemal Erkin’e ait bir parça idi galiba. Neden öyle diyorum? Balkonda idim, çalınan parçanın ismini de hangi bestecinin eseri olduğunu verdikleri halde göremedim.

Ve daha sonra Do Majör Üçlü Konçerto.

Rossini’den.

Strauss’tan Vals ritminde çok güzel bir parça idi.

Müziğin her türlüsü güzel.

TV 2’de ”Karar Perdesi” ismi altında Süleyman Seyfi Öğün ve Dr. Gönül’ün sunduğu bir programda Türk Sanat Müziği ustaları ve eserleri tanıtılıyor. Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün büyük bir donanıma sahip. Zaten kendisi neyzen.

Öte yandan ”İstanbul Müzik ve Sanat” adlı bir programda yine çok güzel şeyler anlatıyorlar. Yeni çalışmalara imza atan akademisyenler tezlerini anlatıyorlar.

Leave A Reply

Your email address will not be published.