AVRUPADA TÜRK İZLERİ (1)
OSMANLI SİPAHİSİNDEN HİTLERİN GİZLİ SERVİS KARARGAHINA (SD) HOTEL ZUM TÜRKEN
Bavyera da Berchtesgaden kasabasında Hitlerin Kartal Yuvası’na (Kehl Stein) yol alırken bir tabela dikkatimi çekmişti. Yeşil bir tabelanın üstünde “Hotel zum Türken ca 200 MTR” yazısını görünce o istikamette yürüdüm. Kısa bir yürüyüşten sonra da Hotel zum Türken’e vardım.
Karşımda; çamların arasında, balkonlarından kırmızı çiçekli sardunyaların sarktığı tipik iki katlı bir Bavyera binası. Birinci katın beyaz badanalı duvarında boydan boya “ Hotel Garni zum Türken-Pensıon” yazısı okunuyor. İkinci katın ahşap cephesine ise beyaz bir atın üstünde sırtında sadağı, elinde palasıyla bir Osmanlı sipahisi resmedilmiş.
Hotel zum Türken, dağ zirvelerinin muhteşem manzarasına sahip eski bir Alp oteli. Ağır ahşap kapıdan girdikten sonra kendinizi 1940’lara yolcu eder bulacaksınız. Odalarda telefon ya da televizyon yok, sadece kuş sesleri ve ağaçlardaki rüzgarın sesi.
Bu yerdeki ilk bina 1600’lerde inşa edilmiş ve adını Viyana Kuşatması’ndan dönen bir askerden aldığına inanılan Türkenhäus veya Küçük Türk Evi olarak adlandırılmıştır. Başka bir söylenceye göre ise savaşta dağılan sipahilerden bir grup buralara gelmişler. Uzun süre de saklanıp buraya da yerleşmişler. Zaman içinde bölge halkıyla kaynaşarak da yaşamlarını sürdürmüşler.
Yerel hancı Karl Schuster 1911 de burayı satın almış ve otele çevirmiştir.Kısa sürede bölgenin en popüler duraklarından biri haline gelmiş. Johannes Brahms, Clara Schumann, Bavyera ve Prusya hanedan mensupları gibi kişileri ağırlamış.
Mevcut bina Adolf Hitler’in bölgeye ilk geldiği 1923’te aşağı yukarı bugünkü halini aldı.
Adolf Hitler’in Berchtesgaden’in yukarısındaki tepelere ilgisi, 1923’te bölgede yaşayan arkadaşı ve akıl hocası Dietrich Eckart’ı ziyarete geldiğinde başladı. Hitler oraya gittiğinde yerel misafirhanelerde taraftarlarınla toplantılar yapıyordu.
1928’de Hitler, Hotel zum Türken’in bitişiğinde Alp tarzı güzel bir tatil evi olan Haus Wachenfeld’i kiraladı.
Dağın geniş bir alanı zamanla Naziler tarafından ele geçirildi ve engebeli tarım arazilerine çok sayıda bina inşa edildi. Nesillerdir dağda yaşayan aileler de dahil olmak üzere komşuların yerleri de satın alındı.
Hitler’i koruyan SS’ler, tepenin yukarısındaki kışlada konuşlandırılmıştı Berghof’un bitişiğindeki Hotel zum Türken’i de devraldılar. Kullandıkları karakol hala otelin önünde durmakta.
Sahibi Karl Schuster, yeni rejimi onaylamadığı konusunda oldukça açık sözlüydü. Bölge sakinlerine baskı yapıldığı için Hoteli satmayı reddetmişti. Hitler yandaki eve yerleştikten sonra başı belaya girmişti.
1933’te bir akşam, Herr Schuster otele döndüğünde SS’ler salonda içki içiyorlardı. Onlara dışarı çıkmalarını söyledi ve orada bulunan SS ve kahverengi gömleklilere aşağılayıcı sözler söyledi. Bunun üzerine, ondan oteli satması istendi ise de yine reddetti. Bay Schuster daha sonra Dachau’da (Toplama Kampı) üç hafta kalınca, satmaya “ikna oldu”(!).
Hotel zum Türken, İstihbarat örgütü/Sicherheitsdienst (SD) tarafından kullanıldı. Ayrıca, Hitler’i koruyan bir SS müfrezesi de vardı. 25 Nisan 1945’te yapılan yoğun bombardımana rağmen büyük ölçüde sağlamdı. Savaştan sonra Karl Schuster’ın ‘ın kızı oteli geri alıp restore edebildi. Kızı Ingrid Scharfenberg, 2013’teki ölümüne kadar oteli uzun yıllar işletti.
Daha sonra ise ‘zum Türken’ Oteli satışa çıkarıldı. istenilen fiyat ise 3 milyon 650 bin Euroydu. Hotel zum Türken 2020 yılının sonlarında satıldı ve şu anda hala kapalıdır. Yeniden açılış tarihi tam olarak bilinmiyor