7 HAZİRAN’da İZNİK SEMALARINDA SÜZÜLEN BİR ALBATROS D-III

0

İngilizler Yeşilköy’deki uçaklardan, 45’ini Maltepe’de hazırlanan portatif hangarlara götürdü. 1920 yılına girerken Anadolu’da İstiklal Savaşı’nın başlamak üzere olduğunu İstanbul’daki pilotlar, makinistler de duymuştu. Anadolu’da ulusal güçlere katılmak istiyorlardı. Ama Anadolu’ya giderken boş gitmek de olmazdı !

7 Haziran 1920. İstanbul-Maltepe Tren Garı. Saat: 01.30,

Sadece iki yolcu gardan ayrılmamıştı. Pilot Vecihi ve Pilot Rıdvan, istasyonun loş kısmına geçtiler. Beklemeye başladılar. Sabırsızdılar.
Kısa bir süre sonra Başmakinist Eşref göründü; telaşla, “Şakir ve eşi Müzeyyen az ileride bekliyor. Ancak Şakir bir buhran içinde, uçamayacak gibi görünüyor” dedi. Canları sıkıldı. Üstelik eşini de getirmişti!
Bu arada diğer pilot arkadaşları göründü: Pilot İsmail Zeki, Pilot Kazım, Pilot Bezmi. Ekip bir iki eksikle tamamlandı.  Harekete geçtiler.
Osmanlı’nın bu genç pilotları, İngiliz işgali altındaki İstanbul’dan, Anadolu’daki Mustafa Kemal taraftarlarına tayyare kaçıracaklardı.
Son durumu gözden geçirdiler. Uçabilecek halde sağlam üç tayyare vardı.
Bezmi, Şakir ve Rıdvan’ın kullanacağı tayyare uçacak gibi değildi. Onlar, Maltepe’deki diğer uçuş görevlileriyle buluşup karayoluyla gideceklerdi Anadolu’ya.

İngilizler ise Türklerin tayyare kaçıracaklarını hiç hesap etmemişti. Maltepe’deki hangarlara doğru dürüst nöbetçi koymaya bile gerek duymamışlardı. Görevli birkaç kişi ise zaten Türk’tü. Ve gece yapılacak operasyondan haberleri vardı.

Bu meydandan tayyareleri uçurmak zordu; pist çok kısaydı. Yine de planları gereği on gün önce; çukurlar ve tümseklerle dolu pisti onarmak için kurnazca plan yapmışlardı: Makinist Şakir, tayyare futbol takımı kurmuş, idmanlara başlamış, “Burada futbol oynamak çok zor” diye pistin çukur ve tümseklerini onarmışlardı. Plan eksiksiz uygulanıyordu. Başaracaklardı. Maltepe’den Anadolu’ya kaçış planını uygulayarak, tayyareleri kaçıracaklardı.

Türk pilotlar gruplara bölünerek hangarlara dağıldı. Çok ihtiyatlı davranıyorlardı. Motorları çalıştırdıklarında, motorların sesleri gecenin sessizliğini yırttı.

İlk olarak Fokker (D-III Av Teyyaresi) ile İsmail Zeki rule kaçırdı ve tayyaresi kırıldı. Pistin sonuna geldi; yükseldi; ama bu irtifa ona yetmedi. Tepeyi aşamadı. Çakıldı. Uçağı parçalandı. O sırada. Bir mucize oldu. Paramparça olmuş tayyareden İsmail Zeki ayağa kalkıp arkadaşlarına doğru yürümeye başladı.
Onu takip eden Vecihi’nin üç kişilik uçağı Albatros (C-II keşif tayyaresi), rasıt yerinde eşya ve iki kişi bulunduğundan ağırlığı nedeniyle havalanamadı ve yol kenarında bir hendeğe girip parçalandı.  Tayyare ateş aldı. Pilot Vecihi ve Müzeyyen Hanım hafif, makinist Eşref ağır yaralı olarak kurtuldu. Yardımlarına Bezmi yetişti. İstasyondan aldığı arabaya Eşref’i koydu ve hızla kayboldu.

Astsubay Rıdvan ve Teğmen Şakir Hazım’ın keşif tayyaresi kalkamadı. İçlerinden yalnız Pilot Astsubay Mustafa Kazım Efendi  kullandığı Albatros D-III’le hiçbir zorlukla karşılaşmadan kalkışını gerçekleştirir ve  önünü Bursa’ya çevirerek meydandan uzaklaşmayı başarır. 20 dakikakalık bir uçuştan sonra Tayyareci Mustafa Kazım, Millî Kuvvetler’in  kontrolü altındaki  İznik civarına geldiğinde. Hava muhalefeti nedeniyle mecburi iniş yaptığı sırada uçak telgraf tellerine takılmış ve ağır hasara uğramıştır. (Kapotaj olmuş) Önceden tayyare inişi için hazırlanmamış  alandaki bir hendeğe girer. Tayyareci Kazım’a bir şey olmaz.. Ankara’ya gönderilen raporlarda sadece uçağın motorunun kullanılabilir durumda olduğu belirtilmektedir. İznik Halkının yardımıyla Tayyareden çıkarılan Pilot Mustafa Kazım, parçalanan uçaktan yaralanmadan çıkar. (7.06.1920)  Mekece üzerinden Eskişehir’e arkadaşlarının yanına ulaşır. Kurtuluş Savaşı’na katkı sağlamak için.

8.02 1914 de Nuri Bey den sonra ikinci defa İznikliler tayyareyi görme şansına sahip oldular. Ve havacılarımız Türk Havacılık tarihinde yer almaya başlarlar.

İngilizlerin, “Buradan ancak sinek havalanır” dediği pistten üç tayyare havalanmış, ancak biri Maltepe’den uzaklaşabilmişti. Türk pilotların kaçtıklarını öğrenen İngilizler, 24 Haziran’da Maltepe’deki tüm uçakları yaktı. İngilizler tüm aramalarına rağmen Türk pilotların izini bulamadılar. Osmanlı hava kuvvetlerini lağvettiler.

Türk Pilotlar artık Anadolu’da ki mücadelenin bir parçası oldular.

 

 

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.