“28 KASIM” İZNİK’İN KAHRAMANLIK VE KURTULUŞ GÜNÜ
Bugün 28 Kasım İznik’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü.
İznik, Ilıpınar Kazıları’nda elde edilen ve bugün İznik Müzesi’nde sergilenen buluntulara göre 7200 yıllık görkemli geçmişinin yanında, l.Yüzyıl’da başlanan ve etrafını çepeçevre saran 5 km.ye yakın güçlü kızıl surları; 15 bin kişilik tiyatrosu; güzel iklimi; bolluk ve bereket dolu toprakları ile Antik Çağ Anadolusu’nda “Khryeapolis” yani “Altınkent” ünvanını alan tek kenttir. O dönemlerde Avrasya’nın en ünlü kentlerinden olan Bergama ve Efes bile dini ve idari yönden İznik’e bağlıydı.
Türklerin 1071 yılında Anadolu kapılarını açıp Batı’ya doğru 4 yıl kadar süren bir yolculuktan sonra ele geçirip yerleştikleri ve Anadolu’da kurdukları ilk Türk Devleti olan Anadolu Selçuklu Devleti’nin de yönetim merkeziydi.
1097 yılında büyük Haçlı Orduları’nın istilası ile terk edilmek zorunda kalınan İznik, 332 yıllık bir aradan sonra Orhan Bey’le yine Türk egemenliği altına girmiş; 14. Ve 15. Yüzyıllarda bu kez “Bilginler Kenti” ünvanını alarak ve akabinde de Türk Süsleme Sanatı’nın şahaserleri olan İznik Çinileri’nin üretim merkezi olarak da kültür tarihimize damgasını vuran bir kentti.
İznik Kurtuluş Savaşı’nda rolü büyük. İşgale karşı direndiler. Telgraf çekip Sevr Antlaşması’nı kabul etmediler, Kurtuluş Savaşı’nda çoban ateşini yaktılar…
Milli Mücadele’ye ilk destek veren ilçe: İznik
Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerinin kültür mirasıyla yüklü olan Bursa’nın İznik İlçesi, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda ve Cumhuriyet’imizin kuruluşunda oynadığı rol ile büyük önem taşıyor. Ulu Önder Atatürk’ün de övgü dolu sözlerine mazhar olmuş kuvvacı bir ilçe. İşgalin en karanlık günlerinde çoban ateşlerinin ilk yakıldığı yerlerden biri İznik oldu.
Atatürk’ün Samsun’a çıkışından altı ay sonra 12 Ekim 1919’da Kuva-yı Milliyeci zabitler Hasan Tahsin (Akıncı) ve Mehmet Tevfik’in (Sindel) önderliğinde İznikli direnişçiler önce bölgedeki Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti’ni kurdu. Sonra oluşturdukları milis gücüyle işgale karşı savaşa başladılar. Targan Bey Taburu, Dr. Enis Bey Çetesi, Osmancık, Gökbayrak Taburlar oluşturuldu. Batı Cephesi Komutanlığı’nda ordu mensubu olarak Kurtuluş Savaşı boyunca vatanlarına hizmet ettiler.
MÜHİMMAT SEVKİYATI
İznik halkı iki kez işgali yaşadı ancak hiç teslim olmadı. Halk Yunan askerlerine karşı silahla karşı koydu. O tarihlerde İznik Belediye Başkanı olan kuvvacı Ali Osman Ağa (Akıncı), İzmit’li Yahya Kaptan’la iş birliği yaparak mühimmat sevkiyatı yaptı. Padişah Vahdettin’in imzalattığı Sevr Antlaşması’na karşı çıktılar. Bu küçük ilçenin Belediye Başkanı ve Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti Reisi Mehmet Rüştü Bey bir protesto telgrafı çekip, İzniklilerin antlaşmanın hükümlerini asla kabul etmediklerini haykırmıştır.
BİR GÜNDE 80 ŞEHİT
Bizzat Mustafa Kemal’in ‘iç cephe’ diye adlandırdığı İznik cephesi, hiç durmayan kağnı kollarıyla cepheye silah taşıdı. Sakarya Savaşı öncesi orduyu denetlemeye gelen Mustafa Kemal Paşa İznik halkına 15 Haziran 1922’de cepheden şu telgrafı yolladı: “Milletimizin İstiklal ve saadeti için istirahatini düşünmeyen ve düşman karşısında Anadolu’nun yorulmaz nöbetçisi olan İznik halkını samimiyetle selamlarım.”
Kurtuluş Savaşı boyunca savaşın korkunç acılarını yaşamış olan İznik halkı 28 Kasım 1920’de, işgalci kuvvetlerle göğüs göğse çarpışıp bir günde 80 şehit vermiştir. Kuruluş döneminde de devrimlerin yılmaz savunucusu ve uygulayıcısı olan İznik, nicedir yolunu gözlediği Ata’sını 15 Temmuz 1935’de misafir etmenin sevinç ve onurunu yaşamıştır. Onun hastalık günlerinde bir sepet Müşküle üzümü İzniklilerin vefa ve minnettarlık duygularıyla Çankaya’ya yollanıp Ata’nın teşekkür cevabı alınmıştır.
SİNESİNDE ÇOK ESKİ MEDENİYETLERİ TAŞIR
Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen Kurtuluş Savaşı’nın açtığı yaraları bir türlü saramayan İznik’i Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk 15 Temmuz 1935 yılında ziyaret etti. Atatürk, İznik’i ‘Yenişehir’e mi, Karamürsel’e mi, Osmaneli’ye mi bağlayalım?..’ tartışmalarının yapıldığı o günlerde; “Sinesinde çok eski medeniyet eserleri taşıdığı için, ileride büyük bir turistik şehir olacak bu geniş ovali, suyu bol şehri keşke il merkezi yapsa idik” diyerek, İznik’in önemini bir kez daha dile getirmiştir. İznik yüzyıllarca medeniyetlere ev sahipliği yaptı. İznik’te ilk uygarlık izlerinin M.Ö. 4000 yıl öncesine kadar dayandığı tarihi kaynaklarda belirtilmiştir. İznik ismi, eski Yunancada ‘Nikaia’ya doğru’ anlamını taşıyan ‘EIS TEN NIKAION’ dan gelmektedir. EIS ve NIK heceleri halk dilinde kaynaştırılarak önce EISNIK sonra ISNIK ve günümüzde de İznik şeklini almıştır. Başta Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı’da başkentlik yapmıştır.