Günlerdir belediye hoparlörleri düzenli çalışmıyor. Bir anons yapılıyor zaten çoğu anlaşılmıyor. Şimdi; son günlerde cık cık cık…. acaip sesler hoparlörleri meşgul ediyor.
Bu sesler mesai falanda dinlemiyor, örneğin dün öğle saatlerinde anons cihazları acaip sesleri çıkarıp durdu. Herhalde belediyenin teknik elemanı yok.
Anonslardan sözlerin çoğu anlaşılamıyordu, şimdi ise hiçbir şey anlaşılmıyor.
Bu işi bilen biri ses düzenini ayarlar diye düşünüyorum.
İlçemizde bu sese kirliliği sadece belediye hoparlöründen gelmiyor. Şehir merkezinde özellikle Atatürk Caddesi üzerinde yoğun trafiği açmak için trafik görevlileri araçlarından anons edip duruyorlar. Ana yolun sağlı-sollu otopark(!) olması nedeni ile trafik sık sık duruyor. Düzensizlik, kurallara uymama ve en önemlisi araç sürücülerinin sorumluluk duymadan araç kullanmaları yada park etmeleri küçük bir ilçede bile hayatı felç ediyor.
Yokmudur bunun çaresi? Olmaz, olur mu? Trafik kurallarını uygulamak ve de müeyyideleri ile birlikte uygulatmak. Yeni kurallara uymayanlara ceza.
Çünkü, trafik kurallarını ihlallerde bir çeşit kirlilik. Sadece ses, gürültü kirliliği değil. Haksızlıkların, kazaların oluştuğu yerde temiz bir toplum yada temiz bir ortam bulamazsınız.
Trafikte bir başka kirlilikte egzos gürültüsü. Özellikle motorsikletlerde ve bazı yerli küçük arabalarda, ne zevk alırlar o gürültüden anlayamıyorum.
Birde göl sahilinde yada sokak aralarında özel araçların genç sürücülerinin sonuna kadar açtıkları müzik gürültüsü. Müzik sesi ama öyle müziğin canı cehenneme.
Bu kadar çağdışı anlayış ile insanlarımız nasıl bağdaşıyorlar anlamak mümkün değil
Kirlilik sadece bunlarla bitmiyor.
Çevre kirliliği İznik’te doruk noktalarda seyrediyor. Alt yapı çalışmaları derken, üst yapının ihmali sokakları yazın toz, kışın da çamur deryası yaptı. İki seneyi aşan çalışmalarda alınan olumlu bir sonuçta yok. Eh işte son zamanlarda bazı ana arteler -Atatürk Caddesi-Maltepe Caddesi-Garaj yolu-yakın çevre yolu ve sahil bandı- asfalt yapılarak kısmen iyileşme oldu.
Pek çok sokak hizmet bekliyor. Bizim mahalle de farklı hizmetler oluyorda onu buraya geçmeyelim ama mahalle sakinleri ve gelen geçende görüyor. Biraz da ayıp oluyor.
Ve tabi en önemli kirliliklerden biride siyasi ortamda var. Ne yazıkki siyasi ortam her geçen gün temiz topluma dönüşeceğine tam aksine daha da kirleniyor. Meselelerin detaylarına girecek değiliz ama vaziyet kötü gelişiyor.
Hava kirliliği, su kirliliği derken kirlilik olayı her sahada kendini gösterir oldu.
Şimdi, bu kadar kirli bir ortamdan nasıl arınacağız. Nasıl bir temiz toplum olacağız.
Yine burada genel ilkelerden biri karşımıza çıkıyor. Herkes üzerine düşeni yapsın.
Evet, herkes üzerine düşeni yaparsa kirlilik diye birşey kalmaz.
Hani bir söz vardır: Herkes kendi evinin önünü süpürürse sokaklar temiz olur. Bunun gibi kirliliğin önlenmesi için, kirletmemek, kirlenmiş ise temizlemek şart.
Sen temizliğini yap.Yanındaki yapmıyor ise onunda müeyyidesi yani yaptırımı var, o uygulanır.
Yaptırımında çeşitleri var. Hiç kimse telaş etmesin. Er geç o yaptırımlar uygulanacaktır.
Hoşça kalın