Biliyorsunuz Yahya Kemal İspanya’da elçi olarak bulunur bir sıra.
Belki de onun etkisi ile daha sonra ki yıllarda onun nostaljisi ile “Endülüs’te Raks” diye bir şiir yazar.
Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı
İspanyol Müziği genellikle Flamenko diye bilinir. Ritmik bir müzik türüdür.
Dansı da bir o kadar güzeldir. Kastanyetlerle bu ritim daha bir vurgulu hale gelir. Hele ayak topukları ile sahneye vurularak çıkartılan ses. Gerçekten şahane bir dans türüdür.
Kadının saçlarına taktığı kırmızı gül.
Sanki tabiat bütün güzellikleri, kıvraklıkları o dans eden kimseye boca etmiş.
Bu müzik türü yalnızca İspanya’ya özgü kalmamış, bütün dünyaya yayılmış dans edilmiştir.
Türkiye’de de bu türden şarkı söyleyenler olmuş.
Flamenko dans gösterileri yapılmıştır.
Çok kimse Romenleri Mısır’daki Kıptiler ile karıştırır. Oysa ki birbirleri ile hiçbir ilgisi yoktur. Mısır’da ki yerli, otaktan halka kıptı denir.
Bugün Romen olarak bilinen ve adlandırılan kimseler Hindistan’ın kuzeyinden batıya göç etmiş insanlardır.
Bambaşka bir hayatları vardır. Eğlenmeyi severler.
Hayatları bir çok filmin, öykünün, romanın ve hatta operanın konusu olmuştur.
Sabahattin Ali’nin Değirmen adlı öyküsünü kim okumuşta derinden derine sarsılmamıştır.
Cemal Kaygılı’nın “Çingeneler” adlı romanı.
Ve Karmen operasına konu olan.
Müzikleri bir başkadır.
Avrupa’da bildiğim kadar bir federasyonları var.
Özellikle Macaristan’da yer alan Romenlerin çaldıkları bir müzik türü olan Çigan müziği çok etkileyicidir.
Bir ara yakın dostluk kurduğum ve keman çaldığım yıllarda bana Erdoğan Çigan müziği çal derdi. Galiba çok seviyordu.
Benim izleyebildiğim kadarı ile Türkiye’de de Romen müziklerini okuyan iki güzel CD yapıldı.
Bunlardan biri Bulgar Devlet Sanatçısı, Eski Belediye Başkanlarından Ali Dinçer’in eşi İbrahimova’nın seslendirdiği CD.
Öte yandan Yunanistan’da yer alan Roman şarkılarının bir araya getirdiği “Song Of Greece’s Gypsves”
Birkaç sanatçı tarafından okunuyor.
Hem sinematografik ve hem müziklendirme olarak bütün dünyada büyük ses getiren “Çingeneler” filmi kimi etkilemedi ki.
Müziklerini Gören Bregoviç’in yaptığı muhteşem film.
Gören Bregoviç Türkiye’ye geldi.
Sezen Aksı ile birlikte çalıştı. “Düğün ve Cenaze” diye bir CD’leri var.
O film ve müziklerini unutmak pek zor.
Ben bir çadıra yerleşmiş romen kardeşlerimin yanına gidip onlarla oturdum, sohbet ettim.
En çok müzikle uğraşıyorlar.
Elek, kasnak, kalay yapanlar ev işi işleme yapanlar çok.
İspanya çok enteresan bir yer.
Matadorlar, boğa güreşleri, Flamenko müzik ve dansları ve son yıllardaki futbolda ki gözde yükselişi.
Eğer iyi bir İspanyol şarkısı dinlemek istiyorsanız muhakkak Dalida’nın CD’sini CD çalarınıza koyunuz. Daha Julia İglesias’ı dinleyiniz. Hem güzel bir ses, hem güzel şarkılar. Son yıllarda epey ün sahibi olan ve çok dinlenen Gibsy Kings adlı topluluk sizin ayaklarınızı yerden kesmeye yetecektir.
Romenlerin Kırklareli’nde Kakava şenlikleri olur.
Gidin bir seyredin, hatta katılın. Büyük bir zevk yaşarsınız.
Kapı gıcırtısına oynarlar derler ya, doğru.
Eğlenceyi pek severler.
Türkiye’de genellikle 9/8’lik ritimli şarkıları revaçtadır. Pekte güzel oynarlar. Bu oyunu Türkiye Adnan Şenses’in söylediği şarkılardan sonra, ceketini beline bağlayıp oynamasını televizyon ekranlarından seyretmişler.
Adnan Şenses çok yönlü bir sanatçı idi. Aktör olarak filmleri vardı. Şarkı söylerdi.
Kendilerine ait örf ve adetleri olan bu güzel insanlar, artık yerleşik bir düzende yaşıyorlar.
Kendilerine ait mahalleleri var.
