“DURMAK YOK”

0

Sloganlar güzel, yeni yollar, bölünmüş yollar bunlarda güzel. Ve benzeri çalışmalar, iyi güzelde nereden geliyor bu değirmenin suyu ?

Türkiye siyasi istikrarı yıllardır devam ettiriyor. Bu belki kalkınmanın, gelişmenin, güven vermenin en önemli faktörü. Yerel yönetimlere bakıyoruz, merkezi yönetimden belki daha fazla israflı bir hizmet anlayışı.

Şimdi bunun ötesinde birde siyasi gerilim, hatta bitmeyen bir “parelel” anlayış. Doğrusu Türkiye devleti çok güçlüdür, çok sağlamdır, öyle parelel, marelel neymiş onlara pabuç bırakacak bir devlet değildir. Bunu da herkes bilir. Peki niye parelel meselesi gündemden düşmüyor?

Yıllarca ” Açılım, açılım” diye diye olaylar nerelere geldi. Şimdi de “kapanım”mı diyeceğiz? Ülke de hergün bombalar, cinayetler, adam öldürmeler hızla devam ediyor. Özellikle güney-doğu zaten raydan çıkmış. Buralarda çok ciddi sıkıntılar var. Bunun ötesinde birde büyük şehirlerde sabotajlar, cinayetler, bombalamalar, anarşi adım adım ilerliyor. Güven duygusu sarsılıyor. Bunların hepsinin faturası devlete çıkıyor ve olay Türkiye’yi idarede zaaflar yaratıyor.

Orta-doğunun sıkıntısı zaten başlı başına bir sorun iken bu hafta sonu HDP’nin Diyarbakır toplantısı Türkiye için tam bir faciadır. Ne diyor partilerinin başı toplantıda: Eyalet diyor, şehir devleti küçük bağımsız yerleşimler diyor. Açıkcası bölünmüş, parçalanmış bir Türkiye diyor.

Milletvekili olmuş, Anayasa da mevcut milletvekili yeminini hemde mecliste milletin huzurunda ifa etmiş bir kişinin açık açık anayasaya aykırı, Türkiye’nin birliğini, bütünlüğünü istemeyen, bölücü olarak partisinin toplantısında bunları söyleyebilen bir kişinin hakkında ne gibi bir işlem yapıldı ki. Bu ifadeler apaçık anayasal suçtur. Bu suçu hafife almak mümkün olmaz, o zaman bu işi hafife alanlarda aynı şekilde bu suça iştirak etmiş olurlar.

Hiçbir mazeretinde olmayacağı bir ortamda gerekli yasal prosedürün çalıştırılmaması halinde o zaman Türkiye’yi feda etmiş olursunuz.

Meseleye büyük boyutta bakmak gerekir. Mesele sadece “kürt” meselesi değildir. PKK ve güney komşulardaki uzantıları olayın arkasında batılı ülkelerin ve özellikle ABD gibi müttefik ülkelerin de olduğunu göstermektedir. HDP lideri yada eş başkanı -nereden çıktı bu eşbaşlık anlaşılır gibi değil- geçen haftalar Rusya’da Türkiye’yi bir yerlere jurnalliyordu. Belki de ona verilen destek ve cesaretle bu hafta sonu Diyarbakır’da apaçık bölünmelerden söz eder oldu.

Zaten güney komşularımızda bitmeyen savaşın getirdiği sonuçlarda gerek PKK yönünden gerekse PKK’nın güney ülkelerdeki kuruluşları yönünden ABD’nin Türkiye’ye IŞİD konusundaki desteğini yaparken PKK’ya yada uzantısı PYD’ye engel olunmamasını şart koşmasının da nedenleri anlaşılıyor. Yani bir yönü ile Türkiye’de “Tavşan kaç, tazı tut” oyunun içinde. Ama bunu millete nasıl anlatacağız. Birde oyunun dışında olan tertemiz, pırıl pırıl kürt kökenli kardeşlerimizi bu pislikten nasıl koruyacağız? Bu çok önemli. Onun için güneydoğudaki masum, tertemiz insanlarımızı kesinlikle koruma altına almamız gerekir.

İşte bu önemli meselelerin çözümü gerekir. Bunun için “Durmak” olmamalı. Ve devletin gücü işe güvenliğini mutlaka bilhassa oralarda da ortaya koymamız gerekir.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.