ÇİRKİN OYUNLAR

0

Siyasetin ülkeye, insanlara hizmet etme sanatı olduğu unutuldu. Şimdilerde siyaset “çıkar” için “menfeat” için yapılır oldu.

Türkiye 21. yüzyıl ile çok kötü bir döneme girdi. Vatan, millet, insanlara hizmet, bunların hepsinde siyasetçiler “Benim payım ne?” sorusunu hesaplıyorlar.

Bol reklamlı, maliyeti çok çok yüksek hizmetler. Bakıyorum pireler deve olmuş, millete yutturma yoluda bol bol şişirme reklamlar, tanıtıcı afişler, basın bültenleri, televizyon programları, hatta buna “yandaş basın”da deniyor şimdilerde. Böylece basın, yayında bol reklamlardan payını alır oldu.

Türkiye, 1975’lerde Kıbrıs çıkarmasından sonra “yüksek enflasyon” ile karşı karşıya kaldı. Enflasyon para değerinin kaybı ve telafisi içinde faize kuvvet politikası ile durdurulmaya çalışıldı ama fayda etmedi. Yıllarca bu sıkıntı yaşandı. Bunun asıl nedeni Kıbrıs çıkarmasından dolayı ABD’nin ve batılı dost(!) ülkelerin Türkiye’ye uyguladığı ambargodur.

Enflasyon sadece parayı pul etmiyordu. Hayatın diğer sayfalarınıda perişan ediyordu. Ve en önemlisi ahlaki yapıyı yani manevi değerlerimizide kemiriyordu.

Bu sıralarda Rahmetli Demirel “Enflasyon sadece parayı pul etmez, herşeyimizi yıpratır, pekçok değerlerimizi perişan eder. Enflasyon bir canavardır” diyordu.

Gerçekten enflasyon bir bela idi. Bunu Türkiye yeni ekonomik politikalar ile kısmen aşabildi. Dünya Bankasında çalışan Kemal Derviş Türkiye için özel ekonomik tedbirler alınmasını önermişti. Bu tedbirler yıllarca uygulandı ve sonuçta yıllık enflasyon tek rakamlı hanelere düşürülebildi. Ama, bu yine de fazla olarak görünmektedir.

Son zamanlardaki zam furyası, enflasyonu azdırır. Onun için çok dikkatli olmak gerekir.

Yapılacak işlerin alınacak tedbirlerin hiç zaman kaybetmeden alınması gerekir. Bu yılın bütçesi 40 milyar açık verecektir. Bu artabilirde, azalabilirde. Aslında çözüm denk bütçedir. Yani, geliri gideri eşitlenebilen bütçedir.

Böyle bir bütçe için ise ilk başta tasarruf gelir. Tasarruf, az masrafla hizmet verebilmektir.

Bugünün Türkiyesinde Devlet tasarruf yapabilir mi, diye kendi kendime soruyorum. Ne yazık ki olumlu bir cevap bulamıyorum. Neden? Çünkü, siyaseti ve idare etmeyi öyle bir noktaya getirmişler ki tasarruf edebilmeleri mümkün değil.

Şimdi kendi çapımızda etrafımıza bakalım ve örnekler sunalım:

Çökecek, yıkılacak, çürük dedikleri eski hastane sapasağlam yerinde duruyor. Büyük paralarla yapılan yeni hastanenin her yanı dökülüyor. Taa çatıdan başlayın, yağmur sularını leğenler koyarak önlemeye çalışıyoruz. Yine yeni hastanenin aylık elektrik gideri 60-70 bin liradan aşağı düşmüyor. Oysa eski hastanede aylık elektrik gideri 6-7 bin lirayı bulmuyordu. Bu tasarruf değil israftır.

Yine bir örnek, İznik Tapu Dairesi Belediye İşhanı’nda iken kirası 700 lira civarında idi. Sonra ne oldu, güneş görmeyen hava almayan bir depo gibi yere taşındı, aylık kirası 3-4 bin liraya yükseldi. Yenileme, onarım, tadilat masrafları cabası. Bu tasarruf değil israftır.

Yine bir örnek verelim, İznik Belediyesi’nin yap-boz sistemi ile önce yapılan yolları sonra alt yapı diye bozması, kanalizasyondan sonra bazı yerlerin yeniden yapılıp doğalgaz için yeniden bozulması, yada ana caddeler başta olmak üzere önce asfalt yapılıp sonra Kılıçaslan Caddesi’nde olduğu gibi tekrar bozulup parke vs. işleri ile yeni gösterişli yol yapılmasının maliyetleri kimin cebinden çıkıyor. Bizlerin hepimizin. 3’e yapılacak işse 10’a yapılıyor. Bu paralar kumdan toplanmıyor. Bu paralar milletin ödediği vergilerdir.

Bunlara benzer sayısız örnek sunabiliriz. Ama hep masrafları fazla olan çalışmalar. Bunlarda “tasarruf” diye birşey yok.

Bu ölçüleri genişlettiğimizde Türkiye’de hizmette “tasarruf” diye birşey kalmamış. İsraf, israf, israf. Bunun sonu ne olacak?

Haa bunlardan nemalananlar var. Yani çirkin oyunlar. Bu işin başında da siyasetçiler geliyor.

Bu oyunlar oynanmaz ise bütçe açığıda olmaz, enflasyonda olmaz.

Yani “çirkin oyunların” tasfiyesi gerekiyor.

İnşaallah ülkemiz daha fazla borca batmadan bu “çirkin oyunlar” son bulur.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.