CHİP’Lİ KİMLİK

0

Başbakan Bin Ali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yeni çıkarılan chip’li kimlik kartını Bahçeli’ye teslim etmiş.

Ne var bunda diyeceksiniz? Vaar. Çok şey var.

Birincisi kimlik kartı sahibine aittir. Bir başkası, başka birinin kimlik kartını yeni de olsa, eskide olsa, taşıyamaz, ilgili nüfus idaresinden de çıkartamaz. Bu ayrıca suç teşkil eder.

İkincisi Başbakanın, Devlet Bahçeli’nin kimlik kartını çıkarabilmesi için şu şartların birinin olması gerekir.

Devlet Bahçeli’nin yaşı küçüktür. Reşit olmadığı için velisi yada vasisi onun kimlik kartını çıkartabilir.

Başbakan’ın, velisi olabilmesi için Devlet Bahçeli’nin babası olması gerekir.

Yada Devlet Bahçeli’nin yaşı büyüktür ama kendisi kendi tasarruflarını yapamayacak derecede malul olabilir. O zaman mahkemece ona bir vasi tayin olunur. O vasi vesayeti altında olan kişinin bu gibi resmi hizmetlerini görmeye yetkilidir. Yine, bunlar içinde mahkemeden izin alması gerekir, bazı hallerde.

Bu durumlar mevcut olmadığına göre Devlet Bahçeli’nin yeni kimlik kartını neden başbakan çıkartıp, hemde törenle veriyor.

Neden?

Benim aklıma şöyle bir şey geldi:

Bahçeli, bu iktidar ne zaman sallantıya girse cankurtaran simidi gibi imdadına yetişti. Sanırım bu 13-14 defa oldu. Ve her seferinde Bahçeli’nin yardımı ile iktidar düşmekten kurtuldu. Onun için halk arasında Bahçeli’ye “iktidarın payandası” diyorlar ki doğru.

Ve en önemlisi iktidar, Türkiye’nin bu zor günlerinde –acilmiş gibi- Anayasa değişikliğini meclise getirdi. Değişiklik tasarısı meclise gelmeden Bahçeli’nin desteği alındı. Böylece, değişiklikler meclisten kabul oyu ile geçti.

Herhalde, Başbakan bu minnet duyguları ile olsa gerek Bahçeli’ye yeni kimlik kartını takdim etti.

İyi de, işin birde başka yönü var.

Şimdi, TBMM’den Bahçeli’nin desteği ile geçen Anayasa değişiklikleri Halk oylamasına sunulacak.

Bu değişikliklerden biride artık başbakanlık olmayacak. Tabii başbakanlık kaldırılınca başbakanda olunamayacak. Yani, Bin Ali Yıldırım Anayasa halk oylaması ile kabul edilirse başbakanlığı gidecek.

Bahçeli’nin bu son çıkışı ile MHP’nin tabanında çok ciddi kayıplar olduğu kesin. İlk genel seçimde MHP’nin barajı aşması mümkün görünmüyor. Bu gidiş MHP’nin sonu belki olamaz ama Devlet Bahçeli’ninde genel başkanlığının sonu olacak gibi görünüyor.

Peki, yeni tasarı ile Bin Ali Yıldırım’ın Başbakanlığı ile birlikte genel başkanlığıda gidiyor.

Eee, durum böyle olunca biri hem başbakanlıktan, hem genel başkanlık, diğeri ise genel başkanlık ve milletvekilliğinden gideceklerine göre ne diye Anayasa’nın değişikliği için birlikçe çaba sarf ediyorlar bunu anlayabildik mi?

Ben anlayamadım. Anlayanlar beri gelsin.

Türkiye rejim değişitiriyor, sistem değiştiriyor tartışa durun. Sonunda biryere varacaktır. İyi veya kötü.

Bunları yazarken aklıma 27 Mayıscılar ve 12 Eylülcüler geldi. Malum onlarda yeni “anayasa”lar yapmışlardı. Hemde o Anayasaları profesörler hazırlamış. Danışma kurullarından da geçmişti.

27 Mayısı yapanlar 1961 Anayasasına sonradan ek maddeler koymuşlardı. Ve ek maddelere göre ihtilal yapanlar Cumhuriyet Senatosunun “Tabii Senatörleri” olmuşlardı, yani ölünceye kadar dokunulmazlıkları devam etmişti.

12 Eylülcülerden Kenan Evren Anayasa ile birlikte Cumhurbaşkanı seçilmiş sayıldı, diğerleri içinde ek maddeler konularak haklarında “hiçbir işlem” yapılamayacı Anayasa ile teminat altına alınmıştı.

Şimdiki, Anayasa değişikliği ile “Başkanlık” sistemi getirildiğine göre eh artık onu da başkan düşünsün.

Biz taa… oralara kadar kafa yoramayız.

Ama yarınlarda biri kalkarda sen Devletin kimliğini Bin Ali’ye nasıl verdin diye nüfus müdürüne sorarsa, işte o zaman nüfus müdürü hapı yutar.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.