AB şöyle, AB böyle, ABD şöyle, ABD böyle. Sovyetler şöyle Rusya böyle. Almanya şöyle, Almanya böyle. Şunları tüm devletler için sıralayabiliriz.
Gerçekten Bu devletler şöylemi, böylemi? Diyelim şöyle;
Bizi ilgilendiren tarafı ne?
Herhalde 1966 veya 1967 li yıllardı, İstanbul site öğrenci yurdunda kalıyoruz. Yaz dönemi Bir grup Alman öğrenci geldi. Hepsi Alman Üniversitelerinde okuyorlarmış. Kaldıkları süre içerisinde İstanbul’u, Üniversiteyi gezdiler, gördüler. Yalnız içlerinden Biri hergün Kantinde oturur, bizlerle sohbet ederdi.
Tabii Almanca bilen arkadaşlarımız var. Onlar tercüman oluyorlar. Konuşmamızın özeti Almanya-Türkiye ilişkileri. Bu konuda Alman öğrenci uzun uzun bilgiler veriyordu. Bir arkadaşımız Türkiye-Amerika ilişkilerini sordu. Alman öğrenci aynen ” Ben Bir Alman’ım, Almanya konularında bildiklerimi söylerim, söyledim de, ama Türkiye Amerika meselelerinde bana söz düşmez. Ben Bu konuda konuşamam” demişti.
Bu söz ders gibi bir şeydi. Herkes bunu kişi bazında ele alırsa kendi adına konuşabilir ama başka bir kişi ile bir başka kişi arasındaki konularda konuşması büyük yanlıştır. Zira söz ona düşmez. Ve sözde zaten yanlışta vardır, yalanda vardır hiçbir şey olmasa gıybet vardır.
Demek Almanlar İslamiyeti bizden iyi uyguluyorlar.
Yakın zamana gelelim; Yıl herhalde 1990 veya l991’ler olabilir. İznik Belediyesi ile Almanya Berlin şehrinin Spandau Belediyesi kardeş şehir olmuşlar. 1980’lerden gelen Bu kardeşlik nedeni ile biz İznik olarak şubat döneminde öğrencilerimizden bir grubu Spandau’ya gönderiyoruz, onlarda yaz tatili döneminde öğrencilerini İznik’e gönderiyorlar. Bizler o yıllarda İznik Turizm ve Kültür Derneğini kurduk idare ediyoruz. Öğrenci seçme gönderme, yada çocukların başlarında bir büyük olarak dernekten bir yönetici gidiyor ve herhangi bir yanlışlık yapılmıyor. Bu böyle yıllarca devam etti. Yalnız gelen Alman öğrenci grubunda Türk çocukları da var, başlarında birkaç tanede Türk olup orada Spandau Belediyesinde veya sivil toplum kuruluşunda çalışanlarda var. Bunların yani Türk olanların bazı davranışları beni endişeye ve kuşkuya sevk etmişti. Biraz böyle yer altı yada gizli örgüt gibi sinsi davranışlarını sezmiştim. Nitekim ardından da yeni bir teklif getirdiler ve Almanya ya gidecek yani İznik’ten gidecek öğrencileri biz seçeceğiz dediler. Buna şiddetle karşı çıktık ve son gidişlerinde de ekip başı o zaman Belediyi Başkan yardımcısı, meclis üyesi Murat Sürük’te vardı. Murat’tan bu konularda sessiz bir araştırma istedim. Murat’ta orada bu işi gizlice araştırmış ve bana bunların bir kısmı bölücü, PKK yandaşı, gizli çalışmaları var demişti.
Bunun üzerine Belediye olarak resmi bir yazı yazdık ve onlara soğuk duş oldu. Aramız serinledi, mesafe açılmıştı.
Meseleyi şuraya getirmek istiyorum: Türkiye’nin dışarıya gönderdiği pek çok Türk vatandaşı bilgisiz, cahil ve de sadece çalışmak için Almanya yollarına düşüldü. Devletinde Bu konularda ince ayarı yok en önemlisi karşımızdaki Devletin özelliklerini yapısını, hatta kurallarını bilmiyoruz. Bize uyum sağlamayınca da Tüü kaka başlıyoruz verip veriştirmeye.
Oysa Başta Avrupa olmak üzere Batı devletlerinde ana kural şudur; Oradaki insanlar kendilerine zarar vermedikçe haklarında herhangi bir işlem yapılmaz. Hatta kendi çıkarları var ise korumaya alınırlar. Bu kural içinde Türkiye’ye zarar verenler varsa kim olursa olsun, özellikle de Türk iseler bunlar korunur. Bu bir devlet politikasıdır. Onun için Belçika bile bizim aleyhimize yapılan her türlü çalışmayı eylemi aynen Almanya gibi destekler, o eylemcileri de himaye ederler, Türkiye’nin isteklerine de olumlu cevap vermez.
Bunları bilerek politika yaparsak herkese tü kaka dememize de gerek kalmaz, Yıllarca Apo canisini gizlediler, sahiplendiler. Sonra bunun zararları kendilerine dokununca Afrika’nın bilmem neresine götürüp T’ürkiye’ye alın bu pisliği dercesine teslim ettiler. Birde şart koştular ama asmayın dediler. Bizde yakaladık diye sevindik. Yani Türkiye de siyasetçi kendi çıkarına çalışırken, diğer ülkelerde siyaset o ülkenin çıkarı için yapılıyor. Bizimkiler bunun bile farkında değiller. Ya da işlerine gelmiyor.
