“HERKESİN HÜKÜMETİ”

0

“Herkesin Hükümeti” sözü sayın başbakana ait taptaze bir söz. Gerçi bu sözü geçmiş dönemlerde de çok duyduk. Zaten bu bir vaat ya da bir meseleyi kabullenme için söylenir.

Doğal olarak TBBM den güven oyu alan hükümetler kim olursa, ne olursa olsun “Herkesin Hükümeti”dirler. Başka türlüsünü düşünmek zaten büyük yanlıştır. Yani “ya taraf, ya da bertaraf diye bir anlayış olmamalı, olamazda. “

Sayın başbakan”79 milyonun hükümetiyiz” diyor, öyle olması gerekir, başka türlüsü de olamaz, olmamalıdır.

Ve Başbakanımız güven oylamasından sonra çok önemli bir söz daha söyledi .”Atatürk’ün 2023 hedefine yürüyoruz” Çok ala. Gerçekten Atatürk”ün 2023 hedefine gidiliyorsa buna kimse bir şey diyemez, takdir eder, teşekkür eder, saygı duyar.

Tabii şimdi gidişata bakarak değerlendirmeler yapılır ” lafla peynir gemisi yürümez” diye bir söz vardır. Hah işte öyle Bir ülkenin nereye gittiği, nasıl gittiği yaptığı icraatlarla belli olur. Bu icraatların başında da icra organı yani hükümet gelir, ne dediğine değil ne yaptığına bakılır.

Hukukun üstünlüğünün, insan haklarının, demokrasinin, hak ve adaletin, bağımsız yargının, laik devlet anlayışının….. var olduğu bir ülkede hedefe doğru gidiliyor demektir. Tabii böyle bir ülkenin bağımsız olması asildir, iç ve dış baskılara boyun eğmeyen alnı açık, başı dik insanların yaşadığı bir ülke böyle olabilir.

Biz dini, ırkı, cinsi, cibilliyeti ne olursa olsun herkese eşit bakıyoruz. Türkiye bu ana temel üzerine kuruludur. Hatta Atatürk’ün söylediği “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünün anlamı da bu esasa dayanır. Peki dünya bize böyle bakıyor mu? Bakmıyor, bakmaz da. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği çok doğru bir söz var: “Dünya 5 ten büyüktür” Evet Dünya beşten büyüktür. Matematiksel olarak bu doğru ama siyaseten bu yanlış, daha doğrusu bu yanlış doğrultulamıyor. Neden? “Güç bende” teorisi böyle de ondan.

Dünya savaşlarının galibi olan ülkeler ya da dünya ya hakim konumdaki ülkeler güçlerini korumak, dengeleri sağlamak için birleşmiş Milletlerde Daimi konsey diye bir yetki kurulu oluşturmuşlar, 67 senedir bu gücü ellerinde tutuyorlar.

Ve satranç oynar gibi dünyanın her yerinde kendi çıkarlarının savaşını yapıyorlar, yaptırıyorlar. Siz hiç ABD’ de Çin’ de Rusya’ da, İngiltere’ de, Fransa’da kendi ülkeleri içinde savaş duydunuz mu, yaşadınız mı. Olmaz. Ama geri kalmış ülkelerde, orta-doğuda, Afrika da, uzak doğuda ülkeler savaş alanıdır, milletleri boyuna savaştırılırlar. Özellikle de İslam dünyasında savaşlar, sürtüşmeler bitmemektedir. Bizim çocukluğumuzda hatta 60′ lı yıllarda bile orta doğuda kazan hep kaynamıştır.

‘”Türkiye’ nin öncülüğünde 1950′ li yıllarda Irak-Suriye-İran filan taa Afganistan’lar dahil Cento-Sento gibi bölgesel ülkelerin birlikteliğini sağlayan kuruluşlar oluşmuştu. Ama bunlar ne yazık ki işte o Dünya dan büyük 5’ler var ya bu kuruluşları etkisiz hale getirdi, dağıttı. 1966′ larda Orta doğu ateş çemberi oldu, Arap Dünyası İsrail ile baş edemedi. Çeşitli sürtüşmeler meseleyi taa bu günlere getirdi. istanbul jigolo İşte Türkiye’nin başının belası da budur.

Başka türlüsü olur mu? Olacak, başka türlüsü yok. Ne diyordu rahmetli Demirel “Siyasette çare tükenmez”. İşte çare de, çözümde siyasetin işidir. Ama herkeste bu taşın altına elini koymalıdır.

Yoksa sadece hükümetle, meclis ile bu iş olmaz, zira hedef e herkesin yürümesi gerekir.

Leave A Reply

Your email address will not be published.