İZNİK’de DÜNDEN BUGÜNE TARIM /MÜŞKÜLE ÜZÜMÜ  I.

Kenan YEŞİLYURT

0

Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarında 1333 de Faslı gezgin İbni Batuta’nın  yolu İznik’e düşer. Gözlemlerini anlatırken;

. Orada yetişen İzari isimli, İznik’in  Kız üzümü (izarî) ‘nin ince kabuklu, yarı saydam, iri, çok tatlı  ve tek bir çekirdeği olduğunu  dünyanın hiçbir yerinde de böyle bir üzüm görmediğini. ‘’ belirtiyordu

14.yy da bölgede  hrıstiyan nüfus çok olduğundan bu çok tatlı üzümün şaraplık olma olasılığı yüksek. 93 Harbi (1877-78) ve Balkan Harbi sonrasında bölge Balkanlardan ve Kafkaslardan  yoğun göçe maruz kalmıştır. Bunun sonucunda bölgenin demografik yapısı da değişime uğramıştır.

1856 yılında Alman seyyah A. D. Mordtmann Anadolu adlı kitabında

“Yenişehir’den İznik’e hareket ettim, İznik gölünden ayrılan dağ sırtlarına ulaşmadan önce Yenişehir ovasında  bodur ağaçların (küçük meşe ve taflanlarla(karayemişle) ) arasından atla geçtim. Yamacın sonuna vardığım yerde, oradan  İznik görünüyordu. Dağın eteğinde de yağ bahçeleri vardı.” A. D. Mordtmann İznik’de yağ ve yağcılığın olduğunu ifade etmektedir. Alman Gezgin, zeytin ağaçlarından bahsederken “Yağ bahçeleri” tanımını kullanıyor.

“İznik ovasının büyük bir bölümünde Tahıl, Dut yetiştiriciliği,  Sebze Bahçeleri; büyük bir bölümü ise tenha; A. D. Mordtmann kitabının ‘’İpekçilik” alt başlığında 1856 yılında Nicaea’da (İznik’de) İpekçilik 1 eğirme 60 makarayla ipek üretildiğini açıklamaktadır.

  1. yüzyılın son yıllarında Osmanlı topraklarına gelen Tütün, Anadolu toprağına çok iyi uyum sağlayınca da uluslararası pazarlarda “Şark/Oriental Tütünü” (Turkish/Oriental tobacco) adıyla en çok aranan tütün türlerinden biri oluverdi.  Bursa yöresinde (Merkez ilçe, İnegöl, Orhangazi, Mustafakemalpaşa, Mudanya, İznik, Karamürsel, Bilecik, Yenişehir, Geyve) yetiştirilen tütün “Bursa tütünü” olarak anılır oldu

Osmanlı Devleti, topraklarında yetişen tütünün gelirini dış borçlarına karşılık olarak 1883 yılında kurulan Müşterek Menfaa İnhisar-ı Duhanı-ı Devlet-i Aliyye-i Osmaniye, yani halkın bildiği adla Reji İdaresi’ne bıraktı. Reji idaresi, tütünün fiyatlandırılmasından tartımına, depolanmasına kadar hep kendine yontar bir tutum sergilerken, köylünün kendi tüketimi için tütün ayırmasına bile göz yummuyordu. İznik te de  Reji  memuru Sefer Bey’ di

Reji’nin uygulamaları kaçakçılığa yol açtığında, Osmanlı Devleti bu tekele kendi kolluk gücünü oluşturma yetkisi tanıdı ve “Reji kolcuları”yla ayınkacılar (tütün kaçakçıları) arasında  özellikle Bursa dolaylarında çatışmalar yaşanmıştır. Cumhuriyet’ten sonra ise Reji İdaresi de Düyunu Umumiye ile birlikte kaldırıldı

Ve XX.yy başlarında da artık İznik Müşküle Üzümüne kayıtlarda rastlıyoruz;

1324 II. (1906) Salnâmesi’nden ; “İznik Bucağı, Yenişehir İlçesi’nin kuzeybatı kesimini oluşturur. Toprağı üstün derecede bereketli ve verimlidir. Bucak halkı genellikle tarım ve ipekböcekçiliği ile uğraşır. Bucakta yılda 130 000 kile buğday, 100 000 kile arpa, 50 000 kile yulaf, 10 000 kile burçak, 4 000 kile bakla, 3 000 000 kıyye müşküre üzümü, 10 000 kıyye armut, 80 000 kıyye kiraz üretilerek 70 000 kile buğday, 50 000 kile arpa, 20 000 kile yulaf, 3 000 kile burçak, 30 000 kıyye bakla, 2 000 000 kıyye üzüm, 80 000 kıyye zeytinyağı, 40 000 kıyye kiraz Eskişehir ve Adapazarı’na trenle, bucakla sınırı olan Pazarköy İlçesi’ne de kayıklarla gönderilerek ihraç edilir.

İznik ‘in, Yenişehir kasabasıyla ve demiryolu bulunan Mekece’yle de çok iyi bir yolu vardı. İznik’e, Pazarköy [Orhangazi) kasabasından haftada bir iki kez üç adet yelkenli ve beş altı tanilato hacminde kayıklar işlemektedir. Bu kayıklarla kasabaya çeşitli eşya getirilip, kasabadan da Üzüm, diğer meyveler hububat   ile, fıçı ve inşaat tahtası ihraç olunmaktadır.”

Not: 1 Kıyye/Okka = 1,28 Kg.

 GRAPES (VITIS VINIFERA)

Grapes (Turkish: üzüm) are a fruit with which the Turks have been acquainted since quite ancient times, and the word üzüm appears in the oldest known Turkic writings from the Uygur period. The Moroccan traveler Ibn Batuta, who came to Anatolia during the 14th century, noted that the Kız üzümü (izarî) of Iznik (ancient Nicea) was thin-skinned, translucent, with large, very sweet fruits and a single seed, and that he had not seen a grape like it anywhere else in the world.*

One of the principle centers of grape cultivation is the Aegean, with seedless sultan’s grapes. They are used not for wine or table grapes as in other grape growing regions, but for yellow, golden raisens, with Turkey being the number one exporter in the world with 25% of the market. The grape vine was cultivated in the mediterranean region for thousands of years although it is a native of Central Asia.

*Reference:  Meyve Kitabı (Τhe Fruit Book, Emine Gürsoy Naskali, Dilek Herkmen, eds.), Istanbul 2006, and Priscilla Mary Işın, Türkiye Meyveciliğin Tarihi Mirası (The Historical Heritage of Fruit Culture in Turkey).

Meyveler 2011 Ürün adı Toplu meyveliklerin alanı(dekar) Üretim(ton) Üzüm (SofralıkÇekirdekli) 45 000 56 250 Şeftali (Diğer) 4 600 9 588 Zeytin (Sofralık) 68 000 8 160 Kiraz 3 900 3 612 Armut 2 500 3 597 11 Erik 2 545 2 740 Elma (Starking) 1 740 2 475 Şeftali (Nektarin) 1 400 2 160 Kaynak : Türkiye İstatistik Kurumu Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünler 2011 Ürün adı Ekilen alan (dekar) Hasat edilen alan (dekar) Üretim(ton) Buğday (Diğer) 16 655 16 655 2 942 Fig (Yesil Ot) 800 800 2 080 Mısır (Silajlık) 200 200 800 Yonca (Yeşil Ot) 250 250 500 Arpa (Diğer) 1 700 1 700 270 Mısır (Dane) 143 143 85

Leave A Reply

Your email address will not be published.