Yaptığı single ve albümlerin yanısıra İstanbul, Bursa, Eskişehir ve daha bir çok kentte sahnelerin vazgeçilmez sesi olan Mehmet Çevik, müzik yolculuğunda Türk filmlerini aratmayan yaşam hikayesiyle de dikkat çekiyor. Henüz çocuk yaşlarda müzikle içli dışlı olan Çevik, bir yandan eğitimini sürdürüp diğer yandan, düğün salonlarında da şarkı söylemeye başlamış. En büyük hayali olan konservatuvara gitmek olan Çevik, bunu gerçekleştirebilmek adına babasıyla birlikte Bursa’nın Gemlik ilçesinde pazarlarda terlik satmaya başlamış. Böylece konservatuvar için para biriktiren ünlü şarkıcının hayalleri, ne yazık ki ailesinin gelecek kaygılarına takılmış…
Annesi başta olmak üzere ailesinin şarkıcı olmasına karşı çıktığı Mehmet Çevik, konservatuvara gitmek için biriktirdiği paralara annesinin el koyması üzerine radikal bir karar alıp, evden kaçmış. O günleri şimdilerde gülerek hatırlayan Çevik, “O zamanlar liseye gidiyordum. Ailem hayallerimle önümdeki yolu kapatınca; ben de mecburen evden kaçıp Bursa’ya geldim. Gemlik’ten Bursa’ya giden otobüse bindiğimde cebimde hiç para yoktu. Şoför beni görmesin diye en arka koltuğun köşesine oturup saklanmaya çalıştım…” dedi.
Gemlik’ten Bursa’ya ilk geldiğinde ise Kültürpark’taki bir restoranda solistlik yapmaya başlayan Mehmet Çevik, ‘Kalacak yerim olmadığı için 7 ay boyunca sahneye çıktığım restoranın kulisinde yatıp kalktım. Herkes şarkıcıların bir single veya şarkıyla patlayıp şöhret olduğunu ve elindekiler çok kolay kazandığını düşünür. Oysa bugünlere gelmek hiç kolay olmadı. O zor günleri şimdi tebessüm ederek hatırlıyorum.” dedi. Tüm bu süreçte ailesiyle asla küsmediğinin de altını çizen Çevik, “Onlar benim başımın tacı.” diyor.