NASIL ANLATILIR Kİ… KÖMÜR KARASI SOMA…

0

Facia kazayı duyduğumda Bursa’ daydım 17 ölü var deniyordu..

Saatler ilerledikçe, ölü sayısı artıyor, kazanın boyutu katlanarak büyüyordu. Ölü sayısı kırklara ulaştığında, artık sıradan bir maden kazası değil, maden faciasına dönüştü. Bir şeyler yapmalıydık. Nihayet haber geldi toplandık ..

Akşam saatlerinde, bu sayı yüz ellileri bulunca, Soma’dan yükselen acı sesleri tüm Türkiye’yi inletiyordu…

UMKE birimde bir an önce çıkış yapmayı bekliyorduk..yerimizde duramıyorduk….

Ve çıkış emri geldi..derhal Soma’ya intikal ettik…hız sınırlarını aşarak bir an önce oraya varmalıydık. yol bitmiyordu bir türlü..

Soma’ya giderken, neyle karşılaşacağımızı tahmin ediyorduk ama kalbimiz beynimiz bedenimiz de orada olmak istiyordu zaten.

Soma’da ki facianın olduğu yere ilk vardığımızda gördüğümüz manzara karşısında mahvolduk. Büyük bir yıkım inanılmaz bir kaos vardı.

Biz gelmiştik hemen bir şeyler yapmamız bir an önce işe koyulmamız gerekiyordu. İfadesiz yüzler acı dolu çığlıklar…kazanın olduğu yere doğru ilk baktığımda kalabalığı, aileleri, ağlayan kadınları, adamları, çocukları gördüm…canla başla çalışan kendi acılarını yaşayamadan arkadaşlarını kurtarmaya çalışan ifadesiz yüzlere sahip insanları gördüm…

Bunlar nasıl dayanacaklardı?…

Aslında durumu tahmin ediyorduk… afet bölgelerinde durum nasıl olabilir ki! Ölüm sessizliği çökmüş sokaklar, evlerinde ağlayan insanlar ve her şeyden habersiz, babası eve dönecekmiş gibi kapının önünde oynayan çocuklar! Aslında bütün mesele, o çocuklara akşam babasının eve gelemeyeceğini söylemekti sanki!.

Yakınını her şeyini kaybetmiş ailelerle karşılaşacağımızı biliyordum, ama bu acının bu denli beni sarsacağını bu tahmin edememiştim. Malum UMKE personeliyiz görevimizi yaparken tüm duygularımızı bastırmalı acılarımızı gömmeliyiz….

Acılara yenilmemek için, karşımızda zaten ağlayan biri varken biz ağlamamalıyız. Şimdiye kadar yaşanan diğer toplumsal acılarda gözümden yaş gelmemişti, Soma hariç….. bir an düşünmüştüm orada hayatını kaybedenlerin hepsi hayatının baharında gençlerdi.. kimi evliydi çocuklarına sünnet yapıyordu…kimi çocuğunu evlendirecekti….kimisi ise kendi evlenecekti… nitekim çadırımızı kurduğumuz yerde ilan panosu vardı…ve bu pano evlilik, nişan, sünnet davetiyeleriyle doluydu….

Geride kalan çocuklarını kaybeden anneler… Dul kalan gencecik kadınlar… nişan , düğün hazırlığındaki gencecik kızlar… ya çocuklar?…. 100 lerce yetim kalan çocuklar… çok acıydı çok… bir şeyler yapmalıydık ama her zamankinden daha fazla, her zamankinden daha azimle bir şeyler yapmalıydık…ama ne yapabilirdik ki madene madenciler dahi büyük tedbirlerle kısa aralıklarla girebiliyordu…ve herkesden her kafadan bir ses çıkıyordu…her duyduğumuz cümle umutlarımızı tüketiyordu…en çok duyduğum cümle ‘’buradan artık sağ kimse çıkmaz” ve diğer acı cümle ‘’ ölü sayısı 700- 800 ü bulur” korkunç rakamlardı bunlar… umutlarımız nasıl tükenmesindi ki…

Madenden cenazeler çıkıyordu onları battaniyelerle örterek ambulanslara taşıyorduk… madenci yakınlarının hep birlikte çığlık atarcasına ‘’ yüzünü açınnn, ne olur yüzünü açınnnn” demeleri hala kulaklarımdan gitmiyor…ömrümün sonuna kadar da gitmeyecek ve UMKE personeli 1 arkadaşımızın acısına rağmen orada bizimle duruşu…kardeşi maden kazası sırasında orada çalışıyormuş.. ve o arkadaşımız (onun ili görevli olmadığı halde) kardeşinin yanına gelirken bile o acıyla UMKE kıyafeti giyerek gelmesi ve o inanılmaz acısına rağmen orada gözyaşını içine akıtarak bizimle olmasını asla unutmayacağım… sırayla madende çalışıyorduk sıramız bitince yatıp dinlenmemiz gerekiyor du çünkü insanlara yardım edebilmek için bizimde vücudumuzu ara ara dinlendirmemiz gerekti…ama yatamıyorduk ki…etrafı geziyordum insanlarla konuşmak onların acılarını paylaşmaya çalışmak bir şeyler öğrenmek için…

AFAD ın koordinasyon tırı vardı orada sağ kurtulanların listesi vardı.. o listeye bakıyordum…gözüme 50- 60 yaşlarında bir kenarda yalnız başına oturup ağlayan bir amca gördüm…yanına gittim ‘amca başın sağ olsun dedim’ sağol evladım dedi… acı ses tonuyla.. yakının var mıydı madende diye sordum…cevap vermeden 2 bebek resmi gösterdi ‘‘torunlarım babasız kaldılar, cenazesini bari çıkarabilseler, hiç değilse mezarı olsa ‘ dedi…

Leave A Reply

Your email address will not be published.