AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR

0

Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Ağaçlar Ayakta Ölür tiyatro oyunu, izleyenleri bambaşka duygulara ve düşüncelere sürüklüyor. İspanyol yazar, şair Alejandro Cosana’nın dünya klasikleri arasında yer alan duygusal komedi tadında olan ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’ adlı kitabından uyarlanan bu tiyatro oyunu, dağılan aileyi bir araya getirmek için büyük bir risk alan bir adamın karısına yapmaya çalıştığı iyilik üzerine kurulu. Sevgili Nedim Saban tarafından uyarlanan ve yönetilen Ağaçlar Ayakta Ölür Tiyatro oyunu, tam olarak 5 sezon boyunca hız kesmeden çeşitli tiyatrolarda izleyicileri ile buluşmaya devam ediyor. Başrollerini sevgili Nevra Serezli, Aziz Sarvan, Önder Atakanlı, Meral Asiltürk, Meltem Özlevent, Emre Ozan ve Beyza Vural’ın paylaştığı bu oyun, 90 dakikalık performansları ile izleyicilere keyifli ve duygu dolu dakikalar yaşatıyor.

 

Oyunun tam olarak konusu, çocuklarını bir uçak kazasında kaybetmiş olan bir ailenin tek varlığı torunlarıdır. Ancak, geleneklerine bağlı olan dede, hırsızlık yaparken yakaladığı torunu ile bağlarını kopartır. Yıllar geçtikten sonra, büyükanne, sağlık sorunları nedeniyle yaşamdan ayrılmadan önce torununu son kez görmek isteğine kapılır. Ancak dede, torunun nerede olduğunu bilmediği için  bir dilek tut derneğine eşinin bu isteğinin yerine getirilmesi için torun rolü oynayacak birileri bulması için başvurur. Kendisine oynanan bu oyunu sorgulamadan kabul eden ve bir yalan içinde yaşamayı acı gerçeğe yeğleyen Büyükannenin dünyası, gerçek torunun boy göstermesiyle yıkılacaktır.

 

Büyük oyuncu ve seslendirme sanatçısı olan sevgili Nevra Serezli, büyükanne rolüyle muhteşem bir oyun sergileyerek oyuna bambaşka bir hava katıyor ve izleyicilerine tam olarak aktarılmak istenilen düşünceyi aktarabiliyor.

 

Bu oyunda tiyatro oyuncusu ve seslendirme sanatçısı olan sevgili Aziz Sarvan büyükbaba rolüyle karşımıza çıkıyor. Büyükbaba olarak, eşini mutlu edebilmek için bir dilek tut derneğine başvurarak çeşitli dertlerle uğraşan ve eşini çok seven bir eş olarak karşımıza çıkıyor.

 

Kendisini ve sesini çok sevdiğim, oyuncu ve seslendirme sanatçısı olan sevgili Meltem Özlevent, büyükannenin ve büyükbabanın elinde büyüyen, evin bir çocuğu sayılan ve evin torununu küçük yaşlardan itibaren seven gülnaz karakterine hayat veriyor.

 

Sevgili oyuncumuz Meral Asiltürk, büyükannenin müstakbel gelini olarak karaktere hayat veriyor. Bir dilet tut derneği sayesinde bu tatlı yalana ortak olan Meral Asiltürk oyunda, büyükanneye pot kırmamak için gelinden geleni yapmaya çalışarak büyük bir oyun sergiliyor.

 

Bir dilet tut derneğinin kurucusu ve sahte torun olarak bu güzel tiyatro oyununda yer alan sevgili Önder Atakanlı, Meral Asiltürk ile sahte bir evliliğe başlayarak büyükanneyi mutlu etmeye çalışıyor.

 

Tiyatro oyuncusu olan sevgili Emre Ozan, hikayenin başlangıcından itibaren hiç gelmeyeceğini sandığımız gerçek toruna hayat vermesiyle beraber hikayeye acı bir giriş yapıyor. Asi ve hayatını kötü yollara adamış olan bu torunun aniden ortaya çıkmasıyla birlikte, büyükanne için bazı acı gerçeklerde ortaya çıkıyor.

 

Ve son olarak bir dilek tut derneğinde insanları mutlu etmeye adamış olan karaktere hayat veren sevgili Beyza Vural bu harika tiyatro oyununa eşlik ediyor.

 

Nevra Serezli, bu oyunla 11 yıl sonra sahneye dönmüş ve 11’den fazla farklı ödül kazanmıştır. Tiyatrokare’nin yapımlarından biri olan Ağaçlar Ayakta Ölür tiyatro oyunu, 15 Şubat Perşembe Beylikdüzü kültür merkezi, 19 Şubat pazartesi Avcılar kültür merkezi ve daha birçok tiyatro salonunda siz değerli izleyicileri bile buluşmayı bekliyor.

Ağaçlar Ayakta Ölür tiyatro oyunu hakkında bir izleyici olarak yorumum nedir?

 

Bazı tiyatro oyunları vardır ki belli bir yerden sonra sıkıcı gelmeye, dikkat çekmemeye ve ister istemez uykuyu getiren oyunlar vardır hani. Lakin bu oyun beklentilerim çok üstünde bir oyun olmakla birlikte, pür dikkat izleyebildiğim, en ufak ayrıntı da bile istemsizce tebessüm edebildiğim ve bolca gülebildiğim bir oyun oldu. Büyükbabanın eşi için yazdığı sahte mektuplar, bir dilek tut derneğine başvurup sahte torun ve eş bulması, eşinin gerçekleri öğrenmemesi için elinden geleni yapması ben de çok derin duyguları uyandırdı. Gerçek aşk böyle bir şeydi sanırım. Büyükannenin, torununun sahte olduğunu bile bile yine de inanıyor gibi yapması ve kendini bir şekilde mutlu etmesi gerçekten beni derinden etkileyen bir durum oldu. Evin hizmetçisi olan gülnaz’ın gerçek ve sahte torunu kokularından ayırt etmesi de ayrı bir nokta. İlk başta bu ayrıntıya pek anlam verememiştim. Lakin gerçek torun ile karşılaşınca duyduğu o sevinç ve özlem belirtileri kafam da bir ışık yaktı ve haa tamam şimdi oldu diyebildim büyük bir zevkle. Oyun hakkında o kadar çok düşüncem var ki, fakat tüm bunları ne kadar yazsam da belli bir yerden sonra kelimeler kifayetsiz kalıyor. Siz en iyisi bu harika tiyatro oyununu izleyin ve eminim ki bana hak vereceksiniz.

 

 

 

 

 

Leave A Reply

Your email address will not be published.