Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin özgürlüğe attığı en anlamlı imzadır. 29 Ekim 1923, yalnızca bir milletin kaderinin yeniden çizildiği bir gün değil; aynı zamanda halkın kendini yönetme iradesini eline aldığı, modern bir devletin temellerinin atıldığı kutlu bir tarihtir. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında coşkuyla kutlanan Cumhuriyet Bayramı, kuşaktan kuşağa geçen bir miras, bağımsızlığın, onurun ve azmin zaferidir.
Cumhuriyet’in ilanı, çok uzun ve çetin bir sürecin sonucudur. Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’nda yenilmesinin ardından, Anadolu toprakları işgal altına girmiş ve halk büyük bir umutsuzluğa sürüklenmiştir. Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basarak, ülkenin kurtuluş mücadelesini başlatmış ve tüm Anadolu halkını bu bağımsızlık ateşine ortak etmiştir. Erzurum ve Sivas kongreleriyle başlayan ulusal direniş, her türlü imkânsızlık içinde devam etmiştir. Halkın elindeki tek sermaye olan vatan sevgisi ve özgürlük tutkusu, en büyük silahı ise inancı olmuştur.
Bağımsızlık yolundaki en önemli anlardan biri de 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasıdır. Bu, halkın kendi iradesini temsil edecek bir meclisle yönetilmeye başlaması demekti. Bu yeni meclis, kurtuluşun yönetim merkezi olmuş, Anadolu’daki tüm güçleri bir araya getirerek Kurtuluş Savaşı’nı yönlendirmiştir. Sakarya Meydan Muharebesi, Büyük Taarruz ve nihayetinde düşman işgalinin sona erdiği zaferle birlikte, halkın özgürlük için verdiği mücadelenin en kanlı sayfaları yazılmıştır.
Bu bağımsızlık zaferinden sonra, yönetim biçiminde yapılacak köklü değişiklik kaçınılmaz hale gelmişti. 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti resmen ilan edildi. Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, bu yeni yönetimin en güçlü teminatı oldu. Artık egemenlik, sultanın ya da herhangi bir otoritenin değil, doğrudan halkın elindeydi. Atatürk, Cumhuriyet’in ilanını takip eden süreçte devrimlerle toplum yapısını değiştirmiş; eğitimden hukuka, ekonomiden kültüre her alanda modernleşmenin kapısını aralamıştır. Cumhuriyet, halkın yalnızca kendi geleceğini belirleme hakkını kazanması değil; aynı zamanda özgür, eşit ve çağdaş bir toplum inşası için atılmış bir adımdır.
Bu yeni yönetim biçimi, yalnızca yönetenler ile yönetilenlerin değil, aynı zamanda özgür ve eşit bireylerin temsili olmuştur. Kadınlar, gençler, işçiler, köylüler… Tüm bireyler, bu devrimle birlikte hak ettikleri değeri kazanmış, Cumhuriyet her birine yeni bir umut ve kimlik sunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözleri, bu mirası emanet ettiği Türk gençliğinin omuzlarına yüklenen ağır ama onurlu görevi simgeler.
Her 29 Ekim’de, Cumhuriyet Bayramı ile bu kutlu miras bir kez daha anılır, yaşatılır. Cumhuriyet Bayramı sadece geçmişi değil, geleceğe dair umutları da temsil eder. Atatürk’ün çizdiği yolda ilerleyen her nesil, Cumhuriyet’in anlamını ve değerini korumak, yaşatmak zorundadır. Bayraklarla süslenen sokaklarda yürüyen çocuklar, ellerinde Atatürk posterleri taşıyan gençler, bağımsızlığın, çağdaşlığın ve hürriyetin en büyük savunucularıdır. Cumhuriyet Bayramı, sadece tarihi bir olayı değil; bir halkın kendi kaderini tayin etme iradesini, geleceğe duyduğu inancı ve bu uğurda verdiği eşsiz mücadeleyi sembolize eder.
Cumhuriyet, adını tarih sayfalarına altın harflerle yazdıran bir milletin eseridir ve her 29 Ekim’de, Atatürk’ün emanetini koruma sözünü tazeleyen tüm Türk vatandaşları tarafından saygıyla hatırlanır. Bu bayram, yalnızca geçmişi yâd etmek değil, aynı zamanda genç nesillere Cumhuriyet’in değerini anlatmak için bir fırsattır. Ülkede açan her çiçek, okunan her şiir, çalınan her marş, Cumhuriyet’in zaferini ve onun kıymetini her nesle yeniden anlatır.
Bir milletin en zor şartlarda bile umudunu kaybetmediği, vatan sevgisinin her şeyin üstünde tutulduğu o yılları hatırlamak, bugün özgürlüğün ne büyük bedeller ödenerek kazanıldığını bir kez daha gözler önüne serer. Cumhuriyet Bayramı, Türk milletinin bağımsızlığını ilan ettiği bir günden fazlasıdır; tarih boyunca hür yaşamış bir milletin, sonsuza dek bağımsız yaşayacağına dair verdiği sözdür. Ve bu söz, her 29 Ekim’de yüreklerde bir kez daha yankılanır. Cumhuriyet bayramanız kutlu olsun Türkiye!