İŞTE O SES GÜL TANYOLAÇ

0

İŞTE O SES GÜL TANYOLAÇ

Her hafta İznik Gazetesi ekibi olarak seslendirme sektöründe mikrofon ardında saklı kalmış ünlü seslerin isimlerini siz değerli okuyucularımızla buluşturmaya devam ediyoruz. Son dönemlerde özellikle gençlerimiz tarafından merak konusu haline gelen seslendirme sektörüne dair sıkça sorulan ve merak edilen soruları seslendirme sanatçısı olan sevgili Gül Tanyolaç’ a sorduk. Çok yoğun bir şekilde dublaj yapan ve yoğun bir günün sonunda bizleri kırmayıp röportaj verdiği için İznik Gazetesi ekibi olarak sonsuz teşekkürler. Seslendirme nasıl yapılır? Her insan seslendirme sanatçısı olabilir mi? ve neler gerekli gibi soruların tüm cevapları bu röportajımızda.

Seslendirme sektörüne kaç yılında ve nasıl başladınız?

Sektöre 2007 yılında8 yaşındayken başladım. Daha doğrusu ilk kaydım 8 yaşındayken alındı. Anne mesleği olduğu için 2 yaşımdan beri zaten stüdyolarda büyüdüm. Ve yaptığım ilk seslendirmeden sonra tabii ki bu Küçük yaşta oyun gibi geliyor insana. Ama yine de benim çok hoşuma gitti ve devamı da geldi. Bu sefer reklamlarla devam ettim. Tabii küçük yaşımdan beri başlayınca lise ve üniversite zamanlarında da böyle daha fazla iş yoğunluğu alarak devam ettim ve artık üniversite bitmeye yakın, okulun bitmesine yakın sektöre iyice kaymış bulundum. Ve şu anda da zaten yoğun bir şekilde devam etmekteyim.

İlk ses verdiğiniz karakteri veya seslendirme hayatınız boyunca ses verdiğiniz  kaç karakteri hatırlıyorsunuz?

İlk ses verdiğim karaktere gelirsek de küçük yaşta eğlenerek konuştuğum çizgi filmdi. Lota adlı karakteri konuştum ve ilk repliğimi hatırlamıyorum ama o karakteri o kadar net hatırlıyorum ki gerçekten çok eğlenerek konuşmuştum. Tabii ki ilerleyen yıllarda bir sürü projede yer aldım. Ve tabii ki konuşmaktan çok keyif aldığım karakterler ve seriler oldu. Ses verdiğim yüzlerce iş var ama en çok akılda kalanlar şu yapımlar; The Witcher – Ciri , Fear Street serisi – Ziggy Berman, Squid Game- Robot bebek, Future Avengers- Ms. Marvel , LOL Runeterra oyun serisi – Ava Achiever , Stranger Things- Angela , Buffy The vampire slayer- Dawn Summers,  Elite- Sara, Chucky dizisi – Nadine , Last night in Soho- Eloise Turner , House of dragon- Rhaenyra Targaryen, Where is Anne Frank- Anne Frank ve Jurassic World Dominion – Maisie Lockwood yapımları en çok akıldı kalan yapımlar olsa gerek.

Peki kendi sesinizi sosyal mecralarda veya TV de duyunca nasıl tepkiler veriyorsunuz?

Tabii ilk başta yeni yeni böyle büyük projelerde konuşmaya başladığım zamanlarda böyle heyecanla böyle vakit tutuyordum. Ne zaman geliyor? Kaç gün kaldı, ne zaman gelecek diye. Arkadaşlarımı toplayıp hatta böyle herkese haber verip Hadi beraber izleyelim dediğim zamanlar olmuştu. O zamanlar çok hevesle izliyordum. Sonradan sevdiğim projeler sevdiğim karakterler çıktığı zaman yine aynı şekilde o heyecanı Koruyarak yine heyecanlı bir şekilde bekleyip izlediğim projeler de oldu tabii ki. Ama hani böyle yıllar içinde artık izlerken daha eleştirel bakmaya başladım bir şekilde. Yani hani şurayı şöyle yapsaydım nasıl olurdu?  Burası böyle de olurmuş,  burası güzelmiş dediğim bir şekle büründü artık. Yani o heyecandan. Tabii ki heyecan aslında hala var benim içimde. Ama artık daha bir profesyonel olarak bunu nasıl yapmalıydım? Ya da bunu nasıl yaparım? Ya da hala kendi Kendimi nasıl geliştirebilirim gibi bir yöne eğildi bu durum.

Her insan seslendirme yapabilir mi neler gerekiyor?

Şöyle tabii ki isteyen ve mutlaka sabırla emek veren herkes yapabilir ama ya sürekli hani artık oldum dememek gerekiyor hiçbir yerde Yani yıllarımız geçse bile hani sürekli bir çalışmak, sürekli bir kendinizi ısındırmak, egzersizler yapmak, hani bırakmamak hani hala dediğim gibi asla oldum denmemeli. Böyle bu yola çıkılmak isteniyorsa emek vererek ve severek durmadan pratik yapmak diyebilirim Dediğim gibi emek vererek ve severek durmadan pratik yapmak diyebilirim.

Peki son zamanlarda seslendirme sektörünü ve meslek hayatınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son zamanlarda seslendirme sektöründe maalesef tam olarak emeğimizin hakkını aldığımızı düşünmüyorum açıkçası. Ki çoğu sanatçı da Benimle aynı düşünüyordur büyük ihtimalle. Ama hani umuyorum ki bu konuda iyileştirmeler yapılıyor yani. Bunun için adımlar atılıyor ve bunun güzel sonuçlarını da kısa sürede görmeyi umduğumu söyleyebilirim.

Seslendirme sanatçısı olmak isteyenlere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?

Şöyle ki diksiyon gerçekten çok önemli. Diksiyon, artikülasyon, oyun ve duygu aktarımı tabii ki seslendirdiğimiz karakterin duygusunu aktarmak ve bunların yanı sıra Senkronda bunları oturtmak da gerekiyor ve süreç de şöyle ki aynı anda görüntüyü görüp, sesi alıp bir de okuyup bunu hani tek bir seferde tek bir süreçte Gerçekleştirmemiz gereken bir şey olduğu için yani bunun tekniğini öğrenip bu teknik üzerinden kendilerini geliştirmesi gerekiyor. Tabii bunlar için de mesela diksiyon ve artikülasyon geliştirmek için belli egzersizler var. Bunları yapmalı ki bunları hala hani ısınmak için kayda girerken hani bunları hani devamlı yapmak gerekiyor. Söylemek istediğim şey şu. Hani ben başladım Başlarken bunları yaptım ama oldu tamam devam edebilirim gibi bir durum yok aslında. Yani bunlar her zaman bizim işimizin bir parçası, güzel konuşmak, diksiyonumuza dikkat etmek istiyorsak bir şekilde bunlar meslek hayatı boyunca bizim yapmamız gereken şeyler. Yani gördüğünüz üzere ben oldum. Tamam artık daha fazla çalışmama gerek yok gibi bir durum yok aslında bu meslekte. o yüzden de severek yapmak gerçekten çok önemli olduğunu düşünüyorum ben. Öyle hani severek yaptığınız zaman motivasyonunuz da daha yüksek oluyor. Ben Kendime daha fazla ne katabilirim? Daha iyi nasıl yapabilirim? Noktalarında da aslında bizi geliştiren şey. Bence severek yapmak en önemli nokta. Ve tabii ki de Stüdyolarda ustaları izlemek nasıl yaptıkları, hangi teknik ne teknikleri kullandıkları da önemli bir kısım. Hani görüp yeni başlarken kendimizi geliştirebilmemiz için.

Peki son olarak bu sektörde gelecekte kendi konumunuzu nasıl görüyorsunuz?

İşinin hakkını veren başarılı ve izlendiğinde karaktere gerçekten duyguyu verebilmiş ve rolün hakkını her zaman vererek konuşmuş olmak elbette benim için her zaman en önemli, en büyük kısım oluyor. En önem verdiğim kısım. Şu anda da bu tarz yorumlar duyduğum zaman gerçekten çok hoşuma gidiyor. Arkadaşlarım olsun. Belli yerlerden izleyip benimle iletişime geçenler olsun gerçekten bu yorumları, bu geri dönüşleri almak çok hoş. Çok güzel. İleride de aynı şekilde devam etmek ve kendimi olabildiğince geliştirmek, olabildiğince güzel işlere imza atmak benim gerçekten en büyük hayallerimden biri. Ve ileride de beğendiğim, sevdiğim karakterleri ve sevdiğim serilerde konuşmak da tabii ki bunları da yapmak, bunları da başarmak isterim tabii ki hayat nereye yönlendirir? Onu bilemem fakat küçükken de ilk sektöre girdiğim zaman da ilk kaydımı aldığım zaman da söylediğim gibi Gerçekten çok severek yaptığım için hani ne yaparsam yapayım seslendirme ve dublaj mutlaka benim hayatımın bir parçasında bir kısmında olacak. Yani ne yaparsam yapayım yapmaya devam edeceğim ben bunu. Bu güzel ‘’İŞTE O SES’’ Röportajlarında bana da yer verdiğiniz için çok teşekkür ederim.

Leave A Reply

Your email address will not be published.