Türkiye 16 Nisan’ a gidiyor. Bir taraf bu yeni bir Anayasa ile Türkiye’de ihtilal olmaz, şu olur bu olur, işler daha yürür, ikilik olmaz vs. Diğeri ise bu değişiklikler ile 80 milyonun iradesi tek kişiye bırakılamaz, dikta olur, meclis kukla olur, milli irade bir kişiye bırakılamaz, üniter devlet kalkar, vs.
Yapılmak istenen Anayasa değişikliği tartışılacağına, mesele biraz parti havasına döndürülüyor. Daha da ileri gidiliyor “Hayır ” diyenler pkk lıdır, 27 Mayısı alkışlayanlardır gibi daha da vahim ithamlar da bulunuluyor.
Nerden çıktı bu Anayasa değişikliği? MHP Başkanı Bahçeli’nin işi fişeklemesinden.Sahi bu Bahçeli’yi çözebilen var mı? Partisini perişan etti. 15 yıldır iktidara payanda oldu.Ben bu zatı çözemedim, 2002 seçimleri de, onun, Keles Kocayayla şenliklerin de hem de koalisyon ortağı iken hodri meydan deyip “Seçim” istemesi ile olmuştu ve partisi de meclis dışı kalmıştı.Doğrusu nasıl bir genel başkan anlamak mümkün değil.
Türkiye, çevresi ile kavga ederken, ülke 15 Temmuz’da bir badire atlatmış, olağan üstü hal kanunu ile yönetilirken, dahası ekonomi para-döviz hep içeriden yerken aylardır gündemimizde Anayasa değişikliği var.
Gerçekten ülkemiz çok zor bir dönem yaşıyor. 16 Nisan sonrası daha da zor bir dönem yaşayacağı belli.
“Evet” çıkarsa ülkenin geleceğinin önü karanlık. Bunu anlamamak için görmemek, kör olmak, hatta idrakten yoksun olmak gerekir.
“Hayır” çıkarsa ister istemez yeni bir gündem önümüze gelecektir.Siyasi tablolar değişecektir, hesap sorma devri başlayacaktır.Özellikle iktidar partisinde ciddi boyutta deprem olacaktır.
Belki, beklediğimiz tam siyasi düzen için partiler kendilerine gelecektir.Siyasi partiler kanunu, seçim mevzuatı daha esaslı temel yapıya bürünecektir. Türkiye mevcut( 50 den fazla olan) siyasi partiler daha demokrat olacaktır ve pek çok parti tabela partisi olmaktan da çıkacak, silinecektir.
Yıllardır yapılmayan ve hep parti liderlerinin kendi çıkarları için kullandığı tek adamlık parti zihniyeti çok adam- az parti anlayışı ile siyasi dejenerasyon ve siyasi enflasyon önlenmiş olacaktır.
Bu net ve açık anlayışı getirecektir.
Bakarsınız Atalarımızın dediği gibi “Bir musibetten, bin nasihat doğar” anlayışı içinde Türkiye yıllardır yaşadığı stresli ortamlardan kurtulur.Ve değerini henüz tam olarak bilemediğimiz demokrasi anlayışına bu yanlışlar ders olur. Ne diyelim.
Hayırlısı olsun.
Hoşça kalın.