KİM KAZANDI

0

7 Haziran 2015 genel seçimleri yapıldı. Öncelikle kazanana da kaybedenlere de hayırlı olsun diyelim.

Bu bir genel seçimdir, seçim ile Türkiye’yi yönetecek 550 milletvekili ve onların içinden yürütme organı yani hükümet oluşacaktır.

Seçimlerde kim kazandı. Partiler tek başlarına iktidar olabilecek milletvekili çoğunluğuna sahip olamadılar. 2002 den bu yana tek başına iktidar olan AKP bu çoğunluğunu kaybetti. Ancak, en çok milletvekili çıkaran parti konumunu korudu ama bu iktidar olmaya yetmiyor.

Diğer partilerde CHP az denebilecek bir artış sağlayabildi. MHP ise mevcudunu bir kat artırdı. İlk defa parti olarak seçime giren HDP ise barajı aşarak meclise de girmeyi başardı.

Benim tahminlerimin bir kısmı tuttu, bir kısmı tutmadı. MHP’nin daha çok oy alacağını düşündüm doğru çıktı. HDP’nin meclise gireceğini düşündüm, doğru çıktı. AKP’nin iktidarı kaybedeceğini düşündüm doğru çıktı, oy yüzdesi iki puan fazla çıktı. CHP’nin biraz daha güçlenebileceğini düşündüm, fazla bir artışı olmadı.

Yani genel hatları ile bu sonuçlar beklenen normal sonuçlardır. Peki bundan sonda pek çok soru akla gelecektir. AKP neden çoğunluğunu kaybetti, CHP neden yükselişe geçemedi, HDP barajı nasıl aştı ve dahi aklınıza takılan birçok soru, kim kazandı? Millet Kazandı.

Ve ardından şimdi ne olacak?

Türkiye 1870’li yılları 12 Mart’tan sonra- yapılan seçimlerde (l973 ve 1977 genel seçimleri) hiçbir parti tek başına iktidar olamamış ve ülke birkaç partinin katılımı ile (Koalisyon)lar şeklinde yönetilmişti.

Koalisyonlar çok mu kötü diyeceksiniz çünkü seçimlerde bu sözler yani koalisyonlar öcü gibi gösterildi. Öncelikle tek başına iktidar gibi olmaz. Amma koalisyona katılan partiler siyasi ilke ve ahlak kurallarını aşmadıkça ve sadakat içinde kaldıkça hiçbir zararı olmaz, hatta daha da yararlı olabilir. Çünkü böyle hükümetlerin tabanı daha geniş ve daha güçlüdür. Suistimallerde de bulunamazlar.

İlkeler ve özellikle temel esaslar bir tarafa bırakılıp “İllaki ben” dendiğinde sıkıntılar başlar, zararı da olur.

Şu bir gerçek ki Dünya’nın pekçok ülkesinde iktidarları koalisyonlar oluşturuyor. Bu birazda “Demokrasi” anlayışı, ahlakıdır. Efendim şimdi ne olur? Cevabı çok açık koalisyon olur.

Kim kiminle koalisyon yapar. Haa o mesele partilerin meselesidir, “Mutlaka birileri bir araya gelip Türkiye’ yi idare edeceklerdir.

0 yıllarda yani 1971-80 arası koalisyon dönemlerinde partilerin koalisyon görüşmeleri devam ederken Süleyman Demirel’in bir sözünü unutmamışımdır “Endişe etmeyin, Türkiye’ yi hükümetsiz bırakmayız” “Bu meclisten mutlaka bir, hükümet çıkacaktır” derdi.

Gerçektende Türkiye hükümetsiz kalmadı.

Aradan geçen 35 sene sonrası bu seçim tablosuna göre yine koalisyon olacaktır. Ve Türkiye öyle veya böyle Hükümetsiz kalmayacaktır. Mümkün olmaz ise millete tekrar dönülür. Ama millet zaten siyasi kadrolara kararını 7 haziranda bildirmiştir, bu karara uymakta meclisin işidir. Anlaşamadık yok, anlaşacaksınız. Aksi halde millete dönülür ise o zaman millet anlaşmayanı safdışı eder. 1991 sonu başlayıp 2002 seçimlerine kadar ki 10 yıllık dönemde de Türkiye yine koalisyonlarla yönetildi. Bunların iyi tarafları yanlış tarafları Türk demokrasisi için birer derstir. Bunları unutmak yada bir kenara bırakmak yahut öcü gibi göstermenin de zararları olur, faydası olmaz. Oysa bunlar hep aşamadır, gelişmedir.

Bu işi yüklenip götürmek artık Türkiye Büyük Millet Meclisinindir, meclise giren partilerindir, Liderlerin atıp tutması, birbirlerine karşı sarf ettikleri olumsuz sözler yalanıp yutulacaktır. Niye ? Millet böyle istiyor da ondan.

Onun için kimse kendi kendisini aklamaya kalkmasın. Aklama meselesi milletin iradesidir, bu hak başkasına verilemez, devirde edilemez.

Tekrar hayırlı olması dileklerimizle. Hoşca kalın

Leave A Reply

Your email address will not be published.