Ali Karaman’ı yirmi beş yıl önce İznik’te tanıdım.Bilirsiniz o yıllarda Kılıç Aslan caddesinde Karadeniz pidesi yapan bir dükkan işletiyordu.Beni, bizim inşaatların müteahhidi olan rahmeti Davut Toprak dükkana götürerek Ali ile tanıştırmıştı.İkisi de Rizeli olmaları nedeniyle,daha önce kolaylıkla kaynaşmışlardı.Ali’yi İznik’e geldikçe görür selamlaşırdım.Bu defa Belediyenin yanındaki kahvede otururken beni gördü geldi, birlikte oturduk. Ona bir çay ısmarladım.Derken caddeden geçen bütün tanıdıklarını çağırıp çay ısmarladı, sonra da çay paralarını ödemeden gitti.Bu olaydan sonra Sedat Pelit parkında Nihat’ın kahvesinde otururken yanıma geldi.Çay söyledim.Çayı içtikten sonra ,”Hocam bu defa çaylar benden,geçen defa geleni geçeni çağırıp çay paralarını sana ödettim “ dedi.Böylece bana şaka yaptığı ortaya çıktı.Ali ile sohbet ederken gülmekten kırıldım.Bir zamanlar İznik’e halkı ilgilendiren bir konuda konferans vermeye bir profesör gelmiş.Ancak Ali bu faaliyeti duymamış.Bir vesileyle Profesöre “Sizi dinlemek isterdim,ama geldiğinizi duymadım” demiş.Bunun üzerine profesör,”Kardeşim Belediye hoparlörlerle anons etti, ben bile duydum sen nasıl durmadın” deyince, Ali “Valla bizim hoparlörden ya balıkhaneye hamsi geldi veya bilmem hangi köyden bilmem kimin büyük babası öldü diye anons yapılır.Biz anonslara fazla kulak vermeyiz” demiş.Ali’nin ilginç bir özelliği de var:Karadenizli olmasına rağmen hayatında hiç balık tutmamış.Ancak Kardenizliliği ağır basmış anlaşılan, bir tekne almış.Teknenin adı Karpi.Dört beygirlik motoru ile giderken motorun pervanesinin bir kanadı kırılmış.Tabi pervane kanadı tamir olmayacağı için bir motorcuya yeni bir pervane taktırmış.Göle açılmak için motoru çalıştırmış.Bakmış ileri gitmesi gereken motor geri geri gidiyor.Meğerse motorcu pervaneyi ters takmış.Böyle geri geri giderek sazlığa girmiş ve istop etmiş.Sazlıktan çıkmaya çalışıyor.Ali’yi sazlıkların içinde görenler,gizli balık avladığını zannedip Jandarmaya haber vermişler.Jandarma botu Ali’nin ensesinde bitmiş.Hadi başlamış tartışma,Ali “Ben hayatımda hiç balık avlamadım,hangi densiz beni size gammazladı diye kükremiş.Neyse Jandarmalar Ali’nin suçsuz olduğunu anlayıp kayığını uygun bir yere kadar çekmişler.Ali şimdi İznik Sahilde bir Apart otel(Pansiyon) işletiyor.Yalova’da da bir pastaneye ortak olduğunu söylüyor. Ha bir de motorun pervanesini düzgün taktırıp göle açılacağı günü dört gözle bekliyor.
Not. Jandarma Ali’ye Sandal ehliyeti sormuş,o da” Benim kaptan ehliyetim var” demiş.Var veya yok,ben Ali’nin yalancısıyım.
Kalın sağlıcakla,
Barlas Eryürek
