OLMUYOR

0

İznik’te taşlar bir türlü yerine oturmuyor. Ne demek bu diyeceksiniz? Biraz açalım konuyu.

Geçmiş dönemlerde yerel yöneticilerle, genel seçim yani iktidar aynı yönde değil, onun için işler yürümüyor denirdi. Bu söz 70’li 80’li hatta 90’lı yıllarda çok söylendi.

2004 yerel seçimleri ile yerel yönetimler, genel iktidar

parelelinde idi. İznik iktidarın nimetlerinden hiç yararlanamadı. Bu kez iktidardan iken muhalefetten aday olan yerel yönetim yine birşey yapamadı. Şimdi üç yıldır iktidardan olan bir yönetim var. Varda hani alt yapı dedik, kolay değil dedik, katlanma gerek dedik. Dedikte yine herşey yerinde sayıyor.

Özellikle göl sahili perişan durumda. Geçtiğimiz hafta sonu 1 Mayıs tatili ile üç güne çıkınca beklenenden de fazla ziyaretçi İznik’e geldi. Ne acıdır ki çoğu umduğunu bulamadı.

Yerli veya yabancı turist için hiçbir ön hazırlık çalışmamız yok. Başta yollarımız olmak üzere çoğu paramparça ve bitmeyen senfoni olmuş, bir yapılıyor, bir bozuluyor, hadi bir daha yapılıyor, olmadı, yine bozuluyor. Yani yaz-boz tahtası.

Ve en önemlisi yıllardır yazıyoruz, söylüyoruz en önemli sıkıntımız trafik ve park sorunu.

İznik’te bütün Dünya’nın bildiği kullandığı trafik kurallarının hiçbiri geçmiyor. Burada herkes bildiğini okuyor, bildiğini yapıyor. Yani bir keşmekeşlik. Azıcık kurallara uyalım desek başımız derde giriyor. Haklı olduğun halde haksız çıkıyorsun.

Bir ilçe de yüzlerce metrelik trafik konvoyu. Hemde ana caddelerde. Motorsiklet cambazları bile “keşke sokaklardan gelseydik” diyebiliyorlar. İyi ki yabancıların çoğu İstanbul trafiğinden geldikleri için hem cambazlık, hem olgunluk gösteriyorlar.

Sürücülerin hepsinde belki ehliyet var, var ama trafik kuralları yok. İstanbul Bakırköy de bir sürücü kursu tabelasının alt katında bir başka tabela görmüştüm, aynen şöyle idi. “Profesyonel sürücülere kurs verilir” Sizde düşünün ne olduğunu anlarsınız. İznik’te de böyle yapmak lazım. Profesyonel sürücülere kurs vermek gerekiyor. Çünkü sürücü belgesi alanların çoğu özür dilerim ama “öküz gütmesini dahi bilmiyorlar” Böyle olunca İznik’te trafik var diyenin alnını karışlarım.

Bazı yollarımız yapıldı, asfaltlandı. Ama kullanmasını “bilmeyenlerin elinde alet(araç) canavar olur” hizmet vermez, can alır. İznik’te bu acıları sık sık yaşıyoruz. Artık bitmesi gerekir.

Park meselesi ise işler acısı. Biran önce park sorunu çözümlenmeli. Çarşı ortasına park yeri yapılmaz, yapılmamalı. Ama çevrede oto park yapılabilecek pekçok alan var. Bunların yapılması hemde bir bedel karşılığında park yerlerinin tahsisi artık zorunlu hale geldi. Adam kahvehaneye çıkıp taş oynayacak arabası ile nerede ise kahvehaneye girecek. Oysa evi birkaç yüz metre ötede. Ama gösteriş, hava atma sevdası çarşı trafiğini bile olumsuz etkiliyor.

Laf lafı açtı, ilçemizde küçük nüanslarla düzeltilecek basit konuları çözebiliriz. Örneğin başta Ayasofya bahçesinde yatan ve çevreyi pislikleri ile kirleten köpekler. Bunun gibi sokaklarda, tarihi bölgelerde pekçok sahipsiz köpekler hem sağlığa, hem çevreye, hem de güvenliğe aykırı. Boynunda bir tasma neymiş sahipli imiş. Sahipli köpekler salınmaz, başıboş gezmez, evden çıkarılmaz, tasma hikaye. Bu dahi bir ilçeyi temiz kılmak için yeterlidir. Ama görüyorum ki sahipsiz köpekler bile ilçemizin zararına yaşıyorlar. Yani üç-beş sahipsiz köpeği bile toplayıp korumaya alamıyoruz.

Sonra da oturuyoruz, onu-bunu suçluyoruz. Yok şu şöyle, yok bu böyle.

İşin taa başına dönelim: Yerel yönetimler parti seçimi değildir. Çünkü yerel yönetimlerde hizmet kişiye kalıyor. İktidar gelip bu hizmetleri yapmaz, yapamaz. Seçtiğiniz kişi bu hizmetleri yapacak, yaptıracak.

Biz seçmen olarak seçim zamanı neyi seçeceğimizi bir kenara bırakıyoruz, falan parti, filan parti seçimi yapıyoruz.

Tıpkı 16 Nisandaki Anayasa oylaması gibi. Üstelik Anayasa oylaması seçimde değildi ama aylarca siyasiler sanki genel seçimmiş gibi meydanları doldurup durdular. Şimdi pekçok vatandaş hala farkında değil, biz neyin seçimi yaptık diye soruyor.

İnşaallah neyi, nasıl ve niçin seçeceğimizi öğreniriz de aklımız başımızda hareket etmesini öğrenmiş oluruz.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.