MEVSİMLER BİLE DEĞİŞTİ

0

Dijital dönem ile birlikte bütün Dünya da çok değişimler oluyor. Türkiye’de de bu değişimleri yaşıyoruz.

Değişimlerin geleceğe güvence vermesi gerekir.

Değişimlerin sosyal ve ekonomik bazda gelişime katkı sağlaması gerekir.

Değişimlerin heryerde ve herşeyde verimli olması, topluma huzur getirmesi gerekir.

Değişimlerin geçmişi aratmaması gerekir.

Değişimlerin daha pekçok olumlu yanları olması gerekir ama mevcut değişimlerin getirileri böyle mi yoksa olumsuz mu?

Dijital teknoloji ile zaman tasarrufu olduğu bir gerçek. Bunun yanında “hazır bilgileşim” diye birşey başladı.

Nedir bu hazır bilgileşim?

Kişi bir şey öğrenecek olsa hemen bilgisayar veya cep telefonu ile internete girip aradığını buluyor ve “bu imiş, şu imiş” deyip cevabı konduruyor. Aynı konuyu birkaç saat sonra internetsiz ortamda sorduğumuzda, cevap “…tıs..” yok. Yahu daha birkaç saat önce cevap vermiştin diyorsun, kalıyor. “O cevabı internet vermişti” de ondan.

Şimdi insanları böyle yetiştiriyoruz, böyle büyütüyoruz.

Eveeet. Bu insanlar hiçbirşey öğrenmeden herşeyi biliyorlar ama sistem yok ise hiçbirşey bilmiyorlar. Bu nereye kadar gidecek?

Buyrun çıkın işin içinden.

Bırakalım bu ortamı da başka bir ortamda insanları sınayalım: Açıyor televizyonu, haberlerde anlatıyor. “Bu günde 5 şehit verildi…” “amaaan ne sıkıcı, başka haber yok mu canım” deyip kanal gezmeye başlıyoruz.

Beş şehit haberi canını sıkıyor izleyici efendinin.

Vah Türkiyem vah. Nerelere geldik.

Benzer olaylar gazete ve kahve konuşmalarında da aynen oluyor. Birileri kahrolurken, ötekilerin ver papazı, al kızı neşesi yerinde. Sohbet koyulaşıyor “yahu falan koca tarlayı satmış” Kime? Valla İstanbullu dediler ama kim bilmem. İstanbullu dediğin 72,5 millet, şimdi birde yabancılar girdi işin içine kime sattığın hiç bilinmez oldu. Neyse satmış canım borçlarını temizleyecekmiş. Yahu o oğlunun borçları için geçen sene de bir yer satmıştı, yetmemiş mi? O ayrı bu yeni borç muş.

Nasıl değişim değil mi?

Eskiden biri mal satacaksa ya el altından satar, yada konu komşuya bildirir, ben sizin sınırdaki yeri satıyorum, haberiniz olsun. Yahu niye satıyorsun diye soranlara falan yerde bizim yere bitişik bir yer satılıyor onu almak için satıyorum derlerdi.

Yani küçüğü satıp daha büyüğü almak için.

Şimdi borç ödemek için. Yetmez ise biryer daha satarsın. Yine yetmez ise başka bir yer… bitinceye kadar.

Bu tablo köylerimizin, çiftçimizin aynasıdır.

Nasıl değişim değil mi?

Nereye gidiyoruz böyle?

Temel askere gitmiş, Kayseri hava birliğinde hergün paraşüt ile atlama eğitimi görüyorlar. Gece rüyasında anası Temel’e oğlum yarın o sana verilen paraşüt ile atlama o açılmayacak demiş. Ertesi günü yine atlamalar için uçağa binmişler atlama sırası Temel’e gelmiş. Komutan -Hadi Temel atla. Atlamam komutan gece rüyamda anam bana o paraşüt açılmayacak sakın atlama dedi. Olur mu öyle şey Temel atla. Atlamam, derken değişmişler paraşütleri Temel atlamış komutanın paraşütü ile açılmış paraşüt aheste aheste inmeye başlamış. Diğerleri atlamış en son komutan Temel’in paraşütü ile atlamış ama paraşüt açılmaz. Iııh ne yapsa çare hızla yere doğru süzülmeye başlamış, onun geldiğini gören Temel seslenmiş komutanına – Uy komutanım nereye gideysun? Komutan geçerken seslenmiş: -Anana gidiyorum, anana.

Sakın geleceğimiz böyle olmasın. Değişim, değişim tamamda böyle değişimlerden sonra Temel gibi sorarlar bu değişim nereye diye. Sonra bizde(Türkiye olarak) biryerlere gitmeyelim.

Aman Allah korusun ama çaresini de bulalım.

Hoşça kalın.

reklam web site: malatya escort sitesini güvenle ziyaret edebilirsiniz.

Leave A Reply

Your email address will not be published.