ÇİŞ ETMEYELİM Mİ?

0

Evvelki yaz aylarına doğru İznik’ten bir organizasyon ile yapılan geziye katılmıştık. Tarsus-Hatay-Urfa-Diyarbakır-Adıyaman-Malatya-Ürgüp-Konya-İznik olarak uzun bir gezi idi.

Bu gezi bir hafta sürmüştü. Çok yeri ve çok değişik yerleri görmüştük. GAP projesi içinde, baraj gölü birikimi ile su altında kalan sanırım Kahta veya Halfeti’ye uğramıştık.

Kocaman bir baraj gölünün şişmesi sonucu yerleşim yeri su altında kalmış, birkaç yapı yüksekçe yerde olduğu için göl oraya kadar yükselmemiş, arazi konumu itibariyle de gölün kenarı dar ve küçük bir alan idi. O küçük yerde motor iskeleleri, çay bahçeleri, lokantalar, balık lokantaları, daracık bir oto parkı bile vardı. Yarısı yıkılmış üste kalmış bir yerde tuvaletler bulunuyordu, az ileride de bir yapıyı cami olarak kullandıkları anlaşılmıştı.

Yolculuk halinde en çok tuvalet ihtiyacı olur. Bizimde yol arkadaşları ile bu tuvaletlere uğrama zorunluğumuz oldu. Bir kısmı yıkılmış bu yapının içinde tuvaletler pırıl pırıldı. Doğrusu görünce şaşırdım, kendi kendime de olamaz böyle şey diye yorum yaptım ama gerçekti. Hatta otobüste diğer arkadaşlarla da konuşmamıza konu oldu.

Hani öyle bir yer ki köy desen değil, şehir desen hiç değil, artık bir yerleşim yeri. Tüm geliri de günde gelen yüzlerce yerli, yabancı turiste hizmet vermek, hemen hemen hepsi de motorlarla “göl turu” yapan teknelere binip o birikim gölünün bir kısmını gezebiliyorlar, çay içiyorlar, balık falan yiyenler oluyor. Kısacası birkaç saatlik bir turizm hareketi ama giden herkes memnun.

Hadi gelinde İznik’e gelenlerde bu memnuniyeti bulun bakalım. Göl kenarında tuvaletler girilecek gibi değil. Tam bir pislik yuvası, yani tuvaletin pislik yuvası nedir? Ben yazmıyayım siz es geçin. Yine bu tuvaletlerde elektrikte yok, su da olmadığı zamanlar oluyor. Gelenler şeyini yapmadan sıkışık vaziyette başka yerlere cami tuvaletlerine koşuşuyorlar. Pazar yerinin, Konak çarşısının da tuvaletleri aynı, tarife gerek yok.

Hani ben diyorum ki şu seçilenlerimiz ve de yönetenlerimiz varya şuraları bir görseler. Acaba yüzleri kızarırmı bilmem ama herhalde burunlarının direkleri sızlar hoş kokudan, gözleri gül açar görmekten, değil mi?

Sahi bizim Belediyemiz, bizim yöneticilerimiz ne yapıyorlar dersiniz. Yurt dışı gezileri yapıyorlar, imar komisyonlarını toplayıp tadilatlarla uğraşıyorlar, yatıp kalkıp harcırah alıyorlar. İznik’te imar planı değişiyor bu beylerin bile haberi olmuyor eh işte böyle elbebek-gülbebek gidiyor.

İşin alengirli taraflarına girmiyorum. Sadece İznik bir turizm kenti olacak ise şu tuvaletleri temiz tutmak için birşeyler yapın. Başka ihsan istemiyorum bu yeter.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.