BİR YILDIZ KAYDI

0

Türkiye siyasetine 50 yılını sığdıran, ömrü Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti için geçmiş, her siyasetçide olmayan çok farklı siyasetçi yapıcı, pragmatik ve sınırsız denebilecek hafıza gücü ile gönlü “Büyük Türkiye” sevdası ile dolu bir siyasi lider, bir devlet adamı Süleyman Demirel’i 91 yaşında da olsa kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Siyasette en üst görevi Cumhurbaşkanlığı idi. Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Cumhurbaşkanı olarak tam bir tarafsızlık ve siyaset üstü anlayış ile 7 yıl devletin başında bulundu. 1962’den 1993’lere kadar Türkiye için her şeyini ortaya koydu. Onu, Türk siyasetinden uzaklaştırmak isteyenlere bitmeyen bir enerjisi ile kimseyi de kırmadan, rencide etmeden mücadele etti. 27 Mayısa isyan ile başlayan siyasi hayatında 12 Mart ve 12 Eylül darbelerine rağmen o demokrasi mücadelesine devam etti. Ve Türkiye Cumhuriyeti için, demokrasi için onu yok etmeye uğraşanları ve özellikle o kurumları incitmeden hak mücadelesini yaparak Türkiye de Büyük Ata’nın izinde, Cumhuriyet ve demokrasi mücadelesini başarı ile yapabildi.

Her gidişinde daha güçlü olarak geri geldi. Arkasında Türkiye için, Cumhuriyet için, demokrasi için “Büyük Türkiye” idealinden sapmadan, Türk milletinin iradesine sahip çıktı. Hakkında söylenenler, yazılanlar, yapılanlar ne olursa olsun hepsini hoşgörü içinde karşılayarak Türkiye Cumhuriyetini ve dahası “Adriyetik’ten Çin Sedtine kadar” diyerek Türk Dünyasının önderi oldu, Türk birliğine bayraktar oldu.

Dünya siyasetinde “Türk Dünyası” anlayışı Türk devletleri ve gerçek dost devletler arasında büyük bir destek gördü. Türkiye’nin güçlenmesini, büyümesini istemeyen devletlerce de önceleri olduğu gibi yine Demirel’i siyaset sahnesinden uzaklaştırmak yada Cumhurbaşkanlığından sonra zaten gideceği yerin olmaması ve geriye dönmeyeceği bilindiğinden bu karşı hareket Türkiye’nin önünü kesmeye çalıştı ve halende çalışıyorlar.

Türkiye için bu siyaset bitmemelidir, daha da ileri giderek “Büyük Türkiye” ve “Türk Birliği” ideali pekiştirilmelidir. Bu idealden uzaklaşıldığı zaman, o dost bildiğimiz düşmanlar Türkiye’yi parçalara ayırıp, yok etme çabasını sürdüreceklerdir. Bunu, Türkiye’yi yönetenlerin unutmaması gerekir.

Aslında Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinde sözünü ettiği “….. dahili ve harici bedhahlar…..” hep olacaktır, hep vardır, bütün mesele bunlara fırsat verilmemesidir. Bu mücadele devleti güçlü kılarak yapılacaktır. Hemde Cumhuriyet rejiminden ödün vermeden ve mutlaka demokrasi içinde yapılmalıdır. Rahmetli Demirel’in yaptığı mücadelenin temelinde bu anlayış yatar. Onun için 6 defa gitmiş 7 defa gelmiştir. Ama, her gelişinde hem güçlü ve de haklı olduğu görülmüştür.

Ve ardından Cumhurbaşkanlığı görevi ile Rahmetli Süleyman Demirel gerçek bir devlet adamı olduğunu da kanıtlamıştır.

Biz bu yazımızda Süleyman Demirel hakkında birkaç ana yönlere değindik.

Ölümü ile Türk Dünyasını yasa boğan bu büyük devlet adamının Türkiye ve Türk Dünyası için yaptıklarını, mücadelelerini hep gördük, hep yaşadık. Zaten bunları yaşayarak geldik.

Bundan sonraki yazılarımızda da Demirel ve İznik’i anlatmaya çalışacağız. Bu yazılarımız içinde zaman zaman rahmetli ile olan görüşmelerimizi de “hatıra” olarak sunacağız.

Dolu dolu 91 yıldan sonra bizimde onunla olan bağlantılarımızı siz okuyucularımıza sunmak isteriz. Bizimde ilerleyen yaşımız içinde artık unutulmayacak değerlerdeki nasip oldukça sunmak isteriz. Herşey “Baki kalan kubbede hoş bir sada” içindir.

Milletin başı sağolsun.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.