38 MİLYON TOPRAK OLDU

0

Yanılmıyorsam İznik’in en önemli alt yapısı olan Kanalisazyon işi 37 veya 38 milyon kusura ihale olunmuştu.

İşi alan müteahhit firma veya taşeronları 5-6 koldan çalışmaya başladılar ve İznik tam bir şantiyeye dönüştü. Yollar kapandı, sokaklar tarla oldu, her yer toz duman. Bu iş yıllarca devam etti.

Yerin 2,5-3 metrederinliklerine inildi, 20’lik, 30’luk, 40’lık künkler dizildi, birbirine geçmeli bağlantıları yapıldı, sokaklar, caddeler birbirine bağlandı, evsel atıklar artık foseptiklere değilde bu yeni kanalizasyon şebekesi ile arıtma tesisine taşınacak, oradan da ayrıştırılarak, çeşitli kimyasal aşamalardan sonra arıtılmış su göle verilecek, diğer katı atıklarda ayrıca değerlendirilecekti.

İznik’in altı artık kirlenmeyecekti. Üstü ise tam bir “temiz şehir” olacaktı. Hatta, lavabolardan, tuvaletlerden foseptik kokusu da gelmeyecekti. İznik gül kokacaktı.

Cadde ve sokaklarda asfaltlarla, parkelerle döşenecek, temizlik en üst düzeye çıkacaktı.

Oldumu bunlar, oldu. Geçte olsa, güçte olsa bir noktaya kadar oldu. Daha olacak kısımlar var ama onlar artık adım adım tamamlanacak cinstendi.

Bunlar olurken biz zaman zaman bazı noktalarda uyarılarda bulunduk. Neydi bunlar?

1-Bu iş kontrolsüz, denetimsiz yapılıyor. İleride giderilmesi mümkün olmayacak derecede yanlışlar yapılıyor, bunları önleyin dedik.

2- İznik’in zemini dolgu topraktır. Burada, künklerle kanalizasyon olmaz. Zemin oynadıkça, çökmeler oluşur, buralardan toprağa devamlı sızmalar olur. Hatta taban suları kanalizasyona girer, tıkanmalar olur, sistem emme-basma sistemi(tulumbalarda olduğu gibi) hava alan şebekeden atık suların çekilmesi(emilmesi) mümkün olmaz, şebeke olduğu gibi çöker, çalışmaz dedik.

Bizim gibi yüzlerce İznikli bunu dile getirdi. Ama top Büyük Şehire atıldı. Orada zaten muhatap bulamazsınız.

Şimdi ne oldu? Teknik donanımlı araçlar sokak sokak tıkanmış olan kanalizasyonu açmak için uğraş veriyorlar. Bunlar, basit tedbirler ama şebekeyi temizleyemezler. Temizleselerde yine hemde hemen arızalar tekrarlanır.

Ne olmalıydı? Çok basit. Beton künkler yerine plastik spiral borular kullanılacaktı. Hepsi bu. Ne yazık ki plastik borular kullanılmayınca künkler malum sızdırma ve hava kaçırmalar yaparak şebeke tıkandı.

Şimdi ne olacak? Bazı yerlere plastik iç döşeme yapılıyor ama bu yetmez.

Belki bölgesel sistemler çözüm olabilir.

Aslında mesele sil baştan olmak zorunda. Bunu yapmazsak, arızalardan kurtulamayız. Haa… bunun maliyeti var tabii. Nedir maliyeti diyecek olursak, çok teknik konular bilemeyiz ama herhalde şu anda toprağa gömülen 38 milyonun herhalde 3-4 katı olur. Çünkü spiral borular künklerden çok pahalı. Ayrıca bütün şebeke tekrardan kazılacak, tekrardan döşenecek, tekrardan ev ev bağlantıları yapılacak yani sil-baştan derken bunları kastediyoruz.

Peki bunları yapacak parasal güç nerede?

O, bizim işimiz değil. 38 milyonu toprağa gömenler düşünsün.

Bunlar yapılacak olsa yine dönülür millete. Ver bakalım zamlı su parasını. Yetmez atık su parasını da isterler. Onarım, yenileme adı neyse, onlarıda alırlar.

Yani yanlışlarda düzelir. Vur abalıya.

Hoşça kalın.

Leave A Reply

Your email address will not be published.